Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/659 E. 2023/1843 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/659
KARAR NO : 2023/1843

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2018 (Asıl Dava) – 03/03/2021 (Karar)
NUMARASI : 2018/153 Esas – 2021/42 Karar
DAVA : Faydalı Modele Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat

BİRLEŞEN 2019/32 ESAS SAYILI DOSYADA:
TARİHİ : 04.03.2019 (Birleşen Dava) – 03/03/2021 (Karar)
DAVA : Faydalı Modelin Hükümsüzlüğü
BAM KARAR TARİHİ : 29/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/11/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/153 Esas – 2021/42 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
ASIL DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; merkezi Konak-İzmir adresinde bulunan müvekkili şirketin 1988 yılından bu yana vana üretiminde, sektörün en önde gelen firmalarından olduğunu, merkezi Selçuklu-Konya adresinde bulunan davalı şirketin de aynı sektörde üretim yapan bir kuruluş olduğunu, müvekkili şirketin “Tek Gövdeli Mekanik Su Dağıtım Ünitesi” başlıklı buluşu gerçekleştirerek 18.02.2013 tarihinde faydalı model belgesi almak amacıyla Türk Patent Enstitüsü Patent Dairesi Başkanlığına başvurduğunu ve bu başvurunun olumlu olarak neticelenmesi üzerine 18.02.2013 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile koruma sağlayan “TR 2013 01920 Y” numaralı faydalı model belgesinin verildiğini, davalı şirketin ürün tanıtım kataloğu incelendiğinde, davalı şirketin, müvekkili şirketin koruma altında olan “A Tipi Tarımsal Sulama Hidrantı” ve “D Tipi Tarımsal Sulama Hidrantı” adları altında buluşa konu olan ürünlerle neredeyse birebir aynı olacak şekilde üreterek taklit ettiği ve bu surette müvekkilinin sınai mülkiyet haklarına tecavüz ettiğinin görüldüğünü, bu durumun davalı şirkete ait ürün kataloğu ve broşür örnekleri ve yapılacak bilirkişi incelemesi ile kanıtlanacağını, davalı şirketin 18.02.2013 tarihinden itibaren 10 yıl süre koruma altında olan müvekkili şirkete ait ürünü, müvekkili şirketin izni ve muvafakati olmaksızın takliten üretip pazarlayarak gelir elde ederken müvekkili şirketi zarar uğrattığını belirterek, bu aşamada davalı şirketin müvekkili şirketi ne miktarda zarara uğrattığının kendilerince net olarak bilinmesi mümkün olmadığından maddi tazminata ilişkin taleplerinin belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesini, davalı şirketin, müvekkili şirketin sahip olduğu “TR 2013 01920 Y” numaralı “Faydalı Model Belgesi” ile koruma altında olan sınai mülkiyet haklarına tecavüz ettiğinin tespitine, tecavüzün durdurulmasına, davalı şirketin bu ürünü üretmekten, pazarlamaktan ve satmaktan yasaklanmasına, ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan kalıp, cihaz, makine, malzeme gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulmasına, tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhasına, fazlaya ilişkin talep hakları saklı tutulmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkiline verilmesine, 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı şirketten alınarak müvekkiline verilmesine, kararın kesinleşmesini müteakiben, giderleri davalı şirketten alınarak ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVAYA CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın Konya Mahkemelerinde açılması gerektiğini, yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini, davaya ilişkin zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, davacının iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının fikri ve sınai haklarına yapılmış bir tecavüzün söz konusu olmadığını, davacının tüm ürünlerde standart, olması gereken özelikleri kendi patentinde gibi göstermeye çalışarak dava açtığını, sulama hidrantları ile ilgili standartların açık olduğunu, sulama sistemlerinde basınçlı boru hatlarına bağlanmak üzere giriş ağzı ve kullanıcı için tek veya çift çıkış ağzı olan, açma-kapama sistemine sahip, debi