Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/658 E. 2023/1713 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/658
KARAR NO : 2023/1713

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2020 (Dava) – 16/02/2021 (Karar )
NUMARASI : 2020/43 Esas – 2021/148 Karar
DAVA : Alacak ( Genel Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 02/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/02/2021 tarihli 2020/43 Esas ve 2021/148 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka ile müvekkil şirket arasındaki 865-7892435 nolu, taksitli kredinin 03.12.2019 tarihinde müvekkil şirket tarafından vadesinden önce ödenerek kapatıldığı, kredinin kapatıldığı tarih itibariyle ana para borcunun 886.579,10-TL olduğu, Müvekkil şirketten % 5’e varan oranda erken kapama komisyonu (44.220,00 TL) ile BSMV (2.211,00 TL) tahsil edildiği, müvekkil şirketin söz konusu ödemeyi dava açma hakkını saklı tutarak yaptığı, davalı bankanın erken kapama komisyonu kesmesinin hukuka aykırı olduğu, sözleşmede, müvekkil şirketin, erken kapama komisyonu ödemeye ilişkin, hukuka uygun ve geçerli bir kabul beyanı /taahhüdü olmadığı, davalı bankanın aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediği, müvekkilin bilgilendirilmiş onamını almadığı, erken kapama komisyonuna ilişkin düzenlemenin genel işlem şartı niteliğinde olduğu, erken kapama komisyonuna ilişkin olarak, sözleşmede, geçerli bir hükmün varlığı ve müvekkil şirketin geçerli bir kabul ve taahhüdünün bulunduğu varsayılsa bile tahsil edilen komisyon ve BSMV’nin fahiş olduğu, davanın kabulüne erken kapama komisyonunun geçerli ve/veya makul olup olmadığı yargılama sırasında aydınlanacağından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve bilirkişi raporuna göre arttırmak kaydıyla 27.812,84-TL’nin 03.12.2019’dan itibaren işletilecek ticari faiziyle beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; erken kapama maliyetinin yansıtılmasının mevcut yasal düzenlemelere, bankacılık ve ticari teamüllere uygun olduğu, davacının kredilerini erken kapatmak istemesi halinde, bu durumun Bankanın onayına tabi kılındığından sözleşme uyarınca davacının, bankalarınca kendisine bildirilen, kredinin erken kapatılması halinde alınacak faiz/komisyon tutarlarını ödemek zorunda olduğunun tartışmasız olduğu, bu tutarlar toplamının da kredinin taraflar arasındaki sözleşmeye göre normal vadelerinde ödenmesi halinde Bankaca alınacak faiz gelirinden daha fazla olmadığı nazara alındığında, mevcut yasalara ve hakkaniyete aykırı bir durum bulunmadığı, davacı tarafından imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 11. maddesinde erken kapama ücretinin açıkça belirtildiği, tahsil edilen erken kapama tutarının haksız ve hukuka aykırı olarak talep edildiği iddiasının tamamı ile haksız ve gerçek dışı olduğu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; ”….Davanın KISMEN KABULÜ ile; 23.158,31-TL alacağın 03/12/2019 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsili ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının imzalamış olduğu 30/03/2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi çerçevesinde müvekkili Bankadan, 20/09/2018 tarihli, son taksit tarihi 18/03/2020 olan 2.500.000,00-TL. bedelli kredi kullandığını, davacının müvekkili bankaya müracaatla, kullanmış olduğu kredileri erken kapamak istediğini belirttiğini, bunun üzerine, davacıya, Genel Kredi Sözleşmesinin 11. maddesi ve ayrıca kullanmış olduğu kredinin ödeme planının son sayfasındaki düzenleme uyarınca kredinin erken kapatılmasının taraflar arasındaki anlaşmaya göre Bankanın onayına tabi olduğu, sözleşme hükmünün taraflar açısından bağlayıcı olduğu, bu kapsamda kredinin erken kapatılması halinde maliyetin olacağı ve bu maliyetin karşılanması halinde kredinin erken kapatılabileceğinin ifade edildiğini, kredinin vadesinden önce erken kapatılmasını ve erken kapama ücretlerinin ödemeyi kabul ettiğini, ancak Mahkemece delillerin takdir ve değerlendirmesi ile hukuki bir gerekçe göstermeksizin, hatalı değerlendirme ile hüküm kurulduğu, sözleşme serbestisi çerçevesinde düzenlenen hükümler uyarınca erken kapama halinde de Bankaca döneme ilişkin olarak faiz tutarını talep hakkı bulunduğunu, hesaplamanın yapıldığı tarihteki oranlara göre, bahsi geçen kredinin erken kapama maliyetinin 44.923 TL olarak hesaplandığını, yerel