Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/999 E. 2021/983 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/999
KARAR NO : 2021/983

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/05/2021
NUMARASI : 2021/266 Esas
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2021

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/09/2021 tarihli, 2021/266 Esas sayılı 06/05/2021 tarihli ara kararının dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde; davalı ….’nın menkul/gayrimenkul tüm malvarlığı üzerine ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine dava dilekçesi ekinde sunulu haklılığımızı gösterir belgeler ve nam-ı müstear / muvazaa davalarına aykırı düşmeyen tasarrufun iptaline ilişkin hükümlerin de uygulandığı hususu dikkate alınarak, tebligat yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın İzmir 15. İcra Müdürlüğü 2020/2774 E. sayılı dosyasında takip tarihi olan 17.02.2020 tarihi itibariyle 804.555,84 TL alacağı için davalılardan …. yönünden ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konulmasına, ihtiyati haczin uygulanması için İzmir 15. İcra Müdürlüğüne görev verilmesine, davalılar hakkında tazmin kararı da verilebileceğinden bu davalılar adına kayıtlı gayrimenkuller ile menkul ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir va’zına, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararlarının hüküm kesinleşinceye kadar devamına, davalı …. hakkında Mahkemeniz ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi halinde bu kararların ticaret sicil müdürlüğüne, Tapu Siciline, Trafik siciline bildirilmesine, TPE markalar Dairesine ve ilgili diğer kurum ve kuruluşlara bildirilmesine, üçüncü şahıslardaki alacak hakları yönünden üçüncü şahıslara bildirilmesine, kredi borçlusu firma, muvazaa, kanuna karşı hile ve Namı müstear ile diğer davalı/davalılar adı altında faaliyetlerine devam etmekte olduğundan ve ayrıca 5411 sayılı yasanın bankamıza vermiş olduğu yetkiler de göz önünde bulundurularak, müvekkil Bankanın kamu bankası olduğu, alacağının borçlu tarafından kötüniyetle semeresiz bırakıldığı, zararın kamu zararı olduğu dikkate alınarak fazlaya ilişkin tüm alacak ve faiz haklarımız saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile Kredi borçlularının bankamıza olan borçlarından şimdilik 100.000,00 TL’nin (Fazlaya ilişkin talep hakkımız saklı kalmak ve yargılama sırasında müddeabihi arttırma hakkımız saklı kalmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Mahkeme masraf ve vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesinin talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; “.. davacı tarafından İzmir 15. İcra Müdürlüğü 2020/2774 esas sayılı dosyası üzerinden davalılardan …. ve ….Ltd.Şti aleyhine 804.555,84 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, takip dayanağının 03/09/2018 düzenleme tarihli, 30/12/2019 ödeme tarihli, 1.000.000,00 TL bedelli 1 adet senet olarak belirtildiği ve ayrıca takibin İzmir 5. ATM’nin 2020/89 D.İş sayılı dosyasından başlatıldığı, iş bu ihtiyati haciz ve ayrıca ihtiyati tedbir talebinin ise yukarıda belirtilen iddialar nedeniyle diğer davalı …. yönünden talep edildiği ve fakat bu kişi yönünden ileri sürülen talebin “nam-ı müstear, muvazaa ve kanuna karşı hile” olgusundan kaynaklandığının belirtildiği görülmekle, icra dosya borçluları ile Mahkememiz davalısı …. aralarında organik bağ bulunup bulunmadığının, icra dosya borçluları tarafından icra dosyasının semeresiz kalması amacıyla üzerilerine kayıtlı menkul ve gayri menkul malların ….’nın üzerine geçirilmesi ve ticari faaliyetlerin de bu kişiler üzerinden devam etmesine yönelik iddianın varlığının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle adı geçen …. yönünden ileri sürülen ihtiyati haciz talebinin varlığının şu aşamada yargılamayı gerektirmesi nedeniyle yaklaşık ispat şartının yerine getirilemediği kanaatiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiş ayrıca her ne kadar dava konusu uyuşmazlığın icra dosya borçluları ile davalı …. aralarında yukarıda belirtildiği şekilde bağ bulunup bulunmadığının tespiti, bağın bulunması halinde ise davalı ….’nın da bu icra dosyasından kaynaklı olarak borçtan davalılar ile birlikte sorumluluğunun olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açıldığı ve dolayısı ile adı geçen üzerine kayıtlı menkul ve gayri menkul malların tamamının icra dosya borçluları adına kayıtlı olduğu iddia edildiğinden ve ihtiyati tedbir talep edilen menkul ve gayri menkul malların iş bu dava dosyasının konusu olarak belirtildiği anlaşılmakta ise de iş bu dava dosyasına ilişkin esas amacın …. ile icra dosya borçluları aralarında icra dosya borcundan kaynaklı olarak bulunduğu belirtilen organik bağın, muvazaanın ve nam-ı müstearın şu aşamada iddiadan öteye geçemediği, adı geçenin üzerinde bulunan menkul ve gayri menkul malların tümü üzerine ihtiyati tedbir talep edildiği ve fakat talebin bu şekilde sınırsız olamayacağı anlaşılmakla şu aşamada HMK’nın 389/1 maddesindeki hususların varlığınıa bu aşamada kanaat getirilememesi…” gerekçesiyle ihtiyati tedbir ve haciz talebinin REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın ….LTD ŞTİ ve ….’dan alacaklı olduğunu, müvekkil banka tarafından yapılan istihbarat çalışmalarında borçlular ile aleyhine ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararının verilmesi talep ettikleri karşı tarafı ile aralarında fiili ve organik bağ bulunduğunu, borçluların mal kaçırmak için muvazaalı olarak ve namı müstear kullanarak faaliyetlerini kanuna karşı hile yaparak bu şahıs üzerinden devam ettirdiğinin tespit edildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; mahkemece verilen ihtiyati haciz ve tedbir taleplerinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İhtiyati tedbir; 6100 Sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi veya şartı olarak kabul edilmiştir. Bu şartlardan birisinin mevcudiyeti halinde, mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
İhtiyati tedbire esas olanın davada iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun ”uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (madde 389/1). Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir.
İhtiyati haciz müessesesi ise, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesi şu şekildedir;
İhtiyati haciz şartları:
Madde 257 – “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2 -Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”
Vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş alacakların zamanında ödenmesinin sağlanması amacıyla borçlunun mallarına geçici olarak hukuken el konulması şeklinde ifade edilebilecek olan ihtiyati haczin, kanunda düzenlenen istisnai hallerde vadesi gelmemiş alacaklar için tatbiki de mümkündür. Bu istisnalardan biri de 2004 sayılı İİK’nun 257/2. maddesinde yer alan, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemesi, kaçırması veya kendisinin kaçmaya çalışmasıdır.
Somut olayda davacı banka, davalılar …. ve …. Ltd.Şti aleyhine icra takibi başlattığını, icra dosya borçluları ile davalılardan …. arasında organik bağ bulunduğunu, icra dosya borçluları tarafından icra dosyasının semeresiz kalması amacıyla üzerilerine kayıtlı menkul ve gayri menkul malların ….’nın üzerine geçirildiğini ve ticari faaliyetlerin de bu kişi üzerinden devam edildiğini ileri sürerek davalı ….’nın menkul/gayrimenkul tüm malvarlığı üzerine ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, mahkemece bu aşamada iddiaların yargılamayı gerektirmesi nedeniyle yaklaşık ispat şartının yerine getirilemediği kanaatiyle ihtiyati haciz ve tedbir taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, uyuşmazlığın para alacağı olması ve özellikle tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği de nazara alındığında ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Ancak davacının dayandığı delillerden olan ve mahkemece de dosyaya getirtilen Rize … Noterliği’nin 06.11.2020 tarih ve 09157 nolu vekaletnamesinde davalılardan ….’ya ait …. isimli işyerinin her türlü işlemi ile ilgili olarak (işyeri idaresi, banka işlemleri, araç satın alma, kiralama, teslim alma, vergi-muhasebe işlemleri) davalılardan ….’nın yetkili kılındığı, söz konusu vekaletnamenin yetkilerinin çok geniş olduğu, bu vekaletname ile söz konusu işyerinin tüm faaliyetlerinin davalı …. tarafından yürütülebileceği, …. Ltd. Şti. ile vekaletname ile yetkilendirilen ….’nın aynı sektörde oldukları nazara alındığından yaklaşık ispat kuralının ihtiyati haciz talebi yönünden bu aşamada sağlandığı anlaşılmış, davacı her ne kadar takip çıkışı olan 804.555,84 TL alacağı için ihtiyati haciz talep etse de dava açılırken davaya esas gösterilen değer 100.000,00 TL olduğu için bu bedel üzerinden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
A-İlk derece mahkemesinin kararına karşı ihtiyati haciz/tedbir talep eden tarafından yapılan istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/05/2021 tarihli, 2021/266 Esas sayılı kararının ihtiyati haciz talebi yönünden KALDIRILMASINA,
2-İhtiyati haciz isteyenin yatırmış olduğu 59,30 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine ödenmesine,
3-İhtiyati haciz isteyenin yatırdığı 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının mahkemece yargılama giderlerinde dikkate alınmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,

B-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkındaki kararla;
1-İhtiyati haciz talebinin kısmen KABULÜ ile dava değeri olan 100.000,00 TL alacağı karşılayacak şekilde davalı ….’nın menkul, gayrimenkul mal varlıkları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacaklarına yeter miktarının İİK’nun 257/1 maddesi uyarınca İHTİYATEN HACZİNE,
2-6741 Sayılı Yasanın 8/2 maddesi gereğince ihtiyati haciz isteyen banka teminattan muaf olduğundan, karşı tarafın ve 3. şahısların muhtemel zararlarına karşılık olarak TEMİNATSIZ OLARAK kararın yerine getirilmesine, devamındaki işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
3-İhtiyat haciz isteyen kendisini vekil ile temsil ettiğirdiğinden 910,00 TL ücreti vekaletin davalı ….’dan alınarak talep edene verilmesine,
4-Yargılama giderleri ve devamında işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.18/10/2021