sınırlama ve basınç düzenleme sistemi ilave edilebilen tek veya çift çıkışı olan gövde yapısında şekillendirilerek imalatları yapılan “sulama hidrantı” armatürleri olduğunu, müvekkili şirketin 1994 yılından itibaren, içme ve sulama suyunun dağıtımı, kontrolü ve depolanması sistemlerinde kullanılan birçok ürünü … markası adı altında geniş bir ürün yelpazesi ile tüketicilere sunduğunu, şikayete konu ürünün firmanın sürekli ürettiği ürünler kapsamında olduğunu, davacının kopyalama olarak nitelendirdiği özelliklerin standart olması gereken özellikler olduğunu, bu ürünü üreten tüm diğer firmalar incelendiğinde de görüleceği üzere tüm hidrantların bu şekilde üretildiğini, belirtilen özelliklerin özgün olmadığını, küçük farklılıkların da her üretici firmada aynı olduğunun da bir gerçek olduğunu, bahse konu ürünün kamu ihalelerinde kullanıldığını, ihale şartnamelerinde hangi ürünün talep edildiğinin belli olduğunu, bu sebeple alıcıların yanılmalarının çok az bir ihtimal olduğunu, iltibastan da bahsedilemeyeceğini, davacının … markası ile üretim yaparken müvekkili şirketin … markasını kullandığını, davacının tüm iddialarının haksız olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine tek gövdeli mekanik su dağıtım ünitesi tarif ve istemini içeren Faydalı Model Belgesi dayanak gösterilerek, ticari hayatı kısıtlayıcı bir kısım hak iddiasında bulunulduğunu, patent ve marka uzmanı görüşü aldıklarını ve davalı şirketin bahsetmiş olduğu hususların gerçeği yansıtmadığı, bahsi geçen belgenin hükümsüz sayılması kesin niteliğinde belgelerden olduğu, gerçek buluş sahibinin davacı olmayıp bunu kanıtlayan birden fazla yenilik kırıcı belge olduğu hususlarının belirlendiğini, davalı şirketin dava konusu belgeye dayalı olarak İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/153 E.sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine tecavüz iddiası ile tazminat istemli dava dahi açtığını, işbu davanın sonucu İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/153 Esas sayılı dosyasının sonucunu doğrudan etkileyeceğinden birleştirme kararı verilmesini, belgenin haksız tescil edildiğinin ve kötü niyetli kullanıldığının anlaşılması sebebi ile haksız yere tescil edilen ve birleşen davalı şirket tarafından kötü niyetli olarak kullanılan PT2013-01920 Y sayılı Faydalı Model Belgesi’nin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi istemi ile iş bu davayı açma zorunluluklarının doğduğunu, aksi halde müvekkilinin girmiş olduğu ihaleler sonucu yüklenmiş olduğu işlerin tesliminde, davalı şirketin haksız eylemlerine maruz kalacağını, itibarının zedeleneceğini, bu sebeple doğan gecikmelerden dolayı yüklü miktarda tazminatlar ile karşı karşıya kalmaya zorlanacağını, davalı şirketin gerçek buluş sahibi olmadığı halde kendisini buluş sahibi olarak gösterdiğini ve belge aldığını, dava konusu belgeye konu edilen ürünün yenilik taşımadığını belirterek, işbu davanın 2018/153 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalı şirkete ait 2013-01920 Y Faydalı Model Belgesi’nin hükümsüzlüğüne ve TPE sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya konu olan ilgili Faydalı Modelin başvuru tarihinin 18.02.2013, tescil tarihinin ise 21.01.2015 olduğunu, davacı şirketin 551 sayılı KHK’nın 161 ve 165.maddeleri kapsamında müracaatta bulunmadığını, davacı şirketin ürün tanıtım kataloğunun 22 ve 23.sayfalarında yer alan ürün ile ilgili şekiller ve açıklamalar incelendiğinde bu ürünün büyük ölçüde hatta tamamen müvekkili şirketin sahip olduğu “TR 2013 01920 Y” numaralı “Faydalı Model Belgesi” ile “Tek Gövdeli Mekanik Su Dağıtım Ünitesi” ürününün taklidi olduğunun tespit edilmesi üzerine, mahkemenin 2018/153 Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket tarafından davacı şirket aleyhine dava açıldığını, davacı şirketin müvekkili şirketin faydalı model belgesinden kaynaklanan haklarını ihlal ettiğinin bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, davacı