Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/758 E. 2023/1828 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/758
KARAR NO : 2023/1828

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2021
NUMARASI : 2020/196 Esas – 2021/410 Karar
DAVA : Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Tazminat(Hasar Bedeli)
DAVA TARİHİ : 16/03/2020
BAM KARAR TARİHİ : 23/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/04/2021 tarihli 2020/196 Esas ve 2021/410 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/04/2018 tarihinde davacı tarafa ait olan ve polis memuru …’ün sevk ve idaresindeki … ( …) resmi plakalı motosiklet ile davalılardan …’e ait ve diğer davalı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeni ile polis memurunun yaralandığını, kaza sonrası düzenlenen ifade ve bilgi alma tutanaklarında polis …’ün herhangi bir kusurunun olmadığını, kaza sebebi ile davacıya ait motosiklette 59.363,97 TL tutarında hasar meydana geldiğini, servis çıkış faturasının davacı tarafından ödendiği kaza sırasında davalı aracının ZMMS’i davalı … Sigorta A.Ş. de olduğunu, kaza nedeni ile ödenen tutarda tüm davalıların sorumlu olduğunu bildirerek, 59.363,97 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Dava dilekçesinin davalılardan … ve …’e usulüne uygun tebliğine rağmen, anılan davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın zamanaşımına uğradığını zamanaşımından reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından zorunlu trafik poliçesi ile teminat altına alınan … plakalı aracın 17/04/2018 tarihinde karışmış olduğu kaza nedeniyle davacıya ait … (…) plakalı araçta meydana geldiği iddia olunan maddi hasarın karşılanması talebi ile eldeki dava açılmış ise de davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, tazminata konu kaza tutanağında yer alan tespitlerde bu kazanın oluşumunda herhangi bir kamera görüntüsü ve görgü tanığına rastlanmadığından kusur kanaatine varılmadığının ve …’ın ifadesinde ışığın yeşil yandığı ve bir aracın önlerinde durduğunu hatırladığı ifadelerine yer verildiğini, dolayısıyla kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının tespit edilemediğini, işletenin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğünün olmayacağını bildirerek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “… davanın kabulü ile; 17/04/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı davacı tarafça dava dışı 3. kişiye ödendiği sabit olan 59.363,97 TL’nin sigorta şirketi açısından 21/02/2021 tarihinden itibaren ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, diğer davalılar açısından 23/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ..”şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalılar … ile … hakkında verilen kararın hukuka uygun olduğunu, kabul edilen 59.363,97-TL’nin, davalı … Sigorta AŞ’den poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla müteselsilen tahsili ile ilgili karar hukuka uygun olduğunu, ancak; … Sigorta AŞ. açısından 21/02/2021 tarihinden itibaren faiz işletilmesine dair kararın hukuka aykırı olduğunu, dava açılmadan önce davacı tarafça davalı … AŞ.’ye KTK md. 97’ye göre usulüne uygun olarak başvuruda bulunulduğunu, işbu başvuruda hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesinin istendiğini, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, gerekçeli kararda, davalı sigorta şirketinin 21/02/2020 tarihinde temerrüde düştüğünü ve bu tarihten itibaren işleyecek yasal faize hükmedilmesi gerekirken kısa kararda bu tarihin sehven 21/02/2021 olarak yazıldığını, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratmaması adına bu hususa sadece değinilmekle yetinildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için faiz başlangıç tarihinin sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilen 21/02/2020 tarihi olduğu düşünülse bile kararda bu tarih yanlış yazılmış olup 21/02/2020 olarak düzeltilmesinin gerektiğini, re’sen nazara alınacak nedenlerle; davalı … Sigorta AŞ. açısından hükmedilen tazminat miktarına 21/02/2021 itiberen yasal faiz işletilmesine dair yerel mahkeme kararının kaldırılarak, hükmedilen 59.363,97-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla tahsiline karar verilmesini, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece karar verilirken dava konusu motosikletin perte