Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/936 E. 2021/732 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/936
KARAR NO : 2021/732
KARAR TARİHİ : 08/09/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/04/2021
NUMARASI : 2018/263 Esas ve 2021/303 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 08/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/09/2021
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/04/2021 tarihli, 2018/263 esas ve 2021/303 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın İzmir Atatürk Organize Sanayi Şubesi ile asıl borçlu davalı …. AŞ arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalı Borçlu …., …. , …. ile …. AŞ, …. AŞ ‘nin da bu sözleşmeye müteselsil kefil olduğunu, davalı borçlulara 22.12.2017 tarihinde kat ihtarının gönderildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden 2018 /12 D. İŞ sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve Manisa 3 İcra Müdürlüğünün 2018/626 Esas sayılı dosyasıyla icra takibine başlandığını, davalı borçluların itirazlarının yersiz olduğunu belirterek borçluların itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalılar cevap dilekçesinde; dava konusu icra takipleri Manisa İcra Dairesinde açılmış olup itirazın iptali davalarının icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden davanın reddinin gerektiğini, davacı Bankanın Karşıyaka İcra Dairesinden takibe başladığını, müvekkilin itirazıyla icra dosyasının Manisa’ya gönderildiğini, davanın dinlenebilmesi için icra takibine ilişkin itirazın iptali davasının Manisa’da açılması gerektiğini, davacı bankanın davaya bakmaya yetkili mahkemede dava açması gerektiğini, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmişlerdir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın İzmir Atatürk Organize Sanayi Şubesi ile asıl borçlu davalı …. AŞ arasında GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİ imzalandığı, diğer davalı Borçlu …., …. , …. ile …. AŞ, …. AŞ ‘nin da bu sözleşmeye müteselsil kefil olduğunu, davalı borçlulara 22.12.2017 tarihinde kat ihtarının gönderildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine 10.01.2018 tarihinde Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğünün 2018 /701 esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, ve borçluların itirazı ile dosyanın yetkisizlik kararıyla Manisa 2. İcra Müdürlüğünün 2018/911 Esas sayılı dosyasıyla icra takibine devam edildiğini, davalı borçluların itirazlarının yersiz olduğunu belirterek borçluların itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; asıl dava ve birleşen 2019/824 Esas sayılı dosyası açısından açılan davaların ayrı ayrı reddine karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; geri ödeme planına bağlı krediler yönünden yapılan hesaplamada farklılıklar bulunmaktadır. karara dayanak bilirkişi raporunda bu husus hatalı değerlendirildiğini, bilirkişi tarafından da hesaplanan akdi faiz (akdi faiz hesabında esas alınan asıl alacağa itirazlarımız saklıdır.) tutarı takibimizde akdi faiz kalemi içerisinde belirtilmiş olmakla sayın bilirkişi tarafından asıl alacak içerisinde değerlendirildiğini, bu sebeple sayın bilirkişi tarafından hesaplanan asıl alacağın talebimizden yüksek; akdi faizin ise talebimizden düşük olarak hesaplandığını, yine bsmv de bu sebeple eksik hesaplandığını, davalı borçluların tüm itirazlarının hukuka aykırı olduğu bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, ancak yerel mahkeme kararındaki bankamız aleyhine olan hususları kabul etmediklerini, gayrinakit alacak yönünden beyanlarımız doğrultusunda karar verilmesi gerekmekte iken yerel mahkeme kararının hüküm kısmında sehven gayrinakit alacağımıza yer verildiğini ileri sürerek mahkeme kararının kısmen kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Mahkemece asıl ve birleşen dosyanın kısmen kabulüne ve kabulüne karar verildiği, davacı vekili hem asıl dava, hem de birleşen dosya için istinaf yoluna başvurmasına rağmen tek bir dosya için harç yatırıldığı görülmüştür. HMK m.344; “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.
” anılı madde hükmünce işlemler gerçekleştirilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine geri çevrilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
Davacı vekiline istinaf karar harcı ve istinaf kanun yoluna başvurma harcı yönünden HMK m. 344 gereğince işlem yapılmak üzere dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE yapılan ön inceleme neticesinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 08/09/2021