Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/674
KARAR NO : 2023/1710
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2020 (Dava) – 11/03/2021 (Karar)
NUMARASI : 2020/547 Esas – 2021/226 Karar
DAVA : Menfi Tespit
BAM KARAR TARİHİ : 02/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2021 tarihli 2020/547 Esas ve 2021/226 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tır şoförü olan davacı müvekkili …’in, İzmir dışında olduğu 11.08.2017 tarihinde, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2017/10352 Esas sayılı ilamsız icra takibi dosyası üzerinden kendisine gönderilen 07.08.2017 tarihli ödeme emrinin annesine tebliğ edildiğini, davacının İzmir dışında olduğundan itiraz süresini kaçırdığını ve icra takibinin kesinleştiğini, icra dosyasından müvekkilinin evine hacze gelindiğini ve müvekkili adına kayıtlı … plakalı motosiklet üzerine haciz konulduğunu, davacı müvekkilinin maaşının kesilmesi için işverenine maaş haczi müzekkeresi gönderildiğini, dava konusu, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2017/10352 Esas sayılı icra dosyasında, … Sigorta A.Ş. tarafından …, … ve …’dan, toplam 58.789,42TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra dosyasında, borcun nedeni olarak, “Alacaklı şirkete trafik sigortalı aracın, ehliyetsiz sürücü tarafından sevki sırasında oluşan kaza nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tahsili” gösterildiğini, icra dosyasının içerisindeki kaza tutanağındaki ve trafik kazasına ilişkin açılan ceza dava dosyasındaki bilgilere göre; …’ın, (sürücü belgesi olmaksızın) idaresindeki (… adına kayıtlı) … plakalı 2006 model … marka motosikleti ile arkasında yolcu olarak … da olduğu halde 30.08.2008 tarihinde Kemalpaşa caddesi üzerinde trafikte hareket halindeyken, … idaresindeki … plakalı servis minibüsüne ön tarafından çarptığını, bu kaza nedeniyle … ve …’nun yaralandığını, 04.09.2008 tarihinde …’nun hastanede hayatını kaybettiğini, … Sigorta A.Ş.nin, yukarıda belirtilen kaza nedeniyle ödediği tazminatın Türk Ticaret Kanununun 1472. maddesi gereğince rücuen tahsili için, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2017/10352 sayılı icra dosyasında toplam 58.789,42TL takip çıkışlı dava konusu icra takibini başlattığını ve kaza yapan motosikletin sahibi … ile kazaya neden olan ehliyetsiz sürücü …’a ödeme emri gönderdiğini, davacı müvekkili …’e de ödeme emri gönderilmişse de ilamsız icra takibinde belirtilen borçla ve borcun dayanağı trafik kazasıyla davacı müvekkilinin hiçbir ilgisi olmadığını, müvekkilinin … Sigorta A.Ş.’ye herhangi bir borcu olmadığını, … Sigorta A.Ş. kaza nedeniyle ödediği tazminatı kimlerden rücuen talep edebileceğini bilmesine rağmen, basiretli bir tacir gibi davranmayıp müvekkili hakkında dava konusu icra takibini başlattığını, … Sigorta A.Ş.nin açıkça haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacı müvekkilinin yukarıda belirtilen kazayla hiçbir ilgisinin olmadığının, icra dosyasındaki kaza tutanağında ve kazaya ilişkin olarak açılan İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/576 E. 2008/806 K sayılı dosyasında açıkça ortada olduğunu, … Sigorta A.Ş.nin tüm aktif ve pasifleri ile birlikte … Sigorta A.Ş.’ye devredildiğini, buna ilişkin işlemin … Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 02.12.2019 tarihinde tescil edildiğini, bu nedenle davanın … Sigorta A.Ş. izafeten … Sigorta A.Ş.’ye karşı açılması gerektiğini, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak Arabulucuya başvurulmuşsa da karşı tarafla anlaşma sağlanamadığından, 14.09.2020 tarihli Arabuluculuk Son Tutanağında tarafların anlaşamadığının tespit edildiğini, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2017/10352 sayılı icra takibi nedeniyle davalıya 58.789,42TL borcu olmadığının tespiti ile icra takibinin davacı yönünden iptalini ve açıkça haksız ve kötüniyetli olan davalıdan %20 tazminatın tahsili ile yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davada görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğundan davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmesini ettiklerini, davacı taraf Z.M.M.S. poliçesinin tarafı olduğunu ve ehliyetsiz sürücü tarafından gerçekleşen kaza dolayısıyla müvekkil şirketçe 3. kişilere ödenen bedel yönünden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, davacı taraf icra takibine süresi içinde itirazda bulunmadığından icra takibinin kesinleştiğini, bu sebeplerle davacı tarafça haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olarak açılmış olan işbu davanın reddi ile kötüniyetli olarak açılan dava nedeniyle davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini ve yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”… Trafik kaza tutanağında belirtilen poliçe davalı sigorta şirkete tarafından ibraz edilmiştir. Poliçede plakanın … olduğu bu şekilde poliçenin faturaya dayalı olarak tescil öncesi düzenlendiği söz konusu poliçedeki aracın daha sonra tescil edilerek … plaka sayısının verildiği kaza tespit tutanağında poliçe bilgilerinin yanlış yazıldığı icra takibindeki alacağa dayanak tazminatın