total olup olmadığı hususu değerlendirilmeden karar verildiğini, pert işleminde gerçek zararın tespiti aracın rayiç bedelinden sovtaj bedelinin indirilmesi ile saptanmakta ve müvekkili şirketin bu tutar üzerinden sorumlu olduğunu, fakat kararda bu hususun değerlendirilmediğini ve gerekçeli ek rapor alınmayarak gerçek zarar ilkesine aykırı olarak hüküm kurulduğunu, işbu sebeple mahkemece eksik inceleme yapılarak karar verildiğini, kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkillerinin adına dava konusu kaza sebebiyle müvekkiline ait araçta oluşan hasar bedelinin tazmini için davacıya ait aracın ZMMS sigortacısı olan dava dışı … Sigorta A.Ş.’ye karşı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/916 E. sayılı dosyası ile davanın açıldığını ve işbu dava dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda bilirkişi davalı tarafça açılan dava dosyasında %100 kusuru karşı taraf sürücüsüne verirken, işbu dava da %100 kusuru müvekkiline verdiğini, çelişkinin giderilmesi yönünden itirazları sunulmuşsa da mahkeme tarafından itirazlarının kabul görmediğini, resmi trafik ekiplerince olay sonrası tutulan kaza tutanağında herhangi bir kamera görüntüsü ve görgü şahidi bulunamadığından bahisle kusur dağılımının yapılamadığını, işbu kapsamda müvekkilinin aracında oluşan hasarın tazmini için davacı idarenin maliki bulunduğu dava dışı … Sigorta A.Ş. ye başvurduğunu ancak kusur dağılımı olmadığından herhangi bir ödemenin yapılmadığını, söz konusu davalı tarafça açılan dava işbu dava öncesinde karara çıktığını ve kesinleşmiş olup kesin delil niteliğinde olduğunu, davacı her ne kadar kaza sonrası alınan ifadelerle müvekkili araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu belirtilmişse de kaza sonrasında düzenlenen trafik kaza tespit tutanağında görgü şahidinin bulunmadığının belirtildiğini, ancak mahkemede kazaya ilişkin görgü şahidi olarak tanıklar dinlenilmiş olup söz konusu tanıklık yapan kişilerin kazaya karışan araç sürücüsünün mesai arkadaşları olduğunu, kaza tespit tutanağında kazaya ilişkin kamera görüntüsü ve görgü şahidinin bulunmadığı açık bir şekilde not edilmiş olup aksinin kabulünün mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı aracında 59.363,97-TL tutarında hasar meydana geldiğini belirtmiş olup, kaza tarihi dikkate alınarak söz konusu aracın pert-total olarak değerlendirilmesinin gerekip gerekmeyeceğinin de bilirkişi incelemesi ile değerlendirilmesinin gerektiğini, dava açmadan önce diğer davalı sigorta şirketi yönünden dava şartı kapsamında arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığını, ancak arabuluculuk müvekkiller yönünden dava şartı olmadığını, dolayısıyla ilgili ücretin müvekkillere yüklenmesinin yerinde olmadığını, izah edilen nedenlerle; kararın hatalı bilirkişi raporuna göre kurulan hüküm isabetsiz olup, ilgili mahkeme tarafından verilen kararın müvekkilinin lehine ortadan kaldırılmasına ve davalı tarafça açılan İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/916 E. Sayılı dosyası ile görülen davanın kesin delil niteliğinde kabul edilerek davanın reddine karar verilmesine, aksi kanaatte kusur yönünden oluşan çelişkinin giderilmesi için yeniden incelenmesi adına kararın ortadan kaldırılarak mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesini, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu davacıya ait araçta oluşan hasar bedelinin, kazaya karışan diğer aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu trafik sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Eldeki davada mahkemece bilirkişi … tarafından hazırlanan 23/11/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda davaya konu 17/04/2018 tarihli kazanın oluşumunda davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 oranında tam ve asli kusurlu, davacı tarafa ait … (…) plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, dava konusu … (…) sayılı araçta kaza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere KDV dahil 59.363,97 TL hasar meydana geldiği belirtilmiş, mahkemece anılan rapor hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kaza tespit tutanağından, kazanın oluşumunda bir kamera görüntüsüne ve görgü tanığına rastlanılmadığından ayrıca … (…) plakalı araç sürücü …’ün ifade veremeyecek durumda olması nedeniyle kusur tespiti yapılamadığı anlaşılmıştır.
Kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalılardan …’e ait olduğu, kaza tarihindeki sürücüsünün … bulunduğu, davalılardan sigorta şirketinin ise 14/04/2018-14/042019 tarihleri arasında geçerli bulunan ve kaza tarihini kapsar zorunlu trafik sigortacısı olduğu görülmüştür.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; dosya davalılarından işleten …’in davacı …na ait … (…) plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı olan … Sigorta A.Ş. aleyhine İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/916 Esas sayılı dosyası ile davaya konu kaza nedeniyle … plakalı aracın uğradığı hasar bedeli ve değer kaybı zararı için 07/08/2018 tarihinde tazminat davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sırasında otomotiv bilirkişisi … tarafından düzenlenen 20/03/2019 tarihli raporda 17/04/2018 tarihli davaya konu kazanın oluşumunda davalı tarafa ait … (…) plakalı araç sürücüsünün %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacı tarafa ait … plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, dava konusu … plakalı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam KDV dahil 6.038,50 TL hasar meydana geldiği, dava konusu … plakalı aracın kazadan önceki 2. El piyasa rayiç değerinin 12.000,00 TL, sovtaj değerinin ise 6.000,00 TL olduğu, bu bağlamda kaza sonrası oluşan hasar miktarının araç rayicinin %50 sini aşması nedeniyle aracın pert total olarak değerlendirilmesinin ekonomik açıdan uygun olduğu, buna göre gerçek zararın 6.000,00 TL olup, değer kaybının oluşmayacağı hususlarının bildirildiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınarak 12.11.2019 tarihli ve 2019/1172 karar sayılı kararla davanın kısmen kabulüne, 6.000,00 TL tazminatın 14/07/2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, değer kaybına ilişkin istemin reddine karar verildiği, kararın taraflara usulüne uygun tebliğine rağmen istinaf edilmemesi üzerine 05/05/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İstinafa konu ilk derece mahkemesi kararında davalı gerçek kişiler(… ve …) vekili tarafından İzmir 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/916 Esas sayılı dosyasına kazandırılan rapor ile işbu davanın yargılaması sırasında aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 23/11/2020 havale tarihli rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi talep edilmiş ve mahkemece davalıların davaya cevap vermedikleri ve bu nedenle bu yönde bir delil sunamayacakları değerlendirilerek gerçek kişi davalılar … ve … vekilinin anılan talebinin reddine karar verildiği anlaşılmış ise de, mahkemece İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/916 Esas ve 2019/1172 Karar sayılı ilamındaki kusur raporu ile iş bu dosyada alınan kusur raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek, kusur tespiti, gerçek hasar bedeli ve aracın pert total olup olmadığı yönünde rapor alınması gerekmektedir.
Kabule göre ise, davalı sigorta şirketinin 21/02/2020 tarihinde temerrüte düştüğü gözetilerek, kısa karardaki maddi hatanın gerekçeli kararda düzeltilmemesi hatalı olmuştur.
Açıklanan bu durum karşısında; davalılar vekillerinin istinaf başvuru dilekçelerinin kabulü ile kararın HMK nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kararı veren mahkemeye gönderilmesine, kararın kaldırılma sebep ve şekline göre davacı vekilinin istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekillerinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN KABULÜNE; İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/04/2021 tarihli 2020/196 Esas ve 2021/410 Karar sayılı hükmünün, dava dosyasının esası incelenmeksizin HMK’nın 353/(1)-a-6. Maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kaldırılması sebep ve şekline göre davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA;
4-a) İstinaf yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş.’ den başlangıçta alınan 59,30-TL istinaf maktu karar harcı ile davalılar … ve …’den başlangıçta alınan 1.014,00 TL istinaf nispi karar harcının istek halinde kendilerine İADESİNE, iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
b) İstinaf yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş.’ den ve avalılar … ve …’den başlangıçta alınan 162,10 ‘ar -TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının ve anılan taraflarca yapılan istinaf posta giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden yapılacak yargılama sonucunda verilecek nihai hükümde değerlendirilmesine,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353/(1)-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 23/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.