Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/981 E. 2021/1240 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/981
KARAR NO : 2021/1240

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2019 (Dava) – 25.06.2021 (Ek Karar)
NUMARASI : 2019/778 Esas – 2020/364 Karar
DAVA : Ticari Şirketin Fesih ve Tasfiyesi
BAM KARAR TARİHİ : 01/12/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ: 01/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçisinde özetle; müvekkilinin …ne kayıtlı … Şti’nin sahibi olduğunu, şirket ortaklarının …, … ve … olduğunu, şirketin sermayesinin 100 hisseye ayrıldığını ve 100.000,00 TL olduğunu, şirket hisselerinin %45 karşılığının 45.000,00 TL olup müvekkiline ait olduğu, diğer %45 hisseye karşılık olan 45.000,00 TL …’e, kalan %10 hisseye karşılık 10.000,00 TL’nin de …’e ait olduğunu, bu şirketin 23/01/2006 tarihinde tescil edildiğini, uzun zamandan beri şirketin kanunen gerekli organlarından genel kurulun ve şirket müdürünün mevcut olmadığını, genel kurulun toplanamadığını, davalı şirketin işlemez hale gelmesinde gerçekte diğer davalılar … ve …’ün kusurlu olduğunu, şirket toplantılarına katılmadıklarını, bu durumun uzun süre devam ettiğini ve şirketin işlevsiz hale geldiğini belirterek, davalı …. Şti.’ nin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; sicil kayıtlarının tetkikinde … Şti’ nin 23/01/2006 tarihinde tescil edildiğini, bu tarihten sonra herhangi bir tescil işleminin olmadığının tespit edildiğini, 6102 sayılı TTK’da Limited Şirketlerin fesih sebeplerinin ayrıntılı olarak düzenlendiğini, şirketin fesih hallerinin varlığının, ortakların kusurunun bulunmasını, ortaklar arasındaki iç ilişkileri de ilgilendirdiğini, davacının iddiasına konu hususlarda Müdürlüğünün herhangi bir işlemi ve sorumluluğunun olmadığını, ortaklar ve şirket arasındaki hukuki duruma dair işbu davada Müdürlüğüne husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini ve Müdürlüğü aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket ile davalılar … ve …’e tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermedikleri, ancak duruşmadaki beyanlarında şirketin feshini kendilerinin de talep ettiklerini, ancak herhangi bir masraf ödemek istemediklerini beyan ettikleri anlaşılmıştır.
YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece, “…Tüm dosya kapsamınından; davacı tarafça davalı … Şti’nin feshine yönelik işbu davanın açıldığı, şirket ortaklarının davacı ile davalılar … ve …’ün olduğu, tüm ortakların davada taraf olduğu, davalı şirketin 23.01.2006 tarihinde tescil edildiği, bu tarihten sonra herhangi bir tescil işleminin olmadığı ve 31.03.2007 tarihinde … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından resen terk işlemi yapılarak faaliyetinin kapatıldığı, feshi talep edilen şirketin herhangi bir faaliyetinin olmadığı, devamında yarar bulunmadığı bu nedenle şirketin fesih ve tasfiyesi şartlarının oluştuğu anlaşılarak davalı şirket yönünden davanın kabulüne; şirketin fesih ve tasfiyesinin fesih talep edilen şirket aleyhine açılmasının yeterli olduğu bu nedenle davalı ortaklar ve … Memurluğu aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki karar verilmekle; 1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; … Müdürlüğünün Merkez 123658 sicil no.sunda kayıtlı … ŞİRKETİNİN FESİH VE TASFİYESİNE, TASFİYE MEMURU OLARAK MALİ MÜŞAVİR …’İN ATANMASINA, TASFİYE MEMURU İÇİN BİR DEFAYA MAHSUS 1.000,00-TL ÜCRET TAKDİRİNE, TASFİYE MEMURU ÜCRETİNİN VE TASFİYE MASRAFLARININ TASFİYE GİDERLERİNE EKLENMESİNE, Kararın kesinleşmesinden sonra TTK’nun 283.maddesi uyarınca Ticaret Sicilde tescil ve ilanına, 2-Davalılar …, … ve … Memurluğu yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine” şeklinde karar verilmiştir.
