Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/719
KARAR NO : 2023/1855
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2021
NUMARASI : 2020/176 Esas – 2021/378 Karar
DAVA : Trafik Kazasından Kaynaklanan Değer Kaybı Tazminatı
DAVA TARİHİ : 11/03/2020
BAM KARAR TARİHİ : 30/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/04/2021 tarihli 2020/176 Esas ve 2021/378 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12.07.2019 tarihinde davalılardan …’a ait … plakalı aracın, müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı aracın kazada %100 oranında asli kusurlu olduğunu, davalılardan … Sigorta A.Ş’nin kazaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortacısı olduğunu, diğer davalı … Sigorta A.Ş’nin ise kasko sigortacısı olduğunu, müvekkiline ait aracın kazadan sonra değer kaybına uğradığını, müvekkilinin aracında değer kaybının tespiti açısından ekspertiz raporu alınmış olup, ekspertiz raporunda 26.405,00 TL değer kaybı tespit edildiğini, iş bu ekspertiz raporu doğrultusunda davalı sigorta şirketlerinden değer kaybının talep edildiğini, ZMMS sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş’nin 14.10.2019 tarihinde 12.144,17 TL, 17.10.2019 tarihinde 3.000,00 TL olmak üzere toplam 15.144,17 TL ödeme yaptığını, davalı … Sigorta A.Ş’nin ise 992,32 TL ödeme yaptığını, ancak müvekkilinin aracının uğradığı değer kaybının 10.267,51 TL’sinin tazmin edilemediğini bildirerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait aracın uğradığı değer kaybı olarak 1.000,00 TL’nin davalılardan …’dan, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı sigorta şirketlerinden ise kısmen tazmin tarihi olan 17.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dava ettiği görülmüş, 24/12/2020 tarihli değer arttırım dilekçesi ile müvekkilinin aracının uğradığı 26.408,00 TL’lik zararın davalı sigorta şirketleri tarafından ödenmeyen 10.270,50 TL’lik kısmının, davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı … Sigorta A.Ş’den temerrüte düştüğü tarih olan 25.10.2019 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen trafik kazasına karışan … plakalı aracın 09/06/2019-2020 tarihleri arasında geçerli 0001-0210-25552398 no’lu … Tüm Oto Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirkete kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, teminat limitinin 20.000,00-TL olduğunu, diğer davalı … Sigorta A.Ş tarafından davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı için ZMMS Poliçesi teminatı kapsamında 14/10/2019 tarihinde 12.144,17-TL, 17/10/2019 tarihinde 3.000,00-TL olmak üzere, toplamda 15.144,17-TL ödemenin yapıldığını, arta kalan 992,32-TL ise İMMS teminatı kapsamında davacı tarafa müvekkilince ödendiğini ve müvekkili şirketin poliçeden doğan tazmin yükümlülüğünü yerine getirdiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu aynı zamanda, kazaya karışan sigortalı … plakalı aracın kusuru oranında olup, davacı tarafın kazaya karışan sigortalı aracın kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın öncelikle arabuluculuk yoluna başvurmadığından, dava şartı yokluğu nedeniyle huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, 12/07/2019 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın, … Sigorta A.Ş. nezdinde 07/06/2019 – 2020 vadeli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi le teminat altına alındığını, kaza tarihi itibariyle teminat limitinin araç başına 39.000,00-TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “… davalı … Sigorta A.Ş yönünden yerinde görülmeyen davanın reddine, diğer davalılardan … Sigorta A.Ş ile … yönünden ise davanın kabulüyle; 10.270,50 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 12.07.2019 tarihinden itibaren (davalı … Sigorta A.Ş açısından temerrüt tarihi olan 15.11.2019 tarihinden itibaren avans faizi işletilmek kaydıyla) yasal faiz işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine ..” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı, davalılardan … Sigorta Anonim Şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 08.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait aracın ikinci el rayiç bedelinin 340.000-TL olarak belirlendiğini, ancak davacının davaya konu kazadan daha önce karışmış olduğu 09.06.2019 tarihli kazanın göz önüne alınmadığını, bu hesaplamanın yanlış olduğunu, serbest piyasa şartlarına göre değer kaybı hesaplamasının hatalı olduğunu, hesaplamanın zmms genel şartları ekine göre yapılmasının ve kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluştuğu iddia olunan değer kaybına ilişkin maddi tazminatın, kazaya karışan, aracın işleteni, zorunlu ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olan davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; zorunlu trafik sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş yönünden davanın reddine, ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş ile işleten sıfatına sahip davalı … yönünden ise kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 17/07/2020 tarihli, 2019/40 Esas – 2020/40 Karar sayılı iptal kararı ile 2918 sayılı KTK’nın 90. maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlede yeralan “… ve Genel Şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verilmiş, bu iptal kararı 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Anayasanın 153. maddesinde; “İptal kararları geriye yürümez” hükmü, iptal kararlarının kesinleşen işlemlere etki etmeyeceği anlamında olup, elde bulunan uyuşmazlığın devam ettiği davalarda “geriye yürümeme kuralı” uygulanamaz. Diğer bir anlatımla bir davada uygulanması gereken Kanun maddesi başka bir dava vesilesi ile iptal edilmiş ise bu madde artık eldeki davada da uygulanamaz. Zira davanın yasal dayanağı kalkmıştır ve Anayasa’ya aykırı olduğu tespit edilmiştir. Davacının iptal edilen maddeden dolayı sağlayacağı hukuki yararı da kalmamış olur (Hukuk Genel Kurulu’nun 17.05.1989 tarihli ve 1989/10-250 E. – 1989/361 K. sayılı kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 25.02.2020 Tarih 2017/8-1863 E. 2020/206 K sayılı kararı).
Bu itibarla; Anayasanın 153. maddesi gereğince bu iptal kararı bağlayıcı olup derdest davalara ve kesinleşmemiş hükümlere de etki edecektir. Bu durumda usuli kazanılmış haktan bahsetmek mümkün değildir. 2918 Sayılı Yasa’nın 90. maddesinin Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonraki son hali “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun’da öngörülen usul ve esaslara tabidir… Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun’da düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir. Anayasa Mahkemesi İptal kararından sonra genel şartlar ile ekindeki formüllere göre yapılan tazminat hesabının yasal dayanağı kalmamıştır.
Bu durumda, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları dikkate alınarak kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre vasıtanın kazadan önceki rayici ile onarım sonrası değeri arasındaki farkın araç değer kaybı olarak belirlenmesi gerekmekte olup, bu yöndeki mahkeme kabulü isabetlidir.
Davalı sigorta şirketinin hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporuna yönelen istinaf itirazlarının incelenmesinde ise; istinafa gelen davalı sigorta şirketi vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunun denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve ayrıntılı olmasına göre, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, 6100 sayılı HMK m. 355 hükmü uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/04/2021 tarihli ve 2020/176 Esas – 2021/378 Karar sayılı kararına karşı davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2- a)İstinaf kanun yoluna başvuran davalıdan alınması gereken 701,57 -TL istinaf karar ve ilam harcından, başlangıçta alınan 175,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 526,17-TL harcın davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile hazineye gelir olarak kaydına,
b)İstinaf başvuru harcı olarak davalı … Sigorta A.Ş’den alınan 162,10-TL nin hazineye gelir olarak kaydına,
3-Davalı … Sigorta A.Ş tarafından istinaf yargılaması sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa davalı … Sigorta A.Ş tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 30/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.