Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/783 E. 2023/1801 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/783
KARAR NO : 2023/1801

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/08/2020 (Dava) – 01/04/2021 (Karar )
NUMARASI : 2020/334 Esas – 2021/185 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidatından kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 23/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/04/2021 tarihli 2020/334 Esas ve 2021/185 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 11/04/2011 tarihinden itibaren davacı kooperatifin ortağı olduğunu ve … blok … nolu 3+1 dairenin hak sahibi olduğunu, davalının kooperatif ortaklığı sürerken 14.01.2018 tarihinde gerçekleştirilen Kooperatif Olağan Genel Kurulu’nda alınan kararlar ile kooperatif üyelerine ödemeleri için borç tahsis edildiğini, söz konusu genel kurul kararı uyarınca kooperatif ortağı davalının … Blok … numaralı 3+1 dairesi için 18.300,00 TL ek ödeme yapması gerektiğini, davalı kooperatif ortağı ödemekle yükümlü olduğu bu borcu vadesi geçmesine rağmen müvekkili kooperatife ödemediğini, bunun üzerine Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/4864 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu bildirerek sözü edilen icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kooperatifte bulunan … Blok … nolu konutun üçüncü kişi …’a tapudan satıldığını, kooperatiften çıkış için dilekçe vermesine rağmen gerekli işlemlerin yapılmadığını, konutun satış tarihi 2015 yılından itibaren kooperatif ile herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, kaldı ki kooperatifin yaptığı iş ve işlemlerden …’ın faydalandığını, icra takibi yapıldıktan sonra bu kez kooperatif ortaklığından çıkış talebini Menderes 2. Noterliği’nin 21/02/2019 tarihli 1598 yevmiye nolu ihtarname ile yenilediğini bildirerek davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece,”….Davanın reddine, davalı tarafın kötüniyet tazminatı isteminin reddine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı taraf müvekkili kooperatifin 11.04.2011 tarihinden beri ortağı konumda olup kooperatiften edinmiş olduğu … Blok … Nolu dairenin üyeliğini devretmeksizin 2015 yılında üçüncü kişi …’a tapuda satış işlemini gerçekleştirdiğini, üyeliği devam ederken davalı tarafın, müvekkili Kooperatife Menderes 2.Noterliği 01598 Yevmiye numaralı 21/02/2019 tarihli ihtarnamesi ile üyelikten istifasını içeren dilekçesini tebliğ ettiğini, müvekkili Kooperatifte gerçekleştirilen 14/01/2018 tarihli Olağan Genel Kurulu’nda üyelerden ek ödeme alınmasına karar verildiğini, fakat davalı tarafın ödeme yapmaması sebebi ile hakkında Karşıyaka 3.İcra Müdürlüğü 2018/4864 E. sayılı dosyası ile icra takip işlemlerine başlanıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı sonucunda da takibin durdurulduğunu, daha sonra davalının müvekkili Kooperatife dava açmak üzere gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmesinden iki gün sonra Menderes 2.Noterliği 01598 Yevmiye numaralı 21/02/2019 tarihli ihtarnamesi ile üyelikten istifasını içeren ihtarname keşide ettiğini, davalı aleyhine açılmış olunan icra dosyasına konu edilen alacağın 14/01/2018 tarihli Olağan Genel Kurulunda üyelerden alınmasına karar verilen ek ödemeler olduğunu, işbu davalı üyeye yüklenen ek ödemenin davalının üyelikten istifa etmeden önce alınan ve davalı üyenin de sorumluluğunda olan bir yükümlülük olduğunu, Yerel Mahkeme gerekçeli kararında davalının dava tarihi itibariyle üye olmadığını belirterek 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu madde 17′ e atıf yaparak ortaklık tasfiyesine işaret etse de işbu huzurdaki davada da davalı üyenin istifasının kesinleşmesinden önce doğmuş bir borcun söz konusu olduğunu, her ne kadar dava tarihinde davalı tarafın kooperatif üyeliğinden istifası söz konusu ise de ek ödemeye ilişkin icra takip işlemlerine davalı taraf üye sıfatına haiz iken başlanıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı ile icra takibinin durduğunu ve akabinde üyein kötü niyetle kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini, müvekkili kooperatifin itirazın iptali davası açmakta , alacağına gecikme