Asıl kararın taraflarca istinafa konu edilmeksizin kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
TASFİYE MEMURUNUN 29.03.2021 TARİHLİ DİLEKÇESİ; Tasfiye memuru 29.03.2021 tarihli dilekçesinde; “İşbu dosyada 23.02.2021 tarihi itibariyle tasfiye memuru olarak görevlendirmeyi tebliğ almış bulunduğunu, 04.03.2021 tarihli dilekçesindeki hususlarla ilgili 08.03.2021 tarihli ek kararın kendisine tebliğ edildiğini, öncelikle şirketin tasfiye giriş işlemlerine başlanması için tasfiye memuruna şirketin tüm yasal defterlerinin, mali tablolar ile detay mizanının sunulmasının gerektiğini, bu durum şirketin tasfiyeye giriş bilançosu için zorunluluk arz ettiğini, borçlarının ödenememesi halinde tasfiyenin sonuçlandırılamayacağını, tasfiye memuru seçildiğine ilişkin karar her ne kadar mahkeme tarafından … Müdürlüğü’ne gönderilmiş olsa da kararın tescili için birer hafta ara ile üç ilan ve imza sirküleri için tescil talepnamesi çıkarılması dahil yaklaşık 2.500,00 TL masraf olmadan ilgili işlemlerin yapılamayacağını , ayrıca tescil talepnamesi ile noterden tasfiye halinde unvanı altında imza sirkülerinin çıkarılması için 750 – 950 TL noter masrafı, tasfiyeye başlandığı tarih itibariyle aynı gün tasfiye unvanı altında tasfiye dönemi yasal defter tasdikleri yaptırma masrafı yaklaşık 600,00 TL, tasfiye itibariyle her ay düzenli bir şekilde beyannamelerin verilmesi için şirkette mali müşavir bulunması ile birlikte tasfiyenin en iyi ihtimal 7 ay sürdüğü hesabıyla 2.100,00 TL mali müşavirlik hizmet bedeli, beyannamelerin damga vergisi için yaklaşık 900,00 TL, ayrıca mahkemece 1 defaya mahsus 1.000,00 TL tasfiye memuru ücreti taktir edilmiş ise de tasfiye memurunun tasfiye döneminde harcayacağı emek ve mesai ile şirketin imza yetkisini alması vesilesiyle her türlü borçlarından sorumlu olması sebebiyle tasfiye memuru ücretinin aylık olarak verilmesi dikkate alınarak 7 ay karşılığı 7.000,00 TL masrafın dahil edilmesi, tasfiye sonunda … Müdürlüğü’ne tescil ve ilanın yapılması için yaklaşık 2.500,00 TL ve sonuç olarak toplam 16.550,00 TL’nin tasfiyeyi talep eden davacı tarafından masraf avansı olarak yatırılması, piyasa ve vergi borcu çıkması halinde de bu tutarları yatıracağının beyan edilmesi gerektiği, diğer bir yol olarak ise; şirketin organsız kaldığı, faaliyet göstermediği tespit edildiğinden … Müdürlüğü kayıtlarında adres terki yapılarak sicil kaydının askıya alındığı hususları dikkate alındığında tasfiye yöntemlerine uymaksızın otomatik olarak tasfiyenin gerçekleşmesi, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın 30.12.2012 tarihli 28513 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan tebliği kapsamında tasfiye yöntemlerine uymaksızın otomatik olarak tasfiyenin gerçekleştirilmesi hususunda … Müdürlüğü’ne müzekkere yazılması, bu yolun masrafsız ve daha kısa süreli olacağı” nı bildirdiği anlaşılmıştır.