şirketin dava neticelenmek üzereyken bu davayı açtığını, açılan davanın kötü niyetli ve 2018/153 Esas numaralı davanın sürecini uzatmaya yönelik olduğunu, davacı tarafça yenilik kırıcı olduğu iddiasıyla sunulan belgelerin tamamının İngilizce, Fransızca, Almanca, Lehçe ve Çince dillerinde düzenlenmiş olan dokümanlar olduğunu, davadışı 2007-G-146228 numaralı belgenin müvekkili firmanın 21.02.2008 tarihinde tescil ettirdiği bir faydalı model olduğunu, faydalı modelin tarifnamesi de detaylı incelendiğinde, her iki tasarımın da farklı çalışma prensiplerine ve farklı yapılara sahip olduklarının net görüleceğini, yenilik kırıcı doküman olarak belirtilen ilgili ürünlerin ne zaman tasarlandığının ve piyasaya sürüldüğünün belli olmadığını, TR2013-01920Y faydalı model istemlerinin tek gövdeli mekanik su dağıtım ünitesini (3) içermesi ile karakterize edildiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “…Dosya kapsamında hükme esas alınan 09/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere CN2520896Y patent dökümanı karşısında asıl dosya davacısı adına tescilli 2013/01920 nolu faydalı modelin yenilik özelliğini taşımadığı, hükümsüzlük şartlarını taşıdığı anlaşılmakla, birleşen dosya davacısının kabulüne karar vermek gerektiği, asıl dosya kapsamında her ne kadar davacı faydalı modele tecavüzün önlenmesi ve tazminat talep etmiş ise de davacı faydalı modelinin tescil şartları taşımadığından davasının reddine karar verilerek, sonuç olarak; ASIL DOSYA KAPSAMINDA DAVACININ DAVASININ REDDİNE, BİRLEŞEN DOSYA KAPSAMINDA DAVACININ DAVASININ KABULÜYLE, Birleşen dosya davalısı adına kayıtlı 2013/01920 nolu faydalı modelin hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacı/birleşen dava davalısı … Sanayi Ticaret A.Ş. vekili tarafından; “…Verilen karar, hükme esas alınmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna ve eksik incelemeye dayalı, usule ve yasaya aykırı olduğundan kabulünün mümkün olmadığını, şöyle ki, 09.02.2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı verdikleri beyan ve itiraz dilekçelerinde de detayları ile belirtildiği üzere; dosyaya sunulan dokümanların yargılama esnasındaki tüm taleplerine rağmen Türkçe’ye çevrilmemiş olması ve özellikle bu dokümanların bir değerlendirmeye alınanlar da dahil olmak üzere bir kısmının Çince gibi yaygın olmayan dillerde düzenlenmiş olması yüzünden bilirkişinin hataya düştüğünü, dava konusu faydalı modellerinin ‘Ana İstemi’ nde koruma altına alınan noktanın, ‘su giriş ağzı ve su çıkış ağzı içeren tek gövdeli mekanik su dağıtım ünitesi’ olarak tanımlandığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise bu tanımın hatalı bir şekilde mekanik su dağıtım ünitesindeki ‘yekpare gövde’ olarak belirtildiğini, oysa istemde tarif edilenin, su giriş ve çıkış ağızlarını da içerecek şekilde yekpare–tek bir yapıya sahip mekanik su dağıtım ünitesi olduğunu, istemin ilk kısmında, buluşun ‘su giriş ağzı ve su çıkış ağızı içeren su dağıtım ünitesi’ ile ilgili olduğunun net şekilde ifade edildiğini, bilirkişi raporunda değerlendirme kapsamına alınan üç adet patent belgesi konusu olan ürünlerin tamamında su giriş ağzı ve su çıkış ağızları ana gövdeden bilirkişi raporundaki tabir ile yekpare gövdeden ayrı olarak tasarlandığını, 551 sayılı K.H.K.’nın 83/4’ncü maddesinin; ‘İstem veya istemler, kullanılan kelimelerle sınırlı olarak yorumlanamaz. Bununla beraber, patent başvurusu veya patentten doğan koruma kapsamının tespitinde istem veya istemler, buluşu yapan tarafından düşünülen fakat istem veya istemlerde talep edilmeyen, buna karşılık ilgili teknik alanda uzman bir kişi tarafından tarifname ve resimlerin yorumlanması ile ortaya çıkacak özellikleri kapsayacak şekilde kabul edilmez’ hükmünü içerdiğini, ancak bu düzenlemenin hükme esas alınan bilirkişi raporunda olduğu gibi; ‘istem ve istemlerin yorumlanmasında tarifname ve resimlerin tamamen göz ardı edileceği’ şeklinde yorumlanmasının da mümkün