faizi ile birlikte kavuşmakta hukuki yararı bulunduğunu, kaldı ki davalı üyenin Kooperatiften istifasına ilişkin usulüne uygun bir istifa sürecinin de söz konusu olmadığını, zira kazanılan edimlerin karşılıklık iadesi hususunda da yapılan bir işlemin söz konusu olmadığını, davalı üyenin Kooperatiften menfaatini elde ettiğini ve elde ettiği menfaati de üçüncü kişiye tapuda devrettiğni, elde etmiş olduğu menfaate karşılık ödemesi gereken ödemeleri de kaçınmak adına kötüniyetle istifa ettiğini, davalının kooperatife olan borç miktarını belirlemek amacıyla bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırması gerekirken davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca; yerel Mahkemenin gerekçeli kararında davalı lehine A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 4.800,00 TL vekalet ücretine hükmettiğini, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin İkinci Kısım İkinci Bölümünde maktu vekalet ücret miktarının 4.080,000 TL olduğunu, davanın reddi hususunu kabul etmemekle birlikte Mahkemece maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, haksız ve kötüniyetle icra takibine itiraz eden ve akabinde Kooperatife karşı kötüniyetle istifa iradesinde bulunan davalının Karşıyaka 3.İcra Müdürlüğü’nün 2018/4864 E. Sayılı dosyasındaki borçtan sorumluluğunun söz konusu olduğunu işbu sebeple eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı davanın reddi kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan üyelik aidat alacaklarının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalının, davacı kooperatifin … blok 3+1 … nolu daire için- ortağı iken kendisine düşen 10 nolu bağımsız bölümü borç dayanağı genel kurul karar tesis tarihinden önce 18/03/2016 tarihinde dava dışı …’a tapuda devrini yapmak sureti ile sattığı, 14/01/2018 tarihinde gerçekleştirilen Kooperatif Olağan Genel Kurul toplantısında 8.gündem maddesi ile ek ödeme olarak üyelerden 3+1 daireler için 18.300,00 TL’nin 01/03/2018 tarihine kadar ödeme yapılması konusunda karar alındığı anlaşılmıştır.
Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/4864 E.sayılı dosyası ile davacı-alacaklı vekili tarafından davalı-borçlu aleyhine 15/05/2018 tarihinde, 18.300,00 TL asıl alacak ve 338,42 TL işlemiş faizi ile birlikte toplam 18.638,42 TL alacağın tahsili yönünde takip açıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 23/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun 24/05/2018 tarihli borca itiraz dilekçesi sunması üzerine takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Somut olayda, davalı cevap dilekçesi ile kooperatifte bulunan … Blok … nolu konutun üçüncü kişi …’a tapudan satıldığını, kooperatiften çıkış için dilekçe vermesine rağmen gerekli işlemlerin yapılmadığını, konutun satış tarihi 2015 yılından itibaren kooperatif ile herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, 2015 yılından bu yana üyelikten çıkarılmadığını davacının görevini düzgün yapmamasından kaynaklı borçlandırıldığını, takibin kötü niyetli olduğunu savunarak, kaldı ki kooperatifin yaptığı iş ve işlemlerden …’ın faydalandığını, icra takibi yapıldıktan sonra bu kez kooperatif ortaklığından çıkış talebini Menderes 2. Noterliği’nin 21/02/2019 tarihli 1598 yevmiye nolu ihtarname ile yenilediğini, bildirerek davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Dosya kapsamına göre; davalının taşınmazı 18/03/2016 tarihinde dava dışı üçüncü kişi …’a tapuda devrini yapmak sureti ile sattığı, davalı cevap dilekçesi ile her ne kadar kooperatiften çıkış için dilekçe vermesine rağmen gerekli işlemlerin yapılmadığını beyan etmiş ise de, icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesinde ise taşınmazı sattığını kooperatif yönetimi ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde bizzat ilettiğini belirtmiş olduğundan ve dosya kapsamına göre davalının yazılı olarak davacıya üyelikten istifa ettiğine dair başvuru yaptığını gösterir belge bulunmadığından, davalı ortağın Menderes 2. Noterliğinde düzenlenmiş 21/02/2019 gün 01598 yevmiye nolu ihtarname ile kooperatif ortaklığından istifa ettiğinin davacı kooperatife 22/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise istifanın