Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/74 E. 2023/1222 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/74
KARAR NO : 2023/1222

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2020
NUMARASI : 2019/910 Esas – 2020/490 Karar

DAVA : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/05/2019

BAM KARAR TARİHİ : 19/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2020 tarihli 2019/910 Esas ve 2020/490 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/04/2017 tarihinde … plakalı aracın tehlikeli virajı alamayarak uçuruma yuvarlanması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, aracın … A.Ş. tarafından sigortalandığını, kazada müvekkili …’ün yaralandığını, devam eden soruşturma dosyasından alınan evraklar ile sigorta şirketine başvuru yapıldığını, sigorta şirketinin maddi tazminattan sorumlu olduğunu, manevi tazminat taleplerini sigorta şirketine yöneltme hakkını saklı tuttuklarını, araç maliki şirketin ve araç sürücüsünün maddi ve manevi zararlardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin parmağının kazadan dolayı hareket kabiliyetini kısmen kaybettiğini, vücudunda kalıcı izler meydana geldiğini, tedavi süreci boyunca mesleki görevini yerine getirmediğinden hem çalışma ortamından hem öğrencilerinden hem de ekonomik kazancından mahrum kaldığını, kaza nedeniyle şok geçirdiğini ve psikolojik olarak travmatik etkilerini halen yaşadığını belirtip şimdilik ve fazlaya ilişkin hakları isaklı kalmak kaydıyla 2000 TL maddi tazminat bakımından belirsiz alacak davasının kabulü ile davalılardan sigorta şirketi yönünden talep edildiği tarihten itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat olarak 35.000 TL nin sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile 24/04/2017 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin poliçe teminatına dahil olmadığını, maddi tazminat taleplerinin sadece tedavi masrafları ve sürekli sakatlık hallerinde poliçe teminatı dahilinde değerlendirilebileceğini, sigortalı aracın kusurunun bulunması halinde dahi Adli Tıp Kurumu veya Tam Teşekküllü Devlet Hastanesi tarafından verilecek heyet raporu ve yapılacak aktüer incelemesi ile tazminat tutarının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkil şirket hakkında avans faizi değil haksız fiilden kaynaklı yasal faiz uygulanması gerektiğini belirtip davanın esastan reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan tarafından maddi tazminat talebine ilişkin somut bir rakam talebinde bulunulmadığını, somutlaştırma yükümlülüğüne aykırı davranıldığını, dava dilekçesinde belirtilen Altıntaş C.Başsavcılığı’nın 2017/303 sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, davanın …’ya, … AŞ’ye ve … Müdürlüğü’ne ihbar edilmesini, kazaya ilişkin kusur oranlarının tespit edilmesinin şart olduğunu, davacının uğradığını iddia ettiği bedensel zararlar ile trafik kazası arasında illiyet bağının kurulmasının elzem olduğunu, tedavi ve iyileşme masrafları bakımından hukuki sorumlunun Karayolları Taşımacılık Kanunu uyarınca SGK olduğunu, talep edilen fahiş tazminatların manevi tazminat kurumunun amacıyla bağdaşmadığını, kabul anlamına gelmemekle beraber davacının tüm tazmin taleplerine karşı zamanaşımı defi ileri sürdüklerini belirtip usule ilişkin itirazların kabulü ile davanın usulden reddine, talep kabul görmezse maddi tazminat isteminin davacıya kesin süre verilerek açıklatılmasına, ceza yargılamasının bekletici mesele yapılmasına, ihbar taleplerinin kabulü ile davanın ilgililere ihbarına, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazayı bilerek yapmadığını, kazada en ağır yaralının kendisi olduğunu ve kazadan dolayı üzgün olduğunu beyan etmiştir.
İhbar olunan … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; ihbar edilen davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihbarı ve ihbar edilen davayı kabul etmediklerini, ihbarın şartlarının oluşmadığını, yolun yapım ve bakımından sorumlu olan … Müdürlüğü’nün kusurlu olmadığını, davalı tarafın söz konusu sorumluluğundan kurtulabilmek için idarenin kusurlu olduğundan bahsetmekte ise de iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davanın idare adına reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
İhbar olunan … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmakla görevli Mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, davaya konu kazanın 24/04/2017 tarihli olup sigorta poliçesinden doğan taleplerin 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan zamanaşımı süresi dolduktan sonra açılan davanın reddini, … plakalı aracın 04/04/2017/2018 tarihleri arasında müvekkil şirket nezdinde ihtiyari mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin maddi tazminat yönünden sorumluluğunun öncelikle aracın trafik poliçesi ile limitinin aşılması sonrasında … AŞ Kasko sigortası İMM limitinin aşılması durumunda devreye girdiğini yoksa doğrudan ödenecek bir rakam olmadığını, davacının sözkonusu kaza sebebiyle bir maluliyeti bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla sigorta poliçesinin bir zenginleşme aracı olmayıp sadece gerçek zarar tutarını teminat altına aldığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirtip görevsizlik kararı verilerek davanın usulden reddine, davanın esastan reddine, ihbar olunan olmaları nedeniyle aleyhlerine hüküm kurulmamasına karar verilmesini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “….Davacı tarafça açılan maddi ve manevi tazminat istemli davada; maddi tazminat istemine yönelik davanın kısmen kabulü ile 513,73 TL maddi tazminatın davalı … AŞ yönünden 21/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte , diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat istemine yönelik davanın kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte … AŞ dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili ve davalı … A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalılar aleyhine açtıkları maddi ve manevi tazminat davasında ilk derece mahkemesi, davanın kısmen kabulü 10.000-TL manevi tazminata hükmettiğini, dava dilekçesinde manevi tazminat miktarının 35.000-TL talep edildiğini, ilk derece mahkemesince verilen manevi tazminat miktarı yetersiz olup, olay ve etkileri ile orantılı olmadığını, kararın kaldırılarak, talepleri gibi karar verilmesinin gerektiğini, kazanın oluşma şekli ve kişide meydana gelen yaralama ve bıraktıkları fiziksel ve psikolojik etkilerin anlaşılabilir olduğunu, kusur raporu: Aksine bir durum tespitinin mümkün olmadığını, kusurun, % 100 sürücüye verildiğini, yolcu olan müvekkilin bir kusurundan bahsedilemeyeceğini, üstelik çarpışma şeklinde olmayıp, tek taraflı bir kaza olduğunu, tıbbi rapor: Müvekkilin sevk edildiği hastanede muayyene edildiğini ve fiziksel durumu, kazanın bıraktığı izler ile çalışamayacağı süreye dair tespitlerin yapıldığını, fiziksel olarak: Verteskte 2.5×0.5 cm’lik saçsız alan yaratan skar dokusu, sağ omuz üstünde 4.5×0.5 cm’lik vertikal seyirli hafif hiperpigmente skar dokusu, sol el 2. Parmak proksimal falanks üzeri ekstansör, yüzde 2×0.1 cm’lik ciltten açık renkli skar dokusu izlendiğinin belirtildiğini, tamamen iyileşmesinin 3 hafta alacağının belirtildiğini, kazanın müvekkilin ruhsal durumu üzerinde etkisi bakımından da mahkemenin istemesi 6 ay boyunca düzenli tedavi ve takip sonrasında halinde 3 psikiyatri uzmanından oluşan bir heyet tarafından “şahsın olaya bağlı psikiyatrik hastalığı olup olmadığını belirtir rapor düzenlenebileceğinin belirtildiğini, müvekkil lehine talep edildiği gibi manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yargılama emek, mesaisi açısından bile oldukça düşük bir miktara hükmedilmesinin yanlış olduğunu, kararın kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini talep ettiklerini, arz ve izah edildiği üzere; ilk derece mahkemesinin verdiği manevi tazminat kararının kaldırılarak, davanın dava dilekçesinde yer alan miktar üzerinden kabulüne karar verilmesini, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı ,,, A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 30.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda, davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığından bu hususta maddi tazminat hesaplamasının yapılmadığını, geçici iş göremezlikten kaynaklanan 513,73 TL maddi zararının bulunduğunun tespit edildiğini, Adli tıp raporunda da tespit edildiği üzere davacının kaza sonrasında yatış önerilmesine rağmen bunu kabul etmediğini ve bu durumda davacının iyileşme süresi üç haftalık süre olarak tespit edildiğini, söz konusu bilirkişi raporunda üç haftalık iyileşme süresinin gerekenden fazla hesaplandığını, tazminat yargılamalarında, talep edilen manevi tazminat tutarı ile orantılı karar verilmesi ve reddedilen kısım için hükmedilecek olan vekâlet ücreti karşı tarafa verilenden çok olamayacağı şeklindeki kararlar nedeniyle fahiş tazminatların talep edildiğini, yerel mahkeme tarafından verilen maddi ve manevi tazminata ilişkin usul ve yasaya aykırı kararların kaldırılmak suretiyle davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan geçici iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili ile davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
1-Davalı … A.Ş. vekilinin maddi tazminata yönelen istinaf itirazlarının incelenmesinde;
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, hükme esas alınan aktüer raporun denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olmasına göre, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili ile davalı … A.Ş. vekilinin manevi tazminata yönelen istinaf itirazlarının incelenmesinde;
6098 sayılı TBK nın 56. maddesi gereğince, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olay yönünden yapılan değerlendirmede; meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur oranları, davalılardan işleten ve sürücünün sorumluluğunun niteliği, davacının manevi zararının niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alındığında hak ve nefaset kuralları çerçevesinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminatın yeterli olduğu anlaşıldığından davacı vekili ile davalı … A.Ş. Vekilinin manevi tazminata yönelen istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davacı vekili ile davalı … A.Ş. vekilinin İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2020 tarihli 2019/910 Esas ve 2020/490 Karar sayılı kararının kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a)Davalı … A.Ş.’den alınması gereken 718,19-TL istinaf karar harcından, başlangıçta alınan 170,77-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 547,42-TL’nin anılan davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
b)Davalı … A.Ş. tarafından yatırılan 148,60-TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir olarak kaydına,
c-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
ç)Davacıdan alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından, başlangıçta alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 215,45-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
d)Davacı tarafından yatırılan 148,60-TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir olarak kaydına,
e)Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,

3-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 19/07//2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.