olmadığını, istem; tarifname, teknik resim ve resimler bir bütün olup, istemin yorumlanması esnasında bütünün parçalara ayrılarak büyük bir kısmının göz ardı edilmesinin kabul edilemez olduğunu, 551 sayılı K.H.K.’nin 83/4’ncü maddesinin ikinci cümlesinde ifade edilen kısıtlamanın, ilk bakışta anlaşılmayan ancak teknik alanda uzman bir kişi tarafından bunların yorumlanması sureti ile ulaşılabilecek sonuçlarla alakalı olup, dava konusu faydalı modelin, istem, tarifname, teknik resim ve resimleri ile birlikte uzman bir kişinin yorumuna ihtiyaç duyulmayacak kadar net olarak kendini ifade ettiğini, faydalı model konusu 3 no.lu mekanik su dağıtım ünitesinin su giriş ve çıkış ağızlarıyla birlikte komple olarak yekpare yapıda olduğunın net bir şekilde anlaşılabilir nitelikte olduğunu, oysa hükme esas alınan bilirkişi raporunda yenilik kırıcı olarak değerlendirilen patent – faydalı modellerin yekpare yapıda olmayıp ve su giriş ağzı (9) ve/veya su çıkış ağzı (10), ilave gövdelerden/parçalardan oluştuğunu, ilgili patentteki ‘mekanik su dağıtım ünitesi’ nin ‘tek gövdeli’ olmadığını, bu durumun, hem teknik resimdeki taramalardan, hem malzeme numaralandırmalarından, hem de özet ve tanımlamalardan net şekilde anlaşıldığını, PL171249B’de ilgili mekanik su dağıtım ünitesinin (hydrant) sadece tek bir parçasının Body (Gövde) olarak isimlendirildiğine dikkat edilmesi gerektiğini, oysaki 2013/01920 no.lu faydalı modelde ‘gövde’ tanımının, mekanik su dağıtım ünitesinin dış yapısının tamamını ifade ettiğini, bilirkişi raporunda bu ayrım gözetilmeksizin sadece isimlendirmelerin dikkate alındığını, oysaki CN2408904Y dokümanındaki mekanik su alma ünitesinin birden fazla gövdeden oluştuğunu, gerek teknik resimdeki tarama çizgilerinden ve gerekse, parça numaralandırmalarından, bu 3 gövdenin birbirinden ayrı olduğunun çok net olduğunu, CN2520896Y bilirkişi raporunda; ‘Anılan dokümanda su giriş ağzı ve çıkış ağızları içeren bir tek parça gövdeli mekanik su dağıtım ünitesi açıklanmaktadır’ açıklaması ile dokümanın yenilik kırıcı olduğunun belirtildiğini, oysaki CN2520896Y dokümanındaki mekanik su alma ünitesinin birden fazla gövdeden oluştuğunu, bu durumun teknik resimden net bir şekilde anlaşıldığını, maalesef başvuru sahibinin, faydalı model konusu tek gövdeli mekanik su dağıtım ünitesi olmadığı için bu parçaların taranmış hallerini dosyaya koymadığını, ancak ayrım çizgisi ile ‘Ana Gövde’ ve ‘Su Çıkış Ağzı Gövdesinin’ ayrı iki gövde olduğunun teknik resimden anlaşılabileceğini, ayrıca, faydalı modelin sahibi olan firmanın internet sitesinde CN2520896Y dokümanının detayının görülebileceğini, ekli fotoğraftan da görüleceği üzere kırmızı renkle boyalı Ana Gövde ile gri renkle boyalı Su Çıkış Ağzı Gövdesinin birbirinden ayrı iki farklı parça olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun fahiş derecede hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna beyan dilekçelerinde; dosyanın İstanbul Teknik Üniversitesi’nin konusunda uzman öğretim üyelerinden oluşturulacak bir bilirkişi heyetine tevdii edilerek yeniden rapor alınmak üzere İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’ne gönderilmesinin talep edildiğini, bu taleplerinin kabul edilmeyerek, eksik incelemeye dayalı verilen kararın ortadan kaldırılması gerektiğini, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesini…” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, faydalı modele tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, birleşen dava ise faydalı modelin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı/birleşen dava davalısı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacının, 18.02.3013 tarihli başvurusuna istinaden 10 yıl süre ile koruma hakkı aldığı 2013/01920 nolu “tek gövdeli su dağıtım ünitesi” faydalı modelinin, davalı tarafça taklit edilerek üretilip satıldığı hususunu 2013 yılında katıldığı İstanbul’daki bir fuarda öğrendiğini iddia ederek asıl davayı açtığı, davalı tarafın ise tecavüz