Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/66 E. 2023/983 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/66
KARAR NO : 2023/983

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2020
NUMARASI : 2019/275 Esas – 2020/526 Karar
DAVA : Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
BAM KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2020 tarihli 2019/275 Esas ve 2020/526 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sürücü … idaresindeki davalı … A.Ş. nezdinde … Tic.Ltd. Şti adına zorunlu trafik sigorta poliçesiyle teminat altına alınan … plakalı araç ile 22.03.2019 tarihinde, … adına kayıtlı olan ve müvekkili … idaresindeki … plakalı araca asli kusurlu çarparak müvekkilinin aracının hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin aracında meydana gelen hasardan davalı sigorta şirketinin poliçe limitiyle sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin aracında oluşan hasar bedeline mahsuben şimdilik 100,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2918 sayılı yasanın değiştirilen 97. maddesi uyarınca başvuru yapılması zorunlu olduğu halde başvuruya ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, faizin avans faizi değil yasal faiz olması gerektiğini, davadaki tazminat miktarının 100,00-TL. olarak kabulüne, kısmi davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; ” ….Davanın kabulü ile; 18.000,00-TL’ nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının, avans faizine yönelik talebinin, şartları oluşmadığından reddine, faizin türüne ilişkin red sebebi fer’i nitelikte olduğundan, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Karayolları Trafik Kanununun 97.maddesine göre davalı şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirkete davacı tarafından başvuru yapılmadığından eksper incelemesi yapılamamış olup, bilirkişi raporunun denetlenemediğini, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde ise, ikinci el araç piyasa değerinin 42.500,00-TL iken yüksek bedel 50.000,00-TL nin baz alındığını, sovtaj bedelinin ise düşük 32.000,00-TL esas alınarak 18.000,00-TL hasar bedeli tespit edildiğini, kusurun %75′ lik kısmının müvekkili şirket sigortalısının aracına verilmesini kabul etmemekle birlikte kararın dayanağı bilirkişi raporunda davacının % 25 kusur indirimine dahi gidilmediğini, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle, davacıya ait araçta oluşan hasar bedelinin zorunlu trafik sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından
istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
1-Davalı vekilinin başvuru dava şartının yerine getirilmediğine yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde;
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Davalı sigorta şirketine dava tarihinden önce başvuru yapıldığı, davalının başvuruya istinaden olumlu veya olumsuz bir cevap vermediği, davalı sigorta şirketine başvuru şartının tamamlanabilir dava şartı niteliğinde bulunduğu dikkate alındığında, başvuru şartının yerine getirilmiş olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının da esastan reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin hükme esas alınan bilirkişi raporuna yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olmasına göre, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalı vekilinin aşağıda belirtilen istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3–Davalı vekilinin kusur indirimi yapılmamasına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda davacının dava konusu kazanın oluşumunda %25, davalı sigortalısının %75 kusurlu oldukları bildirilmiş ise de araçta tespit edilen 18.000 TL lik hasar bedelinde % 25 lik kusur indirimi yapılmadığı, bu miktarın hüküm altına alındığı görülmüştür.
Mahkemece; öncelikle davacının trafik kazasının oluşumunda %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek, tespit edilen hasar bedelinden %25 oranında indirim yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle; yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından, davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak, Dairemizce aşağıdaki şekilde yeniden hüküm tesisi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2020 tarihli 2019/275 Esas ve 2020/526 Karar sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 13.500,00 -TL hasar bedeli tazminatının dava tarihi olan 28/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 1.229,58-TL harçtan peşin olarak alınan 307,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 922,18-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 4.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL ile ıslah harcı olarak alınan 306,00-TL toplamı 344,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6 Davacı tarafından yapılan toplam 401,20-TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre 300,90-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı uhdesinde bırakılmasına,
7-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B)İSTİNAF AŞAMASINDA;
1-İstinaf başvurusu sırasında davalıdan alınan 307,40-TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi esnasında davalı tarafından yatırılan 148,60-TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir olarak kaydına,
3-İstinaf incelemesi esnasında davalı tarafından yapılan 148,60-TL istinaf başvuru harç giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar leh ve aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere 08/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.