Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/793
KARAR NO : 2023/2097
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2017 (Dava) – 24/12/2020 (Karar)
NUMARASI : 2017/1295 Esas – 2020/725 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 27/12/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/12/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/12/2020 tarih ve 2017/1295 Esas – 2020/725 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka tarafından borçlulardan …San Tic. Ltd. Şti. lehine … San Tic. Ltd. Şti., … ve …’nin müşterek borçlu ve müteselsil kefaletiyle genel kredi sözleşmesine istinaden açılan ve kullandırılan kredi hesabının 14/09/2017 tarihinde kat edildiğini, borçlulara Üsküdar 16. Noterliğinin 14/09/2017 tarih 32785 yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine alınan ihtiyati haciz kararına istinaden İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2017/13255 E. Sayılı dosyasında borçlular aleyhine tahsilde tekerrrür etmemek kaydıyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların borca, işlemiş faize ve faiz oranına yönelik itirazları üzerine takibin durdurulduğunu, davalı borçluların itiraz dilekçesinde kredi borçlusu … …. Ltd Şti.’nin … Sulama Birliği Başkanlığı’ndan olan alacağını davacıya temlik ettiğini ve bu nedenle borçtan sorumlu olmadığı belirtilmiş ise de, temlik sözleşmesinin borçlu ve kefillerin genel kredi sözleşmesinden ve kredi borcundan kaynaklanan sorumluluklarını ortadan kaldırmadığını, … Sulama Birliğince davacı bankaya temlik sözleşmesinde bahsi geçen tutarın kısmen ödendiğini, bir kısım ödemenin … Bankasına yapıldığı ve belirtilen kredi borcunun davalılarca davacıya ödenmediğini, davalıların takibe konu borçlarının takip tarihi itibariyle mevcut olduğu davalıların faize yönelik itirazlarının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, zira taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde temerrüt halinde temerrüt tarihinde bankanın en yüksek kredi faiz oranına bu oranın %50’sine ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi ve BSMV ödeneceğinin kabul edildiğini ileri sürerek, davalıların icra dosyasındaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edildiği halde davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
Davalılar … …Ltd. Şti., … ve … vekili 08.04.2019 tarihli davaya ilişkin beyan dilekçesinde özetle; davacı tarafa borçlarının bulunmadığını, müvekkillerinin söz konusu davanın tarafı olmadıklarını, … …Ltd. Şti.’ne kullandırılan krediler karşılığında Manisa 2. Noterliğinin 19.09.2019 tarihli 27557 yevmiye sayılı sözleşmesi ile … Birliği Bşk. 533.767.45 TL alacağın bankaya temlik ettiğini, temlik sözleşmesinin 4. numaralı bendinde muhatabın bu temlikname tebellüğünü takiben temlik çerçevesinde temlik edene karşı olan ödeme vecibesini temellük eden … A.Ş’ye ifa etmesi gerekmektedir.” şeklinde kararlaştırıldığını, temlik sözleşmesi gereği … Sulama Birliği ile davacı yan tarafından yazışma yapılmış ve sulama birliğini, ödeme işlemlerinin 6 ay içerisinde banka hesabına gönderileceğini bildirdiğini, borcun sorumlusunun … Sulama Birliği olduğunu, davaya konu borcu kabul manasına gelmemek kaydı ile dava konusu GKS müteselsil kefil olan müvekkiller söz konusu borçtan sorumlu olmadığını, kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihteki kredilere kefil olunmuş, bu tarihten sonra kullanılan kredilerde kefaletlerinin bulunmadığını savunarak, davanın reddine, aksi kanaatte olunması halinde … Sulama Birliğinin davaya dahil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…davacı banka ile davalı … … Ltd. Şti arasında 27/07/2016 tarihli 500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeyi davalı …, davalı … ve davalı … … Ltd. Şti. yetkilisi sıfatıyla … 6098 Sayılı Borçlar Kanunun 583. maddesine göre kendi el yazıları ile kefaletin türü, limiti ve kefalet tarihi belirtilmek suretiyle müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları, kefaletin geçerli olduğu, kredi sözleşmesine istinaden asıl borçlu davalı … … Ltd. Şti.’ye 981446 nolu kredi hesabından 294.500,00 TL kredi kullandırıldığı, davalı … … Ltd Şti’nin kullandığı kredilerden doğan borçlarını ödememesi üzerine hesabın kat edildiği ve borcun ödenmesi için davalılara Üsküdar 16.Noterliğinin 14/09/2017 tarihli ihtarnamesi keşide edilerek, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 1 gün içinde borcun ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin davalı …’nin adresinde bulunamaması nedeniyle 16/09/2017 tarihinde iade edildiği, diğer davalılara ise 18/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği, taraflar arasında yapılan genel kredi sözleşmesinin 6.3 maddesinde, sözleşme adresinin yasal ikametgah adresi olduğu, adres değişikliğinin noter aracılığıyla bankaya bildirilmemesi halinde bu adrese yapılan tebliğlerin geçerli sayılacağı hükmünün bulunması sebebiyle davalı …’ye gönderilen ihtarnamenin geçerli sayılması gerektiği, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine davacı tarafça davalılar aleyhine İzmir 2.ATM’nin 04/10/2017 tarih 2017/757 D.