Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/780 E. 2023/2096 K. 27.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/780
KARAR NO : 2023/2096

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2020 (Dava) – 18/05/2021 (Karar)
NUMARASI : 2020/282 Esas – 2021/331 Karar
DAVA : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 27/12/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/12/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/05/2021 tarih ve 2020/282 Esas – 2021/331 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında ticari kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı …’nun müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle İzmir 4. İcra Dairesinin 2019/14127 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığının, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, haksız itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan icra takibindeki takip talebinde belirtilen dayanak evrakların icra dosyasına ibraz edilmediğini, usule aykırı icra takibi yapıldığını ve müvekkilinin temerrüte düşmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava dışı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davacı … Bankası Türk Anonim Ortaklığı arasında imzalandığı iddia olunan Ticari Kredi Sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, var ise kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak alacak borç ilişkisi bulunup bulunmadığı var ise Ticari Kredi Sözleşmesine istinaden davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine kullandırılan ticari kredi borcunun kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı …’ndan tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, İzmir 4. İcra Dairesinin 2019/14127 Esas sayılı dosyasında alacaklısının davacı … Bankası Türk Anonim Ortaklığı olduğu, borçlularının davalı …, dava dışı …, dava dışı … ve dava dışı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğu, 91.461,82 TL asıl alacak, 1.404,94 TL işlemiş faiz, 70,25 TL BSMV ve 975,61 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 93.912,62 TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, … Bankası Türk Anonim Ortaklığı nezdinde dava dışı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından kullanılan krediye ait kredi sözleşmesinin incelenmesinde, sözleşmenin şirket adına … ve … tarafından şirketin kaşesi basılmak suretiyle imzalandığı, kefalet sözleşmesinin ise … ile … tarafından imzalandığı, bankacılık alanında uzman bilirkişinin 22/03/2021 havale tarihli raporunda davacı ile dava dışı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında düzenlenen 17/01/2012 tarihli 125.000 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinde kefil sıfatıyla davalı …’nun imzasının bulunmadığı, bu nedenle davalının kefil sıfatıyla herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını mütalaa ettiği, …’ın davalı tarafından Bornova 3. Noterliğinin 10/02/2009 tarih ve 05109 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil olarak tayin edildiği ve kredi sözleşmesini dava dışı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin kaşesinin altına imza atmak suretiyle davalı adına imzaladığı, ancak kefalet sözleşmesinin … tarafından Bornova 3. Noterliğinin 10/02/2009 tarih ve 05109 yevmiye numaralı vekaletnamesi çerçevesinde davalı adına imzalandığı hususunun kabulünün mümkün olmadığı, kefalet sözleşmesinin … tarafından kendi adına ve hesabına imzalandığı, davalının icra takibi kapsamında pasif husumet ehliyeti bulunmadığı, bu çerçevede İzmir 4. İcra Dairesinin 2019/14127 Esas sayılı dosyasında yer alan takip usulüne uygun olarak başlatılmış bir takip bulunmadığı anlaşılmakla, açılan davanın reddine, davacının kötü niyetli olduğunun davalı tarafından ispatlanamadığı…” gerekçesiyle açılan davanın REDDİNE, davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili banka tarafından yapılan tüm bildirimlere rağmen, davalının hiç bir şekilde cevap vermemesi üzerine, alacak ferileri ile birlikte İzmir 4. İcra Dairesi’nin 2019/14127 Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli itiraz edildiğini, ilk derece mahkemesince, eksik ve hatalı inceleme sonucunda düzenlenen 22/03/2021 tarihli esas bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun bilimsel ilkelere aykırı olduğunu, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan eksik ve hatalı tespitler yapılarak düzenlendiğini, ulaşılan maddi sonucun denetime elverişli şekilde ortaya konulmadığını, borçlu …’nun yetkilisi/müdürü olduğu dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Adına Bornova 3. Noterliği’nin 10/02/2009 tarih ve 5109 yevmiye nolu vekaletnamesi ile …’ı vekil tayin ettiğini, …’ın da bu verilen vekaletname uyarınca Genel Kredi Sözleşmesi’ni müteselsilen kefil sıfatıyla imzaladığını, bu nedenle davalı/borçlu …’nun müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı taşıdığından borçtan sorumlu olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takip alacaklısı tüzel kişinin profoyonel ticaret yapan banka olduğunu, dolasıyla hiç bir şekilde basiretsizlik göstermesine müsaade edilemeyecek tacir konumunda olduğunu, bunun yanı sıra alacaklının açıkça ve pek bariz bir şekilde ısrarlıca takibe konu niyetli olarak başladığını, kötüniyetli olarak dava açtığını ve kötü niyetli olarak davayı devamda temerrüt gösterdiğini, yani banka hesap kat iharından itibaren müvekkilinin borçlu olmadığını bildiğini, müvekkilinin borçlu olduğunu gösterir en ufak bir bilgi ve belgenin bulunmadığını, buna rağmen bankanın kötü niyetli olarak bu takibe başladığını, neticede banka kötüniyetle emeline ulaşarak itiraz etmeyen diğer ortak hakkındaki takibi kesinleştiğini, icra takibine itiraz etmeleri üzerine bankanın dosyayı ela aldığını ve borçlu olmadıklarını ve itirazlarında haklı olduklarını, borçlunun ortağı oldukları şirket olduğunun görüldüğünü, borcun kendilerine ait olmadığını, borç ile bir ilgilerinin olmadığını, yerel mahkemece hiç bir gerekçe gösterilmeden kötüniyet tazminat taleplerinin reddine karar verildiğini, bankanın kötü niyetli olarak bir alacaklının yapması gereken her şeyi tamamen açıkça kasten ve göstererek yaptığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, icra takibine esas genel kredi sözleşmesinde davalının ismi ve imzasının bulunmadığı, davacı her ne kadar genel kredi sözleşmesinde imzası olan dava dışı …’ın dosyada yer alan vekaletname uyarınca davalı yerine ve hesabına imza attığını dolayısıyla kefil olarak davalının sorumlu tutulması gerektiğini belirtmiş ise de, …’ın isim ve imzasının yanında sözleşmenin davalı adına imzalandığına dair herhangi bir ibarenin bulunmadığı, bunu yanı sıra söz konusu vekaletnamenin incelemesinde, …’a dava dışı şirketin yer aldığı ihaleler için yetki verildiği, davalı hesabına ise sözleşmelere kefil olmaya yönelik herhangi bir yetki verilmediği, bu sebeple davalının kefil sıfatıyla sözleşmede yer almadığının sabit olduğu, dosya kapsamına göre de davacının kötüniyetli olarak icra takibi başlattğının kabul edilemeyeceği anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm hesabına kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı ve davalı vekillerinin İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/282 Esas – 2021/331 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı istinafı yönünden; alınması gerekli 269,85 TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
Davalı istinafı yönünden; alınması gerekli 269,85 TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/12/2023