Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/721 E. 2022/272 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/721
KARAR NO : 2022/272

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :30/01/2020 (Dava)- 07/02/2020 (Karar)
NUMARASI : 2020/82 Esas-2020/104 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
BAM KARAR TARİHİ : 17/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/02/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2020 tarihli 2020/82 Esas – 2020/104 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …ne bağlı … Müdürlüğü tarafından … adına … Müdürlüğünde işlem gören serbest dolaşıma giriş beyannamesinden kaynaklanan verilerin ödenmesi için düzenlenen 01/02/2017 tarihli beyanname ile ilgili ceza kararının firmaya tebliğ edilememesi ve yapılan araştırmada tebligata elverişli adres bulunamaması üzerine ilanen tebligat yapıldığını, …Müdürlüğü’nden alınan 24/11/2017 tarihli yazıda anılan firmanın iflas ettiğinin bildirilmesi üzerine firma yetkililerinden … yetkili olduğundan … tarafından İzmir 2. Vergi Mahkemesine gidildiği ve davanın kabulüne karar verildiğini, söz konusu asıl alacağın amme alacağı olup anılan amme alacağının şirketin tasfiyesinin tamamlanması dolayısıyla tahsil edilememesi durumunda kamu zararı doğacağını ileri sürerek, … adına tescilli beyannamelerden kaynaklanan amme alacağının tahsili için şirket hakkında ek tasfiye kararı verilerek şirketin tesciline karar verilmesini, tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “… ihyası talep edilen şirketin merkezinin … Sokak No:… Çiğli /İzmir. olduğu, o halde, uyuşmazlıkta yetkili mahkemenin Çiğli İlçesinin bağlı bulunduğu Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, HMK’nın 114/1-ç gereğince yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili bulunması, bir dava şartı olduğu, aynı zamanda HMK’nın 115/2f maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse, davanın usulden reddine karar vermesi gerekeceği, anılan dava şartının sonradan tamamlanmasının da mümkün olmadığı, dolayısıyla mahkememizin açılan davada yetkili olmadığı, kesin yetkili mahkemenin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu,…” gerekçesiyle, “Dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle REDDİNE, mahkememizin davaya bakmakla YETKİSİZLİĞİNE, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin YETKİLİ OLDUĞUNA,…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … adına (…) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davada öncelikle ihyası istenilen … A.Ş.’nin son tasfiye memurlarının tespit edilmesi ve taraf teşkili sağlanması gerektiğini, taraf teşkili sağlanmadan, karşı tarafa tebligat yapılmadan karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, müvekkili …’in, …’nin tasfiye memuru olmadığını, ayrıca kanuni temsilcisi de olmadığını, müvekkilinin …A.Ş de yabancı bir tüzel kişiyi temsilen 08.09.1997-14.01.1998 tarihleri arasında sadece 4 ay yönetim kurulu üyesi olarak yer aldığını, müvekkilinin 14.01.1998 tarihinde yönetim kurulundan ayrılmasından sonra, 26.11.1998 tarihinde …A.Ş’ nin iflas ettiğini ve iflasın tasfiyesi tamamlanarak 11.06.2007 tarihinde Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.06.2007 tarih ve E:203 K:148 sayılı kararına istinaden iflasın kapandığını, iflas tarihinde şirket ile ilişiği olmayan müvekkilinin davada taraf gösterilmesinin usule aykırı olduğunu, davada taraf sıfatı olmayan müvekkiline tebligat yapılarak mahkeme kararının kesinleştirilmeye çalışılmasının usulsüz olduğunu, şirketin tasfiyesi iflas yoluyla gerçekleştiğinden TTK’nun 547. Maddesinin uygulanamayacağını, davacı tarafın haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek usule ve kanuna aykırı olan mahkeme kararının bozulmasına, taraf teşkili yapılmadan karar verilmesinin, davada …’in taraf gösterilmesinin ve kendisine tebligat yapılmasının usulsüz ve hukuka aykırı olduğunun tespitine, şirketin tasfiye memurlarına veya iflas idare memurlarına tebligat yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; TTK’nın 547. maddesine dayalı tecilli beyannamelerden kaynaklı amme alacağının tahsili için tasfiye ile sicilden silinen … A.Ş hakkında ek tasfiye kararı verilerek şirketin yeniden sicile tesciline karar verilmesi ve tasfiye memuru atanması talebini içeren şirketin ihyası istemine ilişkindir. .
Mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu belirtilerek yetkisizlik kararı verilmiş olup, hüküm davalı … A.Ş adına … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 547/1. maddesi gereğince ihya davasında yetkili mahkeme şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’dir.
Dosya içerisinde bulunan … Müdürlüğü’nün 30/10/2017 tarihli yazısının incelenmesinde ihyası istenen şirketin merkez adresinin, … sokak no:… …/… olduğu, faaliyet durumunun 12/06/2007 terk olarak belirtildiği anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’nun 547/1. maddesindeki düzenleme ile belirlenen yetki hükmü kesin yetki kuralı olup; mahkemece re’sen nazara alınması gerekir. Bu durumda, uyuşmazlığın Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekir.
Yukarıda belirtilen gerekçeye göre; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … adına … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/02/2020 tarihli ve 2020/82 Esas-2020/104 Karar sayılı kararına karşı davalı …A.Ş (…) vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 54,40 TL ‘ nin mahsubu ile bakiye kalan 26,30 TL istinaf karar harcının istinaf eden davalı şirketten alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK.nun 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine ,
3-Davalı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye gelir yazılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan istinaf gider avansının HMK’nın 333. mad. gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
7-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1- c maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/02/2022