DAVACI VEKİLİNİN 05.04.2021 TARİHLİ TALEP DİLEKÇESİ; Davacı vekili, 29/03/2021 tarihli tasfiye memuru …’in dilekçesi de dikkate alınarak, … Müdürlüğü’ne şirketin masrafsız tasfiyesi için müzekkere yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMENİN 25.06.2021 TARİHLİ EK KARARI: Mahkemece “…Tasfiye memurunun dilekçesinin taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin 06.04.2020 tarihli dilekçesinde 29.03.2021 tarihli …’in raporu dikkate alınarak … Müdürlüğü’ne şirketin masrafsız tasfiyesi için müzekkere yazılmasına karar verilmesini talep ettiği, davalı … Müdürlüğü’nün 08.04.2021 tarihli cevabında …’nin 23.01.2006 tarihinde müdürlüğe tescil edildiği, 10 yıl süreyle …’ün şirket müdürü olarak seçildiği, tescilli sermayesinin 100.000,00 TL olduğu, dolayısıyla 6102 Sayılı TTK’nun geçici 7. maddesi kapsamında sayılmadığı, esasında TTK geçici 7. madde uygulamasının da 30.06.2015 tarihinde sona erdiğinin bildirildiği, diğer davalıların beyanda bulunmadığı, dosyanın incelenmesinde; mahkemece işbu dosyada 09.07.2020 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüyle … Müdürlüğü’nün merkez 123658 sicil nosunda kayıtlı …’nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak mali müşavir …’in atanmasına, tasfiye memuru için bir defaya mahsus 1.000,00 TL ücret takdirine, tasfiye memuru ücretinin ve tasfiye masrafının tasfiye giderlerine eklenmesine karar verildiği, davacı vekilinin 30.07.2020 tarihli dilekçesi ile tasfiye memuru atanması ve memur için ücret verilmesine ilişkin karardan dönülmesini talep ettiği, mahkemece 05.08.2020 tarihli ek karar ile dosyada karar verilmekle el çekildiği ve kararın istinaf yolu açık olmak üzere verildiğinden dolayı davacı tarafın talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, mahkemenin kararının ve bu ek kararının kesinleştiği, tasfiye memurunun 29.03.2021 tarihli dilekçesi ile tasfiye memuru ücretinin aylık olarak verilmesi ve diğer tasfiye işlemleri için toplamda 16.550,00 TL’nin yatırılması, ayrıca şirketin piyasa ve vergi borcu çıkması halinde bu tutarların da davacı tarafça yatırılacağının beyan edilmesi, şirketin yasal defterlerinin mali tabloları ve detay mizanının sunulması gerektiğini, ya da Gümrük ve Ticaret Bakanlığı 30.12.2012 tarihli 28513 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan tebliği kapsamında, tebliğ yöntemlerine uymaksızın tasfiyenin gerçekleştirilmesi hususunda … Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasını talep ettiği, yazılan yazıya verilen cevaba göre mahkemenin kararıyla fesih ve tasfiyesine karar verilen şirketin 6102 Sayılı TTK geçici 7. maddesi kapsamında kalmadığı ve geçici 7. madde uygulamasının 30.06.2015 tarihinde sona erdiği, mahkemece işbu dosyada 09.07.2020 tarihli karar ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin istinaf yolu açık olmak üzere karar verildiği nazara alındığında davacı vekilinin şirketin masrafsız tasfiyesi için … Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına yönelik talebinin şartları bulunmadığından talebin reddi gerektiği sonucuna ulaşıldığı, tasfiye memuru ücretinin yapılacak iş nazara alınarak artırılmasına ve davacı tarafa tasfiye masraflarını depo etmesi ve tasfiye memurunun 29.03.2021 tarihli dilekçesinde belirtilen davalı şirketin kayıtlarının sunulması halinde görevin tasfiye memuruna tevdine dair karar verilerek, sonuç olarak; 1-Davacı tarafın şirketin masrafsız tasfiyesi için … Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına yönelik talebinin yasal şartları da bulunmadığından reddine, 2-Tasfiye memuru için 1.000,00 TL olarak belirlenen ücretin bir defaya mahsus olmak üzere 5.000,00-TL’ye artırılmasına, 3-Davacı tarafça, davalı şirketin tasfiye memurunun 29/03/2021 tarihli dilekçesinde belirtilen yasal defterlerinin, mali tablolarının, detay mizanının sunulması ve tasfiye masraf avansı olarak toplam 14.500,00-TL’nin depo edilmesi halinde görevin tasfiye memuruna tevdine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI VEKİLİNİN EK KARARA YÖNELİK İSTİNAF İTİRAZLARI: DAVACI VEKİLİ, TARAFINDAN; “…Her ne kadar istinaf konusu 25/06/2021 tarihli ek kararın 3 no’lu paragrafında; ‘davacı tarafça davalı şirketin tasfiye memurunun 29/03/2021 tarihli dilekçesinde belirtilen yasal defterlerinin, mali tablolarının, detay mizamının sunulması ve tasfiye masraf avansı olarak toplam 14.500,00 TL’nin depo edilmesi halinde görevin tasfiye memuruna tevdiine’ karar verilmiş ise de, fiili olarak bakıldığı zaman ortada bir şirket bürosu, evrakları, muhasebecisi, faaliyet hareketleri gibi hiçbir varlığın mevcut olmadığı, bu sebeple bilirkişi raporunun kanaatlerince dosyaya uygun olduğu, 29/03/2021 tarihli bilirkişi … tarafından tanzim edilen bilirkişi raporu da dikkate alınarak, istinaf konusu ek kararın kaldırılmasına, şirketin masrafsız tasfiyesi için … Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına ve dosyanın yerel mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği” gerekçeleriyle istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; limited şirket ortaklığının kuruluştan itibaren faaliyet göstermediği, genel kurulun toplanmadığı ve müdür bulunmadığı gerekçelerine dayalı olarak TTK 636/2. madde uyarınca feshi istemine ilişkindir.
