Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/759 E. 2023/2094 K. 27.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/759
KARAR NO : 2023/2094

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2018 (Dava) – 25/03/2021 (Karar)
NUMARASI : 2018/1044 Esas – 2021/294 Karar
DAVA : Tazminat

İZMİR 2. ATM’NİN BİRLEŞEN 2019/303 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 27/12/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/12/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/03/2021 tarih ve 2018/1044 Esas – 2021/294 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/12/2016 tarihinde saat 12:15 sıralarında davalı …’ın sürücüsü, davalı …’un araç maliki ve işleteni olduğunu ve davalı … A.Ş., tarafından Genişletilmiş Kasko Poliçesi kapsamında 113438616 poliçe no ile sigortalı … plaka sayılı … marca çekici ve arkasında takılı vaziyette olan … plaka sayılı Dorse ile boş olarak Hürriyet caddesi No:6 üzerinde seyir halinde iken çekicinin arkasında bulunan … plakalı sayılı römork, sürücünün aracı çok hızlı kullanması ve duramaması sonrası virajda kayarak müvekkillerinin içinde bulunduğu … plaka sayılı aracın bulunduğu şeride doğru savrulduğunu ve dava dışı …’in kullandığı bu aracın sol ön kısmına çarptığını, kaza tespit tutanağında sürücü …’ın kusurlu olduğunun açıkça belirtildiğini, işbu kaza sonucu müvekkili … ve …’ın yaralandıklarını, …’ın kaza sonrasında sürekli malul hale geldiğini, maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili … için 100,00TL maddi ve 40.000,00 TL manevi müvekkili … için 100,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere şimdilik 50.200,00 TL maddi ve manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İzmir 2. ATM dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/12/2016 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan …’un maliki olduğu, …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın müvekkillerinin içerisinde bulunduğu … plakalı araca asli ve tam kusurlu olarak çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazası sonrasında müvekkillerinin malul hale geldiğini, araç maliki, araç sürücüsü ve kasko şirketine karşı İzmir 3. ATM’nin 2018/1044 esas sayılı dosyası ile dosya açıldığını, dosyanın derdest olduğunu ileri sürerek, iş bu davanın söz konusu dosya ile birleştirilmesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı … için 100,00 TL, davacı … için 100,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Asıl dava dosyasında davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı sürücü …’ın idaresinde olan aracı arkasına bağlı römork olması, havanın yağışlı ve yolların kaygan olması nedeniyle dikkatli bir şekilde aracı normal hız seviyesinde kullandığını sürücünün virajlı yola geldiğinde hızını azalttığını ancak davacıların içinde bulunduğu … plakalı aracın ani şekilde şerit değiştirmesi sonucu, davalı sürücünün yağışlı havanın etkisiyle kontrolünü kaybettiğini ve önlenemez kazanın meydana geldiğini, kusur oranının belirlenmesi için bilirkişi raporu düzenlenmesini talep ettiklerini, davacıların uğradığı manevi tazminattan araç işleteni müvekkilinin sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava dosyasında davalı … cevap dilekçesinde özetle; kullanmakta olduğu aracın arkasına bağlı römork olması, havanın yağışlı ve yolların kaygan olması nedeniyle dikkatli bir şekilde aracı normal hız seviyesinde kullandığını sürücünün virajlı yola geldiğinde hızını azalttığını ancak davacıların içinde bulunduğu … plakalı aracın ani şekilde şerit değiştirmesi sonucu kontrolünü kaybettiğini ve kazanın meydana geldiğini, davacıların uğradığı manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş’ne usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve ekleri tebliğ olunmuş, davalı sigorta şirketinin dilekçeler aşamasında davaya cevap vermediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…Mahkememizin 2018/1044 esas sayılı asıl dosyası yönünden; davanın KISMEN KABULÜ ile; 43.440,45 TL kalıcı maluliyet tazminatı, 7.624,50 TL geçici maluliyet tazminatı ve 8.424,36 TL bakıcı gideri, 25,00 TL yol ücreti olmak üzere toplam 59.514,31 TL maddi tazminatın davalılar … ve …’tan 28/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
317,69 TL geçici maluliyet tazminatı ile 25,00 TL yol gideri olmak üzere toplam 342,69 TL maddi tazminatın davalılar … ve …’tan 28/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
Davacı …’ın kalıcı maluliyet tazminatı talebinin, bakıcı gideri talebinin, davacıların tedavi gideri taleplerinin reddine,
Davalı … A.Ş’ye yönelik açılan maddi tazminat taleplerinin reddine,
25.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan 28/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı … A.Ş.’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,
2.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan 28/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı … A.Ş.’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,
Birleşen dosya İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/303 esas sayılı dosyası yönünden;
Asıl dosya olan Mahkememizin 2018/1044 Esas sayılı dosyası bakımından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; davanın kısmen kabulü ile; 43.440,45 TL kalıcı maluliyet tazminatı, 7.624,50 TL geçici maluliyet tazminatı ve 8.424,36 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 59.489,31 TL maddi tazminatın … A.Ş.’den 21/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı …’a verilmesine,