tebliğinden sonra 21/08/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 13. maddesinde ortağın ana sözleşmeye uygun olarak istifa etmesine rağmen kooperatifin istifayı kabulden kaçınması hâlinde ortağın çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirmesiyle çıkmanın gerçekleşeceği düzenlenmiş olup, davacı kooperatif ana sözleşmesinin 13. maddesinde de bu hükme paralel bir düzenleme yer almıştır. Ortağın istifa bildirimi yenilik doğurucu nitelikte olup, kooperatife ulaştığı anda sonuç doğurur. Bu durumda ortağın yenilik doğurucu nitelikteki istifa iradesini ilk olarak noter vasıtasıyla kooperatife duyurması ortaklıktan çıkmanın gerçekleşmesi için yeterlidir. Ne var ki 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/son maddesindeki “…ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” düzenlemesi uyarınca, kooperatif ortağının aidat borçlarından kaynaklanan sorumluluğu, istifanın noter ihtarı ile kooperatife ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar devam eder. Zira 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca ortaklar, kanunun kabul ettiği esaslar dâhilinde hak ve vecibelerinde eşit olup, üyelerin ödemeleri arasındaki bu eşitliğin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarih itibariyle bu şekilde sağlanması gerekir.(Bknz. aynı yönde Yargıtay HGK, 07.03.2018 tarihli 2017/ 23-2538 E. 2018 / 440 K. karar)
Kural olarak ortak, üyesi olduğu davacı kooperatifin belirlediği ek ödeme (inşaat finansmanı ve genel giderlere ilişkin) aidat borçlarının, sonradan istifa etmiş ya da ihraç edilmiş olsa dahi istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar doğan kısmından sorumludur. Davanın istifanın davacıya ulaşmasından sonra açılmış olması, istifa tarihinden önce doğan bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Nitekim, anılan Kanun’un 27/son cümlesinde, ortaklığın düşmesinin ortağın ana sözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının sona ermesini gerektirmeyeceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Davalı her ne kadar ortaklıktan istifa ettiğini bu nedenle aidat borcundan sorumlu olmadığını savunmuş ise de, istifanın icra takibinden sonra gerçekleştiği ve takip tarihi itibariyle davalının kooperatif üyeliğinin devam ettiği, Kooperatifler Kanunu gereğince ayrılan ortağın ortaklıktan ayrılması kesinleşinceye kadarki borçlarını ödemekle yükümlü olduğu hususları dikkate alındığında; davacı kooperatifin, davalı ortağın istifasından önce doğmuş aidat borçları için dava açmasında hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur. Diğer taraftan davalı ortağın çıkma payını talep edip etmeyeceğinin, bu talebin zamanaşımına uğrayıp uğramayacağının henüz belli olmadığı bir aşamada açılan davada Kooperatifler Kanununun 17’nci maddesinin son fıkrasındaki düzenleme de davacının alacağını talep etme hakkına bertaraf edecek nitelikte değildir.
Bu durumda, mahkemece dosya kapsamında bilirkişi raporu alınmadan karar verilmesi hatalı olup, mahkemece davalının davacıya aidat borcu bulunup bulunmadığı konusunda kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişi heyeti seçilerek, kooperatifin genel kurul kararlarına göre davalının takip tarihine kadar ödemesi gereken aidat ve gecikme faizi miktarı belirlendikten sonra, bulunan bu miktardan davalının yaptığı ödemeler varsa mahsup edilmek suretiyle davalının aidat borcu bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalı ortağın Menderes 2. Noterliğinde düzenlenmiş 21/02/2019 gün 01598 yevmiye nolu ihtarname ile kooperatif ortaklığından istifa ettiğini davacı kooperatife bildirdiği, ihtarnamenin davacı kooperatife dava açılmadan önce 22/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, böylece dava tarihi itibariyle davalının kooperatif üyeliğinin sona erdiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının ESASTAN KABULÜNE; Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/04/2021 tarihli 2020/334 Esas ve 2021/185 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kaldırılması sebep ve şekline göre davacının sair itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına,
4-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 23/11/2023