Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/76 E. 2023/931 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/76
KARAR NO : 2023/931

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2020
NUMARASI : 2019/1293 Esas – 2020/556 Karar
DAVA : Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan
Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
BAM KARAR TARİHİ : 01/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/11/2020 tarihli 2019/1293 Esas ve 2020/556 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı aracın 13/08/2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’nın asli kusurlu olduğunu, kazada kusurlu olan … plakalı aracın zorunlu sigorta poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edildiğini, kaza sonrası müvekkiline ait araçtaki hasarın davalı şirkete ihbar edildiğini, davalı şirket uhdesinde açılan hasar dosyası gereği davalı şirketçe atanan sigorta eksperinin müvekkiline ait araçta KDV hariç ve eşdeğer parça baz alınmak suretiyle 11.210,00 TL tutarında hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, bu bedelin müvekkiline ödendiğini, ZMM sigortacısı olan davalının mağdur araca ait hasar tazmin yükümlülüğünü yerine getirirken orijinal yedek parça bedelleri üzerinden KDV de eklenmek suretiyle ödemede bulunması gerektiğini, tespit edilen bedelin KDV siz olduğunu, bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik bakiye hasar bedeli olarak 10,00 TL maddi tazminatın değer kaybı alacağı olan 10,00 TL olmak üzere toplam 20,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava şartı olan gerekli başvuruyu yapmadığını, arabuluculuk dava şartı bulunmadığından davanın usulden reddi ile değer kaybı oluşmadığını, hasar bedelinin ödendiğini, kusurun davacıda olduğunu, faiz başlangıç talebinin yerinde olmadığını bildirerek, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “… davanın kabulü ile bakiye araç hasar bedeli 7.202,00 TL ile araç değer kaybı bedeli 10.000,00 TL olmak üzere toplam 17.202,00 TL tazminatın davalı sigorta şirketi tarafından kısmi ödeme yapılan ödeme tarihi olan 17/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda değer kaybı miktarının, piyasa rayiç değer esaslarına göre 10.000,00-TL olduğunun tespit edildiğini, bilirkişi raporunda işaret edilen uygulamanın, mevcut yasal düzenlemeye aykırı olduğunu, davaya konu aracın 165.000 km üzerinde olduğundan değer kaybı oluşmamış olup değer kaybına ilişkin taleplerin reddinin gerektiğini, talep edilen hasar bedeli sorumluluğunun bulunmadığını, 11.210,00-TL hasar bedelinin 17.09.2019 tarihinde davacıya ödendiğini, davacı tarafın müvekkili şirketten talep edebileceği herhangi bir zararın kalmadığını, değişmesi gereken yedek parçaların “orijinal” fiyat üzerinden belirlenmesinin kabul edilemez nitelikte olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun genel şartlara göre belirlenen hasar miktarından iskonto uygulanmak suretiyle sınırlı olduğunu, müvekkilinin KDV’den sorumlu tutulamayacağını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hasar ile kaza arasında uyum ve parça ve işçilik bedelleri bakımından ayrıntılı raporun tanzim edilmediğini, aksi halde gerçek zarar bedeli tespitinin yapılamayacağını, ara buluculuğa başvuru şartının yerine getirilmediğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli ve değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından
istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.

Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olmasına, değer kaybının piyasa şartlarına göre belirlenmesine, genel şartların AYM tarafından iptal edilmesine, davalının hasarın sigorta poliçesi teminat kapsamı dışında olduğu hususunu somut deliller ile ispat edememesine, davacının gerçek zararının davalı sigorta şirketi tarafından karşılanmasının gerekmesine, davalı ile dava dışı iskonto uygulaması yapan servisler arasındaki anlaşmaların davacıyı bağlamamasına, zorunlu ara buluculuk dava şartının yerine getirilmesine, davalı şirketin kısmi ödeme tarihinde temerrüte düşmesine ve mahkemece bu yönde karar verilmesine göre, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/11/2020 tarihli 2019/1293 Esas ve 2020/556 Karar sayılı kararının kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalıdan alınması gereken 1.175,07-TL istinaf karar harcından peşin alınan 293,77-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 881,30-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 01/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.