Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/754 E. 2023/1802 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/754
KARAR NO : 2023/1802

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2020 (Dava) – 22/01/2021 (Karar)
NUMARASI : 2020/640 Esas – 2021/57 Karar
DAVA : İntifa Hakkı Değer Tespiti
BAM KARAR TARİHİ : 23/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/01/2021 tarihli 2020/640 Esas ve 2021/57 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin % 100 hisse oranında kurucu ortağı olduğunu, anılan şirkette sermaye artışı yapılacağını, sermaye borcunun bir kısmının ayni olarak verilmesinin düşünüldüğünü, “… … Mahallesi … Sokak No:…” adresinde ve tapunun eski … ada ve … parsel numarasında kayıtlı, üzerinde eski eser şerhi bulunan zemin üstü taşınmazın imar durumuna göre yol alanında kaldığını, müvekkili belediye encümeninin 15/12/2011 tarihli 86-1897 sayılı kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiğini, kamulaştırma kararı ile kamulaştırma bedeline ilişkin 01/06/2012 tarihli tutanağı ve mahkeme kararını sunduklarını belirterek, bu taşınmazın 5 ve 10 yıllık kullanım hakkı değerlerinin uzman bilirkişiler tarafından belirlenmesine karar verilmesini istemiştir.

CEVAP :
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece,”…Davanın REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili … Başkanlığı “… Belediyesi Personel Anonim Şirketi’nin %100 hisse oranında kurucu ortağı olduğunu, anılan şirkette sermaye artışı yapılması ve sermaye borcunun bir kısmının ayni olarak verilmesi düşünüldüğünden, …, … Mahallesi, … sokak No:… adresinde ve tapunun eski … ada ve … parselinde kayıtlı, üzerinde eski eser şerhi bulunan zeminüstü taşınmazın (…) 5 ve 10 yıllık kullanım hakkı değerlerinin tespitinin talep edildiğini, Yerel Mahkeme; Türk Medeni Kanunu’nun intifaya ilişkin 794. ve 795 maddelerinden bahisle ve taraflarından tapunun eski … ada … parsel numarasında kayıtlı taşınmazın 5 ve 10 yıllık kullanım hakkı değerlerinin davalı şirkete sermaye olarak konulacağının ileri sürüldüğü belirtilerek, dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığı ve ayni sermaye olarak konulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdiğini, Yerel Mahkeme kararı kanuna ve usule aykırı olup kaldırılması gerektiğini, ayni sermaye olarak konulabilecek mal varlıkları Türk Ticaret Kanunu’nun 342. Maddesinin 1.fıkrasında belirtilmiş olup bu madde de; :” Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikri mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz.” denildiğini, … … Mahallesi, … sokak No:… adresinde ve eski eser şerhi bulunan zeminüstü taşınmazın(…), imar durumuna göre yol alanında kaldığından müvekkili … Başkanlığı’nca kamulaştırıldığını, işbu dava ile zeminüstü taşınmazın 5 ve 10 yıllık KULLANIM HAKKI değerlerinin tespiti talep edilmiş olup taraflarınca zemin, yani yolda kalan eski … ada … arselin değil, müvekkili belediyece kamulaştırılan zeminüstü taşınmazın sermaye artışına esas olacak 5 ve 10 yıllık kullanım hakkı değerlinin tespitinin talep edildiğini, oysa Yerel Mahkemenin eski … ada, … parselde kayıtlı taşınmazın 5 ve 10 yıllık kullanım hakkı değerlerinin tespiti talep edilmiş gibi hatalı değerlendirme yaparak hüküm tesis ettiğini, kararın bu sebeple kanuna ve usule aykırı olduğunu, müvekkili tarafından açılan benzer davalarda davanın kabulüne karar verildiğini belirterek Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne, masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; TTK’nın 343 ve devamı maddeleri gereğince tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığı, taşınmaz mülkiyetinin veya diğer bir ayni hakkın sermaye olarak konulması halinde şirketin bunlar üzerinde tasarruf edebilmesi için tapu siciline gerekli tescilin yapılması gerektiği, dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı olmaması nedeniyle ayni sermaye olarak konması mümkün olmayacağı gerekçesiyle kararda yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmiş ise de; söz konusu taşınmazın tapudaki mevcut durumu ile üzerinde şerh olup olmadığı ve takyidatlarının tespiti bakımından Tapu Sicil Müdürlüğünden tapu kaydının ve ilgili belgelerin celbi ile incelenmesi; dava dilekçesine belediye encümeninin 15/12/2011 tarihli 86-1897 sayılı kararı ile kamulaştırılmasına karar verilen … … Mahallesi … Sokakta bulunan … pafta eski … ada … parsel numarasında yer alan zemin üstü taşınmazın kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaza ilişkin olarak açılan davada İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/05/2013 tarihli, 2012/240E.-2013/324K. Sayılı kararına konu taşınmazın kamulaştırma kararı sonrası belediye adına ihdas işleminin yapılıp yapılmadığı, ihdası yapılmamış ise bunun mümkün olup olmadığının bildirilmesinin istenmesine; ihdasın yapılmasının mümkün olduğunun bildirilmesi halinde davacı tarafa ihdas yapılması için süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerektiği halde, dosya kapsamına göre mahkemenin eksik incelemeye dayalı olarak karar verdiği anlaşılmakla, itirazın kabulü ile kararın kaldırılması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının ESASTAN KABULÜNE, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/01/2021 tarihli 2020/640 Esas ve 2021/57 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 23/11/2023