Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/684 E. 2021/737 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/684
KARAR NO : 2021/737
KARAR TARİHİ : 08/09/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2021
NUMARASI : 2019/581 Esas ve 2021/218 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 08/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/09/2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/03/2021 tarihli, 2019/581 esas ve 2021/218 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacı şirketin, dava dışı Lojistik Depo Binaları Yapım Sözleşmesi kapsamında davalı bankadan …. nolu 10.05.2019 vade, 6.249.500-TL bedelli teminat mektubu alınıp dava dışı şirkete verildiğini, teminat mektubunun vadesinin dolmasına rağmen davacı şirketten alınan komisyon bedellerinin tahsili için İzmir 10. İcra Müdürlüğünün 2019/14601 E sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya verilen teminat mektubunun riskinin devam etmesi sebebiyle ve teminat mektubu iade edilmediğinden komisyon almalarının yasalara uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; davacı şirketin, dava dışı Lojistik Depo Binaları Yapım Sözleşmesi kapsamında davalı bankadan …. nolu 10.05.2019 vade, 6.249.500-TL bedelli teminat mektubu alınıp dava dışı şirkete verildiğini, teminat mektubunun vadesinin dolmasına rağmen davacı şirketten alınan komisyon bedellerinin tahsilinin talep edildiği, alınan bilirkişi raporuna göre İzmir 10. İcra Dairesinin 2019/14601 E sayılı dosyasına konu tutarın ve icra dosyasında takip konusu tutarı gösterir …. Bankasına ait 18/10/2019 tarihli 300-TL bedelli dekonta göre yapılan tahsilatın ticari kredi tahsis ücreti ve bu ücrete tekabül eden % 5 gider vergisi olduğunu, ayrıca davacı tarafa verilen teminat mektubunun vadesinin 10/06/2019 tarihine kadar uzatıldığı ve bu teminat mektubu hakkında Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/71 D.İş sayılı dosyası ile 29/05/2019 tarihinde teminat mektubunun nakde çevrilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, tedbir kararı kapsamında teminat mektubunun vadesinin uzamış olduğunu ve bu süre içerisinde teminat mektubu için komisyon ödenmesinin bankacılık teamüllerine aykırılık teşkil etmediğini belirtmiş olduğu, bu durum itibariyle ve icra dosyasının incelenmesinde takip konusu komisyonun dekontta yazılı olduğu üzere davacı tarafa kullandırılan krediye ilişkin olarak ticari kredi tahsis ücretleri komisyon tahsilatı olduğu, kredi mektubu komisyonu ile ilgisinin bulunmadığı ve bankanın kredi sözleşmesi kapsamında komisyon almasının yasal olduğundan … Şeklinde davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı bankanın vade tarihinden sonra komisyon tahsil etmesinin hiçbir yasal dayanağı olmaması ile birlikte taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesine de aykırılık teşkil ettiğini, zira vade tarihinden sonra komisyon tahsiline devam edilmeyeceği sözleşmede de “bankanın yükümlülüğünün sona ermesine dek” açıkça vade tarihine dek devam edeceği açıkça belirtildiğini, hal böyle iken mahkemece yasal düzenlemeye ve sözleşmeye aykırı ve müvekkili aleyhine olacak şekilde bir yorum ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; İİK 67/2 uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 24/11/2016 tarihli ve 6763 Sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değiştirilen 341/2 fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı 3.000,00 Türk Lirasıdır. 6100 Sayılı HMK’nın ek 1. maddesi uyarınca 01/01/2021 tarihinden itibaren ise, bu sınır 5.880,00 Türk lirasıdır. Davacı tarafın istinafa konu ettiği miktarın 300,00 TL olması nedeniyle 16/03/2021 tarihli gerekçeli karar kesin niteliktedir.(Yargıtay 19. HD. 2019/2829 E ve 2019/4446 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
Somut olayda; mahkemece verilen karar kesin nitelikte olup, kesin olan kararlara karşı HMK’nın 346. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK’nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai karardır. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden ret kararına karşı temyiz yolu da kapalıdır.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/01/2018 tarih, 2017/5397 esas ve 2018/5 karar sayılı ilamı bu yöndedir.)
Öte yandan; mahkemece verilen kararlara karşı tarafların hangi kanun yoluna ve hangi sürede başvuracağının tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirtilmesi, bu belirlemenin tarafların iradesini yanıltmayacak bir şekilde doğru olarak yapılması gerekeceği, başka bir deyişle, verilen karar ara ve ek kararlarda, yargı mercii tarafından hem kanun yolunun hem de kanun yoluna ilişkin başvuru süresinin tarafları hataya düşürmeyecek şekilde doğru olarak gösterilmesi gerekecektir. Aksi takdirde, bu durumun tarafların haklarını arayabilmelerini zorlaştıracağı, dolayısıyla mahkemece verilen kararda kanun yolunun hatalı belirlenmesi durumunda, hatalı belirlemenin sonuçlarının taraflara yükletilmeyeceğinden gerek istinaf başvuru harcı ve gerekse istinaf karar harcının taraflardan tahsiline yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerden HMK’nın 352. maddesindeki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-İlk derece mahkemesi kararı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi uyarınca kesin olması sebebiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcı ve 59,30 TL istinaf karar harcının davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/09/2021