Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/979 E. 2021/811 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/979
KARAR NO : 2021/811
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/06/2021
NUMARASI : 2020/513 Esas ve 2021/334 Karar
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/09/2021
İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/06/2021 tarihli, 2020/513 esas ve 2021/334 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Tasfiye Halinde …’nde 01/08/2000 tarihinden iş akdinin geçerli ve haklı bir neden olmadan feshedildiği 13/01/2015 tarihine kadar kesintisiz olarak çalıştığını, müvekkilinin bu çalışmalarının kuruma bildirilmediğinden İzmir 9.İş Mahkemesinin 2020/22 Esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açıldığını, Mahkemenin 28/06/2018 tarihli kararı ile davacının sigortaya bildirilmeyen günlerinin tespiti yönünden hüküm kurulduğunu, iş bu kararın Yargıtay 10. HD’nin 2018/5132 Esas 2019/9465 Karar sayılı 04/12/2019 tarihli ilamı ile bozulduğunu, İzmir 9.İş Mahkemesi tarafından 17/09/2020 tarihli celsede ihya davası açılması için tarafına süre verildiğini, Tasfiye Halinde … İzmir 25.Noterliğinin 09/12/2016 tarihli ve 4243 yevmiye numaralı ortaklar kurulu kararı ile terkin edildiğini ve 11/02/2016 tarihinde tescil edildiğini, şirketin son adresinin ‘… Mah. … Cad No:…/… … … ve ticaret sicil kayıtlarına göre şirketin tasfiye memurunun … olduğunu, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerektiğini, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek taraf teşkilinin sağlanmak suretiyle yargılamanın devamının sağlanması gerektiğini, müvekkilinin davalı şirkette 01/08/2000 – 13/01/2015 tarihleri arasında çalıştığının tespiti amacıyla açılan İzmir 9.İş Mahkemesinin 2020/22 E sayılı dosyasında Ticaret Sicil ilanına göre davalı şirketin 11/02/2016 tarihinde terkin edildiğini Yargıtay 10.HD’nin 2018/5132 Esas 2019/9465 Karar sayılı bozma ilamı uyarınca tüzel kişiliği sona eren davalı şirketin ihyası için dava açmak üzere tarafına süre verildiğini, bozma ilamı ve Yargıtayın yerleşik içtihatları uyarınca ihya davasının tasfiye memuru ve ticaret sicil memurluğunca husumet yöneltilerek açılması gerektiğini, bu nedenlerle …nün merkez-55358 sicilinde kayıtlı 11/02/2016 tarihinde terkini sicile tescil edilen Tasfiye Halinde …’nin tüzel kişiliğinin ihyası ile bağlı olduğu …ne tesciline, ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere son tasfiye memurlarının atanmasına, masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin tasfiye memurluğu yaptığı Tasfiye Halinde …’nin usulüne uygun şekilde tasfiye edilerek kapanmasına rağmen sigorta davasından kaynaklı uyuşmazlık nedeniyle tasfiye edilen şirketin davada taraf olarak yer alabilmesini sağlamak amacıyla ihyası talebiyle açıldığını, tasfiye işlemlerinin usulüne uygun şekilde ve gerekli ilanlar yapılarak tamamlandığını, iş bu davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, bu sebeplerle davacı taleplerini kabul etmediklerini, dava masraf ve giderlerinin ve iş bu dava sonucunda ihya nedeniyle gerek bulunması halinde tasfiye memurluğunca yapılacak işlem ve masraf giderlerinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…Davacı tarafından …’nin ihyasına yönelik olarak iş bu davanın açıldığı, ihyası talep edilen şirketin tasfiye sonu 11/02/2016 tarihinde terkin olduğu, tasfiye memurunun davalı … olduğu, İzmir 9. İş Mahkemesinin Müdürlüğünün 2020/22 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından ihyası talep edilen şirket aleyhine açılan davada Mahkemece adı geçen şirketin ihyasına yönelik dava açmak üzere süre verildiği, söz konusu dosyada taraf teşkilinin sağlanması yönünden davacı tarafın iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, davalı … Müdürlüğünün iş bu davada yasal hasım konumunda olup yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumluluğun bulunmadığı, tasfiye usulüne uygun şekilde tamamlanmadan şirketin terkin edilmiş oluşuna göre davalı tasfiye memurunun yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu…” Şeklinde davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasfiye işlemleri usulüne uygun şekilde ve gerekli ilanlar yapılarak tamamlanmış olmasına rağmen yerel mahkemece şirketin ihyasına karar verildiğini, davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, hizmet tespiti istenen dosyada da hizmet dökümlerinin yapıldığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen …’nin ihyası istemine ilişkindir.
Ticaret sicilinden kaydı silinen şirketlerin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunan diğer kişi ve kuruluşların haklı sebeplere dayanarak sicilden silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilecektir.
Somut olayda; ihyası istenilen şirketin tasfiye sonunda sicilden 11/02/2016 tarihinde terkin edildiği, oysa şirket aleyhine 20/08/2015 tarihinde İzmir 9. İş Mahkemesinin (2015/384 eski) esas sayılı dosyası ile davacısı …, davalısı … olan hizmet süresinin tespiti davası açıldığı, Yargıtay aşamalarından sonra dosyanın 2020/22 esas sayısını aldığı, tasfiye sonucunda ortaklar kurulu kararı ile terkin edilen şirketin, terkin tarihinde aleyhinde derdest dava bulunduğu dolayısıyla tasfiye memurunun yapmış olduğu tasfiyenin usulsüz olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu husus mahkemenin de kabulündedir.
İzmir 9. İş Mahkemesinin 2020/22 esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması ve davanın devam edebilmesi için terkin edilen Tasfiye Halinde …’nin ihyasının gerektiği anlaşılmakla; istinaf kanun yoluna başvuran tasfiye memuru davalı …’ın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/06/2021 tarihli, 2020/513 esas ve 2021/334 karar sayılı kararına karşı davalı …’ın istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalının yatırmış olduğu 162,10 TL istinaf başvuru harcı ve 59,30 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 221,40 TL harcın üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın dairemiz tarafından taraf vekilleri ve davalı … müdürlüğüne tebliğine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/09/2021