İş sayılı kararı ile 148.646,54 TL asıl alacak yönünden ihtiyati haciz kararı alınarak, İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2017/13255 Esas sayılı dosyasında infaz edildiği, aynı icra dosyasında 10/10/2017 tarihinde davalılar aleyhine kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi ve hesap özetine dayalı olarak 148.646,54 TL asıl alacak, 5.375,71 TL işlemiş faiz, 268,79 TL BSMV olmak üzere toplam 154.291,04 TL alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrine davalılar vekilinin yasal süresi içerisinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, davacı tarafça iş bu itirazın iptali davasının yasal süresi içinde açıldığı, davalılar vekili krediye karşılık alacak temlikinin bulunduğunu bu nedenle borçlu olmadıklarını beyan ederek takibe tüm davalılar adına itiraz ettiği, davacı bankanın … Şubesi ile davalı … … Ltd. Şti. arasında yapılan Manisa 2. Noterliğinin 19/09/2016 tarih 27557 yevmiye nolu alacağın temliki sözleşmesine göre davalı … … Ltd. Şti. ile davacı arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden doğmuş ve doğacak her türlü borçların tahsilinde mahsup edilmek suretiyle … Sulama Birliği Başkanlığı nezdinde personel tedariki işinden doğmuş ve doğacak 533.767,45 TL alacağın tamamının Borçlar Kanunun 183 vd. maddeleri gereğince kayıtsız şartsız ve gayrikabili rücu olmak üzere devir ve temlik edildiği, … Sulama Birliği Başkanlığının davacıya gönderdiği 26/09/2016 tarihli yazı ile … … Ltd. Şti.’den Sulama Birliğinden olan 368.199,29 TL alacak bakiyesinin davacının … Şubesi banka hesabına ödeneceğinin bildirildiği, davacı banka tarafından … Sulama Birliği Başkanlığına keşide edilen 05/07/2017 tarihli ihtarda 368.199,29 TL ödemenin yapılmadığı belirtilerek 3 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, bunun üzerine … Sulama Birliği Başkanlığının davacı bankaya gönderdiği 12/07/2017 tarihli yazıda davalı … … Ltd Şti’nin bankaya temlik ettiği 368.199,29 TL tutarındaki alacağın 206.110,86 TL ‘sinin temlik tarihinden önce … Bankasına ödendiği kalan 162.088,43 TL’nin davacıya ödendiğinin belirtildiği, buna göre alacağın temliki sözleşmesi kapsamında krediye 162.088,43 TL tahsilat sağlandığı, davacı tarafça sağlanan tahsilatın 9.536,54 TL’si dönemsel faiz ve eklerine, 152.551,89 TL’si asıl alacağa mahsup edildiği, kalan ve ödenmeyen 141.948,11 TL anapara tutarının 14/09/2017 tarihinde 148.646,54 TL olarak olarak kat edildiği, 6098 Sayılı Borçlar Kanunun 191. maddesine göre “alacak bir edim karşılığında devredilmişse, devreden devir sonrasında alacağın varlığını ve borçlunun ödeme gücüne sahip olduğunu garanti etmiş olur” düzenlemesine göre Sulama Birliği Başkanlığından olan alacağını kullandığı kredi kapsamında davacıya temlik eden davalı … … Ltd. Şti.’nin alacağın varlığını ve borçlunun ödeme gücüne sahip olduğunu garanti etmiş olduğu ancak alacağın temlikine konu edilen alacak 533.767,45 TL tutarında olmayıp … Sulama Birliği Başkanlığının davacıya gönderdiği 26/09/2016 tarihli yazıya göre 368.199,29 TL olduğu ve bu miktarın 206.110,86 TL’sinin temlik tarihinden önce dava dışı … Bankasına ödenmesi nedeniyle 162.088,43 TL’nin davacıya ödendiği, davacı bankanın bu ödemeyi alacağına mahsup ettikten sonra kalan miktar yönünden icra takibi başlattığı, davalılar …, … ve … … Ltd. Şti.’nin genel kredi sözleşmesindeki kefaletlerinin geçerli olduğu bu nedenle davalıların takibe itirazlarında haksız oldukları…” gerekçesiyle davanın KABULÜNE, davalıların İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13255 Esas sayılı icra takibine vaki itirazlarının İPTALİNE, 148.646,54 TL asıl alacak, 5.375,71 TL işlemiş temerrüt faizi, 268,79 TL işlemiş faizin %5 BSMV’si olmak üzere toplam 154.291,04 TL’nin asıl alacak kısmına takip tarihinden itibaren işleyecek %60 oranındaki temerrüt faizi ve faizin % 5 BSMV’si ile birlikte tahsilde tekerrüre yol açmamak üzere borçlu davalılardan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına, hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı olan 30.858,20 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalılar …, … Ltd. Şti. ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece usuli itirazlarının değerlendirilmediğini, müvekkillerinin söz konusu davanın tarafı olmadığını, davacının, müvekkillerinden … ….Ltd. Şti. İle 27/07/2017 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzaladığını, kullandırılan krediler karşılığından Manisa 2. Noterliği sözleşmesi ile … Sulama Birliği Başkanlığından 533.767,45 TL alacağının davacı bankaya temlik ettiğini, söz konusu temlik sözleşmesinde ” muhatabın bu temliknamenin tebellüğünü takiben temlik çerçevesinde temlik edene karşı olan ödeme vecibesini temellük eden … A.Ş’ye ifa etmesi gerekmektedir.” şeklinde kararlaştırıldığını, bu nedenle dava konusu borcun sorumlusunun … Sulama Birliği olduğunu, bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlarının dikkate alınmadığını, Manisa 2. Noterliği temlikname sözleşmesinin imzalanmasından sonra 26/09/2016 tarihinde davacı banka ile … Sulama Birliği arasında yazışma yapıldığını ve Sulama Birliğinin gönderdiği cevabi yazısında; “bahse konu temliknamede belirtilen 01/08/2016 tarihli ve 100095 nolu, 01/09/2016 tarihli 100492 nolu fatura alacaklında, bugün itibariyle birliğimize bildirilmiş olan herhangi bir haczin rehin, temyik ya da takyidatı bulunmamaktadır.” denildiğini, ancak yine Sulama Birliğinin İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13255 numaralı icra dosyasından gönderilen birinci haciz ihbarnamesine verdiği cevabi yazısında, “01/09/2016 tarih ve 100492 nolu fatura alacağı temlik sözleşme tarihinden sonraki bir tarihte sözleşmede belirtildiği gibi …. … Şubesi hesabına yatırılmıştır. 01/08/2023/10/2017 tarihli ve 100095 numaralı fatura alacağı ise, temlik sözleşme tarihi olan 19/09/2016’dan önceki bir tarihte alacaklıya ödenmiştir. Birliğimize yapılacak yeni bir ödemenin mükerrer ödemeye yol açacağı açıktır. Birliğimizden gönderilen 26/09/2016 tarihli yazımızda her ne kadar 100095 ve 1000492 numaralı faturaların … A.Ş. adına gönderileceği yazılmış ise de, burada maddi hata olduğu anlaşılacaktır.” denildiğini, Sulama Birliği’nin verdiği cevapla çelişkiye düştüğünü, 26/09/2016 tarihli yazı cevabı ile borcu davacı bankaya yatıracağını açık olarak beyan ettiğini, bu nedenlerle dava konusu borcun sorumlusunun … Sulama Birliği olduğunu, müvekkili tarafından imzalanan genel kredi sözleşmesinde belirtilen 375.000 TL tutarındaki meblağın, banka çalışanları tarafından daha sonradan el yazısı ile doldurulduğunu, bahse konu kredi sözleşmesinde müvekkilinin kefalet sınırının belirtildiğini, müvekkili şirketin, icra takibinden önceki dönemler için temerrüt faizinden sorumlu tutulamayacağını, takip tarihi sonrası işletilen faiz miktarının da kefalet limiti sorumluluğunu aşamayacağını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, davaya konu edilen alacağın yargılamayı gerektirdiğini, ortada bir temlikname ve davacı tarafından bu temliknamenin kabul edildiğine dair herhangi bir durum olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kredi asıl borçlusu ve müşterek ve müteselsil kefillere karşı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalılar …, … Ltd. Şti., … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davacı ve davalı asıl kredi borçlusu arasında yapılan alacağın temlikine dair sözleşmenin genel kredi sözleşmesinden doğan borcu sona erdirmediği, borcun dava dışı kooperatife nakledilmesi (üstlenilmesi) anlamını taşımadığı, başka bir deyişle genel kredi sözleşmesine dair borcun aynen devam ettiği, bu durumda dava konusu borçtan dolayı davalıların sorumluluklarının devam ettiği, alacağın likit (belirlenebilir) olduğu nazara alındığında davalılar aleyhine mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de yerinde olduğu anlaşılmakla, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar …, … Ltd. Şti. ve … vekilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1295 Esas – 2020/725 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gerekli 10.539,62 TL istinaf karar harcından peşin yatan 2.635,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.904,62 TL harcın davalılar …, … Ltd. Şti. ve …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalılar …, … Ltd. Şti. ve … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/12/2023