iddiasını kabul etmeyerek, davacının faydalı modelinin özgün olmadığını, yeni olmadığını, diğer firmalarca da kullanılan bir ürün olduğunu savunduğu, ardından da davacının faydalı modelinin hükümsüzlüğü iddiası ile birleşen davayı açtığı ve bu kapsamda dosyaya teknik/hukuki bir mütalaa sunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 19.09.2019 tarihli birleştirme kararından önce yalnızca asıl dava kapsamında alınan uzman bilirkişilerden oluşan 08.03.2019 tarihli ilk heyet bilirkişi raporunda; bilindik yöntemin iki parçadan oluştuğunu, her iki firmanın ürettiği hidrantların tek gövdeli olduğu, bu doğrultuda davalının buluşu kullanımının, kataloglarda bu şekilde yer vermesinin davacının faydalı model haklarını ihlal eder nitelikte olduğu, ancak davalı vekilince ibraz edilen yenilik kırıcı delillerden davacının faydalı modele konu buluşunun başvuru tarihinden daha önceki tarihlerde yayınlanarak kamuoyu ile paylaşıldığının anlaşılmakta olduğunun belirtildiği, taraf itirazları üzerine farklı bir heyetten yine birleştirme kararı öncesinde alınan 10.06.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davalı kataloğunda yer alan ürünlerin faydalı model koruma kapsamında olduğu, ancak dava konusu faydalı modelin yeni olmadığı iddiasının bulunduğu, bunu ispata yönelik çeşitli deliller de sunulduğu, bununla birlikte taleple bağlılık ilkesi gereğince faydalı modelin ihlali talepli bir davada faydalı modelin yeni olmadığı iddiasının kendilerince değerlendirilemeyeceği, ayrı bir dava açılması gerektiği, faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilirse işbu dosyada da olmayan bir hakkın ihlalinin sözkonusu olamayacağı, ancak mahkemenin görevlendirmesi kapsamında bu aşamada yeniliğe dair bir değerlendirme yapamadıklarının belirtildiği, ardından mahkemece davaların birleştirilmesine karar verildiği ve birleşen hükümsüzlük davası bakımından faydalı modelin yenilik kriteri taşıyıp taşımadığına dair fikri sınai haklar uzmanı bilirkişiden rapor alındığı, bu rapora göre; davalı tarafça dosyaya sunulan birden fazla yurtdışı dökümanına göre; davacının faydalı model başvuru tarihi olan 18.02.2013’den önce kamuya açıklanmış, aynı nitelikte, yine tek gövdeli mekanik yapıda ürünler olduğunun tespit edildiği, buna göre davacının faydalı modelinin istemleri de gözetilerek yeniliğini yitirdiğinin görüldüğü, döküman içeriklerinden ve teknik çizimlerden bunların da yekpare (tek gövde) olduğunun açıkça görüldüğü, dava konusu 2013/01920 nolu faydalı modelin yenilik özelliği bulunmadığının belirtildiği, mahkemece de asıl davanın reddi ve birleşen hükümsüzlük davasının ise kabulüne dair hüküm tesis edildiği, tüm dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının esasen aynı doğrultuda olup, birleşen hükümsüzlük davasından önce alınan raporlarda bilirkişilerce hükümsüzlük davası henüz açılmış olmadığından bu konuda netice içeren bir görüş belirtmediğinin görüldüğü, birleşen davadan sonra alınan bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak ve karşılaştırmalı şekilde, davacı tarafın itirazları da değerlendirilerek rapor düzenlenmiş olduğu, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmekle, davacı/birleşen dava davalısı vekilinin tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı/birleşen dava davalısı … Sanayi Ticaret A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı/birleşen dava davalısı … Sanayi Ticaret A.Ş. vekilinin İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/153 Esas – 2021/42 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; asıl dava yönünden alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı ve birleşen dava yönünden alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 539,7‬0 TL’nin, peşin alınan 1.800,00 TL’den mahsubu ile fazla yatan 1.260,30‬ TL’nin istek halinde davacı/birleşen dava davalısına iadesine,
3-Davacı/birleşen dava davalısı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/11/2023