Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/71 E. 2023/1361 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/71
KARAR NO : 2023/1361

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2020
NUMARASI : 2015/18 Esas – 2020/30 Karar
DAVA : Endüstriyel Tasarım Haklarına Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Maddi- Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/02/2015
BAM KARAR TARİHİ : 21/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21/10/2020 tarihli 2015/18 Esas ve 2020/30 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkiline ait tescilli tasarıma ihlal oluşturan ürünleri üretip, satışa sundukları, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet ettikleri gerekçesi ile tecavüzün men edilmesini, ortadan kaldırılmasını, fazla hakları saklı 10.000 TL maddi ve 30.000 TL manevi tazminata ticari faiziyle karar verilmesini ve tedbiren ürünlerin toplatılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … … cevap dilekçesinde özetle; kendisinin pazarlamacı olduğunu, her hangi bir üretim yapmadığını, ürünleri toptan olarak alıp sattığını, tasarım tescilinden bilgisi olmadığını savunmuştur.
Davalı … firması vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız olduğunu, ürettikleri malların tamamına yakınının kendi Ar-Ge bölümlerince tasarlandığını, davaya konu ürün için de 30/04/2014’de 03324 sayılı tasarım başvurusu yaptıklarını, öte yandan kendi ürünlerinin davacının kendi ürünlerine göre çeşitli farklılıklar içerdiğini belirterek, bunları sıralamış ve davanın reddini istemiştir. Savunmasına ilişkin faydalı model, tasarım görsellerini ve kendi katalog görsellerini eklemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “….Davacının, tasarıma tecavüzün önlenmesi, haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve engellenmesi, maddi ve manevi tazminat davasının reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu müvekkil firmaya ait 2010/05537/1 nolu tescilli çoklu tasarımı esasen yine TPE’ de kendisi adına kayıtlı ve tescilli olan 2006/02460 numaralı tasarımın geliştirilmiş hali olduğunu, müvekkilin kendi tasarımını geliştirerek yeniden tescil hakkı bulunduğunun mahkemenin malumu olduğunu, iş bu dava tarafından bekletici mesele yapılan 2015/41-2016/26 Esas nolu dava, iş bu davalı … A.Ş. tarafından açılmış olup, dava konusu 2010/05537 nolu tasarımın dava dışı üçüncü kişiye ait 2007/04869 nolu faydalı model karşısında hükümsüzlüğünün talep edildiği bir dava olduğunu, bu davada haksız ve hukuka aykırı olarak 25/02/2016 tarihinde müvekkile ait 2010/05537 nolu tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiğini ve karar 09/10/2019 tarihinde kesinleştiğini, hükümsüzlük kararı verilmesine sebep olan dava dışı üçüncü kişiye(… A.Ş) ait 2007/04869 nolu faydalı model esasında müvekkil şirkete ait olan 2006/02460 nolu tasarım karşısında yenilik vasfını taşımadığını ve hakkına tecavüz ettiği gerekçesi ile İzmir FHSM nin 2008/110 Esas 2009/ 55 K sayılı kararı ile hükümsüzlüğüne karar verildiğini ve bu hükümsüzlük kararının 29/04/2011 tarihinde kesinleşmiş olan bir tasarım olduğunu, davanın aşamalarında dosyaya sunulmuş olan bilirkişi raporlarında davalıların ürünlerinin müvekkil tasarıma tecavüz ettiğini ve müvekkil şirketin zararı ve miktarının tespit edildiğini, yerel mahkeme tarafından ilgili bilirkişi raporlarının değerlendirilmediğini, bu sebeple verilmiş olan haksız ve hukuka aykırı karara itiraz ettiklerini, dosya incelenmeden, talepleri doğrultusunda gerekli deliller toplanmadan ve değerlendirilmeler yapılmadan haksız ve hukuka aykırı bir hüküm kurulduğunu, bu sebeplerle iş bu kararın istinaf ile kaldırılmasını ve itirazları doğrultusunda hüküm kurulmasını talep etme gereğinin hasıl olduğunu, kararın istinaf incelemesi ile kaldırılmasına ve itirazları doğrultusunda delillerinin toplanmak ve incelemeler yapılmak sureti ile davalarının kabulüne, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine, bu şeklinde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesini, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, endüstriyel tasarım haklarına tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi- manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından
istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, davacıya ait çoklu tasarım belgesinin(2020/05537/1) İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/41 Esas, 2016/26 Karar sayılı ilamı ile hükümsüz sayılmasına, anılan dosyada verilen kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/4380 Esas – 2017/7463 Karar sayılı ilamı ile onanmasına ve karar düzeltme başvurusu sonucunda Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2018/1545 Esas, 2019/6337 Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme başvurusunun reddedilmesine, kararın 09/10/2019 tarihinde kesinleşmiş bulunmasına, böylelikle davacıya ait tasarımın hükümsüz kalmasına göre, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21/10/2020 tarihli 2015/18 Esas ve 2020/30 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a)Davacıdan alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 215,45-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
b)İstinaf kanun yolu başvuru harcı olarak davacıdan alınan 148,60 TL harcın hazineye gelir olarak kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay 11. Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere 21/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.