ödendiği kazada araçların davacı aracı olmadığı kaza tutanağına yazılan poliçe bilgilerinin yanlış olduğu anlaşılmıştır. Bu durum karşısında davacının icra takibine dayanak yapılan kazadan dolayı kazaya karışan araçların işleteni, sürücüsü ve poliçenin tarafı olarak bir sorumluluğunun olmadığı anlaşılmıştır. Bu durum karşısında davacının davalıya 30/08/2008 tarihinde meydana gelen kaza ve bu kazaya dayanarak rucüen tahsil amaçlı başlatılan icra takibinde dolayı davacının sorumluluğunun bulunmadığı ve dolayısıyla borçlu olmadığı anlaşılmıştır. Davacı davalının kötü niyetli icra takibini başlatığından bahisle kötü niyet tazminatında bulunmuş ise de; kaza tutanağında poliçe numarasının yanlış yazılmış olmasından dolayı davalı davacı aleyhine icra takibi başlatmış olduğundan kötü niyetli kabul edilmemiş…” gerekçesiyle; ”…Davanın Kabulü ile; Davacının İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2017/10352 esas sayılı dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine davacı açısından takibin iptaline, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın esasına girilerek karar verilmesinin yerinde olmadığını, Asliye Ticaret Mahkemesinin işbu davaya bakmakla görevli olmadığını, zira; … plakalı motorsiklet müvekkili sigorta şirketince ZMMS poliçesiyle sigortalı olup poliçe sözleşmesinin tarafının davacı … olduğunu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun‘a göre , ZMMS poliçesine dayalı olarak sigorta şirketinin taraf olduğu davalarda görevli mahkemelerin “Tüketici Mahkemeleri” olduğunu, davacı taraf zmms poliçesinin tarafı olduğundan onun yönünden takibin iptali kararının kabul edilemeyeceğini, kaza tespit tutanağındaki bilgiler ile poliçedeki bilgilerin uyuştuğunu, kaza tespit tutanağı ile poliçedeki bu kadar çok bilgi aynı olduğundan tutanakta hata yapılmış olma ihtimali bulunmadığını, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2003/6-232 E. – 2003/250 K. ve 14.10.2003 tarihli kararında;”…Sahtecilik eylemine konu Trafik Kazası Tespit Tutanağı, ancak resmi trafik görevlileri tarafından düzenlenebilecek bir belge olduğundan, kaza tespit tutanağı trafik polislerince düzenlenecek belge olduğundan bu kadar çok yanlışlığın yapılmasının mümkün olmadığını ve tutanağın resmi belge niteliğinde olduğunu, bu sebeplerle kaza tespit tutanağındaki … plakalı araca ait bilgiler ile poliçedeki bilgiler uyumlu olduğundan kazaya karışan araç ile poliçeye konu aracın aynı araç olduğunu, davacı poliçe sözleşmesinin tarafı olduğundan mahkemenin sözleşme tarafı olmadığından bahisle vermiş olduğu kararın yanlış olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte eğer ki bir devir işlemi söz konusu olmuşsa bile bu husus müvekkil sigorta şirketine bildirilmediğinden davacının sorumluluğunun devam edeceğini, kabul anlamına gelmemekle poliçede plakası yazılı motorsikletin satışı yapılmışsa bile bu husus müvekkili şirkete bildirilmediğinden davacı borçlunun sorumluluğunun süreceğini, 30.08.2008 tarihinde gerçekleşmiş olan trafik kazasında sigortalı araç sürücüsü ehliyetsiz olduğundan ZMMS genel şartlar B.4-b maddesi gereğince işbu kaza sonucu 3. kişilere ödenmiş olan bedel yönünden müvekkili şirketin rücu hakkının söz konusu olduğunu, bu kapsamda sürücü …, araç maliki … ve ZMMS poliçesi tarafı …’e karşı İzmir 20.İcra Müdürlüğü 2017/10352 E. sayılı icra takibi başlatıldığını, davacı poliçenin tarafı olduğundan müvekkili şirketçe ödenen bedel yönünden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsü ehliyetsiz olduğundan ve tutanakla poliçe uyumlu olduğundan müvekkili şirketin sebep olduğu bir durumun söz konusu olmadığını, devir işlemi mevcutsa bile buna ilişkin bildirim sigorta şirketine yapılmadığından müvekkili şirket aleyhine arabuluculuk ücretinin kabul edilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın görev yönünden usulden reddine, aksi kanaatte olunması halinde ise işbu ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 30/08/2008 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacının davalı tarafından ödenen tazminattan sorumlu olup olmadığı ve davalı tarafından ödenen tazminatın rucüen davacıdan talep edilip edilemeyeceğinin tespiti ile belirtilen takibe konu alacaktan borçlu olunmadığının tespiti istemli menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; kaza tespit tutanağı aksi sabit oluncaya kadar geçerli bir resmi belge olup, kaza tespit tutanağında kazanın oluşumunun anlatımında ve araç plakası ile malik bilgisine göre aracın tutanakta adı yazan dava dışı … adına kayıtlı olduğu, İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/576 E. 2008/806 K sayılı dosyasında da davacının taraf olarak yer almadığı gibi olay içerisinde davacının adının geçmediği nazara alınarak; davalı vekilinin istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2021 tarihli 2020/547 Esas ve 2021/226 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 4.015,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan toplam 1.003,98-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 3.011,92-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/11/2023