317,69 TL geçici maluliyet tazminatının davalı … A.Ş.’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı …’a verilmesine,
Davacı …’ın kalıcı maluliyet tazminatı talebinin, bakıcı gideri talebinin, davacıların tedavi gideri ve yol gideri taleplerinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davacıların kusursuz olduğunun belirtildğini, davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu, buna rağmen yerel mahkeme tarafından belirlenen manevi tazminat miktarının özellikle davacı …’ın iş göremezlik bilirkişi raporu ile belirlenen maluliyet oranı dikkate alındığında, ayrıca davacıların yaşları, bu yaşta kazadan dolayı bakıma muhtaç duruma düşmeleri göz önüne alındığında hakkaniyetten uzak ve az olduğunu, özellikle davacı … yönünden belirlenen manevi tazminatta davacının maluliyet durumunun %31,2 olduğunu ve iyileşme sürecinin 6 ay olduğu dikkate alındığında takdir edilen manevi tazminat miktarının az olduğunu, dinlenen tanıkların da davacıların kaza sonrasında yaşadıkları zorlukları ve manevi olarak ne kadar yıprandıklarını yaklaşım 4 ay süresince ayağa kalkıp işlerini göremeyecek şekilde yataklık durumda kaldığını belirttiklerini, sonrasında da maluliyet nedeniyle hayatını idame ettirmekte zorlandığını, davacı … yönünden ise doktor raporlarında maluliyet oranının sıfır göründüğünü, iyileşme sürecinin 1 hafta olarak belirtildiğini ancak davacının yaşı itibariyle geçirdiği kazanın davacıyı, manevi olarak daha ağır etkilediğini, bu nedenle manevi tazminat tutarının az olduğunu, davacılar lehine hükmedilen maddi tazminat miktarının da düşük olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava davalısı sigorta şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece açılan maddi tazminat talepleri yönünden müvekkili açısından davanın reddine yönündeki kararının yerinde olduğunu, yerel mahkemece maluliyet oranındaki çelişkinin giderilmesi için ATK 2. İhtisas Dairesinden yeni bir rapor alınması gerekirken bu hususun göz ardı edilerek hatalı maluliyet oranı üzerinden hüküm tesis edilmesinin yerinde olmadığını, maluliyet raporunun yürürlükten kaldırılan yönetmeliğe göre tanzim edildiğini, erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik kapsamında maluliyet raporu alınması gerektiğini, yerel mahkemece hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, kabul etmediklerini, yerel mahkemece davacıların emniyet kemeri takmaması sebebiyle müterafik kusur indirimi yapılmadan hüküm tesis edilmesinin yerinde olmadığını, müvekkili şirketin ancak gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, bilirkişi raporunda tespit edilen tazminat miktarının davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacak nitelikte fahiş ve kabul edilemez olduğunu, yerel mahkemece dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin haksız ve kabul edilemez nitelikte olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davalar, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacılar ve asıl dava davalısı … şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-) Davacı …’ın yerel mahkeme kararından sonra istinaf aşamasında 20/04/2023 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun “dava sırasında taraflardan birinin ölümü” başlıklı 55. maddesinde;“Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenleme, mirasçıların malvarlığını etkileyen davalarda dikkate alınmalıdır. Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, TMK`nun 28/1. maddesi gereğince ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu durumda miraşçılarıda ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu halde, ölen tarafın mirasının reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekir. Mahkemece, vefat eden davacının mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam edilmesi gerekir.
2-) Hükmün gerekçe kısmında PMF Yaşam tablosu ve Progresif Rant Yöntemine yapılan ek rapora itibar edildiği belirtilmiştir. Buna göre alınan ek raporda davacı …’ya ait geçici maluliyet tazminat miktarının 7.624,50 TL, kalıcı maluliyet tazminat miktarının 52.255,43 TL, bakıcı giderinin 8.424,36 TL olarak tespit edilmesine rağmen kararda davacı …’nın kalıcı işgöremezlik zararının 43.440,45 TL olduğu hüküm altına alınmış olup gerekçe ve karar arasında çelişki yaratılması doğru olmamıştır.
3-) TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu edilen kazada, davacı …’daki yaralanmanın derecesi, olayın oluş biçimi, kazanın meydana geldiği olay tarihindeki paranın alım gücü ve manevi tazminatın yukarıda ifade edilen amacı da göz önünde bulundurularak davacı … için takdir edilen manevi tazminatın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde biraz az olarak belirlendiği görülmüş ve bu davacı yönünden istinaf itirazları bu sebeple yerinde görülmüştür.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle kararın kaldırılmasına, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1044 Esas – 2021/294 Kararsayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2- İstinaf eden taraf vekillerinin diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İSTİNAF AŞAMASINDA; istinaf eden taraflarca yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilgili taraflara iadesine,
5-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/12/2023