Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1034 E. 2022/1059 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1034
KARAR NO : 2022/1059

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/04/2022 tarihli ara karar
NUMARASI : 2022/587 Esas (derdest dosya)
DAVA : Menfi Tespit
BAM KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/04/2022 ara karar tarihli ve 2022/587 Esas sayılı dosyasının yapılan ön incelemesi sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekili dava ve talep dilekçesinde özetle; davaya konu Fethiye İcra Müdürlüğünün 2021/1504 esas sayılı icra takibinde 22.01.2021 tanzim tarihli alacaklısı …, borçlusu … gözüken senede dayanıldığını, davalının senette sahtecilik yaparak 40.000,00 TL olan bedeli 100.000,00 TL arttırarak 140.000,00 TL ‘ye çıkartığını, senet metninde tahrifat yapıldığının açıkça gözüktüğünü, Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin HMK’nın 389 ve İİK md. 72′ ye göre % 15 teminat karşılığında icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davaya konu sahtecilik iddiası ile ilgili olarak amir hüküm olan HMK 209 uygulanması ve teminatsız olarak icra takibinin durdurulması gerektiğini, Fethiye icra dairesinden 2021/1504 esas sayılı icra takibinin teminatsız durdurulmasını talep ettiklerini, icra müdürlüğünün talebi red etmesi üzerine Fethiye İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/489 esas sayılı dosyasında şikayet davası açtıklarını, mahkemenin reddine karar verdiğini, HMK’ nın m. 209′ daki amir hükmünün uygulanmasını sağlayamadıklarını, haklı itirazın kabulüyle ihtiyati tedbirin değiştirilerek Fethiye İcra Müdürlüğünün 2021/1504 esas sayılı takibinin teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :
Davalı/karşı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından senet üzerinde tahrifat yapılmamakla davacının 140.000,00 TL bedelli senedi tanzim ettiğini, dava konusu senette çift vade olduğunun kabulünün aşırı şekilcilik olup hak kaybına neden olacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…davacı vekilinin Fethiye İcra Dairesinin 2021/1504 esas sayılı dosyasında icra takibinin durdurulması talebinin Reddine, Fethiye 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/345 Esas 2021/489 karar sayılı dosyasında icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda verilen ihtiyati tedbir kararının devamına…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalının, senette sahtecilik yaparak 40.000,00 TL olan bedeli, 100.000,00 TL arttırarak 140.000,00 TL’ye çıkardığını, yaptığı tahrifatın senet metninde açıkça gözüktüğünü, adi bir senetteki yazı ve imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senedin herhangi bir işleme esas alınamayacağını (HMK. m: 209/1), teminatsız olarak icra takibinin durdurulmasının yasa gereği olduğunu, HMK. m: 209/1 amir hükmü gereğince; Fethiye İcra Dairesinden 2021/ 1504 E. sayılı icra takibinin teminatsız durdurulmasını talep ettiklerini, İcra Müdürlüğünün taleplerini reddetmesi üzerine, Fethiye İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/ 489 E. sayılı dosyası ile şikayet davası açtıklarını, mahkemenin davanın reddine karar verdiğini, mahkeme kararını dosyaya sunduklarını, sonuç olarak; HMK. m: 209 amir hükmünü uygulanmasını sağlayacak, teminatsız icra takibini durduracak bir yöntem bulamadıklarını, müvekkilin mağduriyetini gidermek için itiraz etmek gerektiğini beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; bonodan kaynaklanan tahrifat iddiasına dayalı icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Talep ; ihtiyati tedbirin değiştirilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacı vekilinin Fethiye İcra Dairesinin 2021/1504 esas sayılı dosyasında icra takibinin durdurulması talebinin reddine, Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/345 Esas – 2021/489 karar sayılı dosyasında icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda verilen ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; görevsizlik kararından önceki eski esas dosyası olan Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2021/345 esas sayılı dosyasında 06/09/2021 tarihli ara kararı ile, İİK’ nın 72/3 maddesi uyarınca dava sonuna kadar icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verildiği, daha sonra davacı vekilinin 20/04/2022 tarihli dilekçesi ile; ihtiyati tedbirin değiştirilmesi ve 6100 sayılı HMK’ nın 209. maddesi uyarınca takibin durdurulmasını talep ettiği, talebin mahkemece 22/04/2022 tarihli ara kararı ile reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasını düzenleyen 396.maddesi; ” Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir.
İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” düzenlemesi bulunmakta, maddede kanun yoluna başvuru imkanını düzenleyen 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmadığı görülmektedir.
HMK 396 maddenin gerekçesinde;”İhtiyatî tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasını düzenleyen bu maddede de, yukarıda belirtilen iki maddedeki ortak yönler dikkate alınarak itiraza ilişkin benzer hükümlere ayrıca atıf yapılmıştır. Ancak, itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulması hakkındaki fıkraya atıf yapılmamıştır. Zira, hâl ve şartların değişmesi, hukukî bir değerlendirmeden daha çok, maddî şartlarla yakından ilgili, nispeten sübjektif ve doğrudan mahkemenin takdirine bağlı bir husustur. Ayrıca, aynı yargılama süreci içinde, bir çok kez hâl ve şartlarda değişiklik olması sebebiyle, tedbirde değişiklik yapılması veya kaldırılması, bu yönde talepte bulunulması ya da talebin reddi söz konusu olabilir. Her talepten sonra verilecek karar hakkında kanun yoluna başvurulması, ihtiyati tedbirler için kanun yoluna başvurulmasında istenen amacı da sağlamayacaktır.
Kanun yolunun açılmış olmasının amacı, ihtiyatî tedbirlerle ilgili temel hukukî ve prensip hatalarının önüne geçmektir. Bu sebeple, ihtiyatî tedbirin reddi ve ihtiyatî tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânı getirilmiştir.” şeklinde açıklanan gerekçede belirtildiği gibi; hal ve şartların değişmesi nedeni ile verilen kararlar hukukî bir değerlendirmeden daha çok, maddî şartlarla yakından ilgili, nispeten sübjektif ve doğrudan mahkemenin takdirine bağlı kararlar olduğundan ve her değişiklikten sonra verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulması halinde, kanun yolundan beklenilen amaçtan uzaklaşılması sonucunu doğuracağından, bu kararlara karşı kanun yolunun kapalı olması öngörülmüştür.
Durum ve koşulların değişmesi sebebi ile yapılan ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin karara karşı, kanun yoluna başvurulamaması daha sonra işin esasıyla ilgili kanun yoluna başvurulması durumunda, bu hususun da değerlendirilerek bir karar verebilme imkânının kapalı olduğu anlamına gelmez, esas hükümle birlikte bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilmesi mümkündür. (Bkz Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 01.06.2012 tarihli Hukuki Mütalaa). Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 07/05/2013 tarihli 2013/2845 E.-8286 K.sayılı, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2012/7850 E.-12177 K. sayılı, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 04/06/2012 tarihli 2012/6529 E.,2012/9660 K.sayılı,Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 05.03.2013 tarihli 2013/1088 E., 2013/4111K. nolu içtihatları da aynı doğrultudadır.)
Açıklanan nedenlerle; istinaf kanun yoluna başvurulan ihtiyati tedbirin değiştirilmesi isteminin reddine ilişkin karar, durum ve koşulların değişmesi nedeniyle tedbir istemi üzerine verilen bir karar olup, bir başka deyişle ihtiyati tedbirin değiştirilmesi niteliğinde bulunduğundan; 6100 sayılı HMK’nın 396. maddesinin ikinci fıkrasında, 391. ve 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmadığından mahkemenin 22/04/2022 tarihli ara kararına karşı kanun yolu kapalı olduğundan başvurunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/04/2022 tarihli ve 2022/587 Esas sayılı ara kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.’nun 341-(2) ve 346-(1) maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacının yatırmış olduğu 80,70 TL istinaf karar harcının ve 220,70 TL istinaf başvuru harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde mahkemesince davacıya iadesine,
3-İstinaf eden davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf eden tarafın istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
5-Kararın 6100 sayılı HMK.’nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Dosyanın mahkemesine iadesine,
İlişkin, 6100 sayılı HMK.’nun 362-(1)-f) maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi. 23/06/2022