Mahkemece; yapılan yargılama sonucunda yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru atanmasına ve tasfiye memuruna 1000-TL ücret takdirine karar verildiği, mahkemenin asıl kararının istinafa konu edilmeksizin kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Tasfiye memurunun, tasfiye sürecine ilişkin birtakım masraflar olacağı ve bunun için belli bir meblağın yatırılması ve defterlerin de sunulması gerektiğine, ancak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan tebliğ kapsamında şirketin ilgili yasalardaki tasfiye yöntemlerine uyulmaksızın otomatik olarak tasfiyesinin gerçekleştirilmesi yolunun da olduğu ve bu yol daha kolay ve masrafsız olduğundan bu yönde … Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına dair dilekçesi sonrasında mahkemece müzekkerenin yazıldığı, ancak … Müdürlüğü’nün cevabında dava konusu şirketin TTK geçici 7. madde kapsamında sayılmadığı ve bu madde uyarınca sicil kaydının silinmesinin sözkonusu olmadığının bildirildiği, bunun üzerine mahkemece 25.06.2021 tarihli ek karar ile yukarıda belirtildiği şekilde şirket defter ve belgelerinin davacı tarafından sunulmasına, tasfiye masraf avansının depo edilmesine ve tasfiye memurunun ücretinin arttırılmasına dair karar verildiği, ek karara karşı davacı vekili tarafından istinaf isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Tasfiye memurunun dilekçesinde belirttiği 28513 S. Resmi Gazetedeki Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tebliğinin (münfesih olduğu halde tasfiyesi tamamlanamamış şirketlerle ilgili) 6102 S. TTK geçici 7.maddesi uyarınca bu tebliğin düzenlendiğinin tebliğ içinde belirtildiği, mahkemece geçici 7.madde uyarınca değil, TTK 636/2.madde uyarınca fesih ve tasfiye talebi üzerine karar verilmiş olduğu, nitekim mahkemece tasfiye memurunun sözkonusu dilekçesi eklenerek … Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen 08.04.2021 havale tarihli yazı cevabında tescilli sermayesi 100.000-TL olan dava konusu şirketin 6102 S.TTK geçici 7.maddesi kapsamında sayılmadığı, kaldı ki geçici 7.md. uygulamasının da 30.06.2015 itibariyle sona erdiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosyadaki tüm bilgi ve belgelere göre; mahkemece verilen asıl kararın istinafa konu edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu aşamadan sonra asıl karara ilişkin olarak ek karar ile değişiklik yapılamayacağı, mahkemenin dosyadan el çektikten sonra ek karar ile tarafların yükümlülüklerini arttıran ve değiştiren nitelikte ek kararlar veremeyeceği açık olmakla, bu nedenlerle mahkemenin 26.06.2021 tarihli ek kararın kaldırılarak, tasfiye aşamasına dair tüm talepler bakımından taleplerin reddine yönelik yeniden hüküm kurulması gerekmiştir (Bu yönde bknz. Yargıtay 11. HD 2015/11339 E.- 2016/5813 K).
Davacı vekilinin talebi, mahiyeti itibariyle fesih ve tasfiyesine karar verilmiş limited şirketin tasfiye işlemleri sırasında hakimin müdahalesi isteği ve HMK 406/son madde kapsamında hukuksal koruma niteliğindedir. HMK 362/1-f maddesinde geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar aleyhinde temyiz yoluna başvurulamayacağı düzenlenmiş olup, karar kesin olarak verilmiştir. (Bu yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/11/2019 tarihli 2019/98 esas – 2019/7156 karar sayılı ilamı).
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile; İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/778 Esas – 2020/364 Karar sayılı dosyasından verilen 25/06/2021 tarihli EK kararın HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“a-Davacı tarafın şirketin masrafsız tasfiyesi için … Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına yönelik talebinin yasal şartları bulunmadığından reddine,
b-Tasfiye memurunun dilekçesinde belirtilen tasfiye memuru için belirlenen ücretin artırılmasına ve masraf avansı ödenmesine dair taleplerinin de reddine,
c-İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2020 tarihli, 2019/778 Esas ve 2020/364 Karar sayılı asıl karardaki kesinleşmiş hususların aynen geçerli olduğuna”, ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-Davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; istinaf başvurusu sırasında davacıdan alınan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01/12/2021