mahkeme tarafından karara esas alınan bilirkişi raporunun hatalı ve eksik inceleme neticesinde düzenlendiğini, yerel mahkemenin itirazları değerlendirmeksizin hüküm kurduğunu, Hukuk Genel Kurulu’nun 25.02.2020 tarihli son kararı çerçevesinde inceleme yapılması gerektiğini, işbu karar ile, bankaların bildirdiği sabit oranlar üzerinden hesaplama yapılamayacağının açıklığa kavuştuğunu, buna göre …, …, … ve … müzekkere cevaplarında %2 e %4 sabit komisyon oranı üzerinden yapılan hesaplamaların karara esas alınmaması gerektiğini, bilirkişilerce; Gösterge Tahvil faiz oranı, TCMB borç verme faiz oranları ve bankalarca açılan kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranlarına göre hatalı hesaplama yapılarak, tamamen farklı kavramların ortalamasının alınmasının mümkün olmadığını, bilirkişilerin X, Y ve Z gibi farklı 3 kavramı toplayarak bu toplamın da ortalamasını aldığını, … T.A.Ş tarafından bildirilen %10 oranında ve maksimum 100 TL erken kapama komisyonu uygulandığı beyanı huzurdaki dava için gerçeği yansıtmadığından, diğer bir ifade ile ticari kredilerden maksimum 100-tl erken kapama komisyonu alınması hayatın olağan akışına aykırı bulunduğundan bu bankanın TCMB’ye bildirdiği orana da aykırı olduğundan, çelişkinin giderilmesi için … T.A.Ş’ye tekrar müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, müvekkili bankanın taraf olduğu ticari kredi erken kapama davasında Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.02.2020 tarihli kararındaki “ilkeler” doğrultusunda inceleme yapılmadığını, ilgili bankalardan gelecek dava konusu krediler ile aynı özellikteki (kullanım tarihi, vade tarihi, taksit ödeme aralığı, miktarı, erken kapama tarihi) kredilerin erken kapatılması hâlinde alacakları erken kapama ücretlerini bildirir müzekkere cevaplarına uygun olarak bilirkişi incelemesi ve hesaplaması yapılarak, oluşturulacak rapor üzerinden karar verilmesi gerektiğini, hükme esas alınan raporda bilirkişilerce farklı kavramlara ilişkin yapılan hesaplamalar piyasa ortalaması verisini vermeyeceği gibi, X,Y,Z gibi 3 farklı kavramın toplanması ve ortalamasının alınması işin matematiğine aykırı nitelikte olduğunu, bilirkişilerce müvekkili banka tarafından %10,90 orana nereden ulaşıldığına raporda yer verilmiş ise de, bu oranın dava konusu kredi kapatıldığı tarihteki şubeler cari faiz oranı olduğunu, …’ın ticari krediler için 100-TL maksimum erken kapama maliyeti alınacağı yönündeki, hayatın olağan akışına aykırı müzekkere cevabı nedeni ile tekrar müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, ticari kredilerde hiçbir banka tarafından maksimum 100-TL erken kapama maliyeti alınmasının mümkün olmadığını, …’ın yanlış ve hatalı cevap verdiğini, bu durumun her şeyden önce ticari hayatın olağan akışına aykırı nitelikte olduğunu, kaldı ki; …’ın müzekkeresinde yer alan %10 erken kapama maliyet oranı ile 100-TL arasında uçurum bulunduğunu, ilk derece mahkemesinin …’ın 100-TL erken kapama ücreti aldığını ortalamaya dahil ederek, açıkça hukuka aykırı hüküm kurduğunu, TCMB’na bildirilen oranlar ile hesaplama yapılmasının ticari kredi erken kapama davalarının günümüz itibariyle geldiği noktaya aykırı nitelikte olduğunu belirterek inceleme süresince kararın icrasının durdurulması için tehir-i icra kararı verilmesine, istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının imzalamış olduğu 30/03/2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi çerçevesinde davalı bankadan, kullanmış olduğu 20/09/2018 tarihli, son taksit tarihi 18/03/2020 olan 2.500.000,00-TL. bedelli kullanmış olduğu krediyi erken kapatması nedeniyle davalının kestiği erken kapama komisyonunun yüksek olduğu iddiasıyla fazla alınan komisyonun iadesi istemli alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, mahkemece hükme esas alınan uyuşmazlık konusunda uzman bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 29/12/2020 havale tarihli bilirkişi raporu açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olup, diğer bankalarca uygulanan erken kapatma komisyon oranlarının araştırılarak davalı banka tarafından talep edilebilecek erken kapatma komsiyon tutarının hesaplandığı, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/02/2021 tarihli 2020/43 Esas ve 2021/148 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 1.581,94-TL istinaf karar harcından peşin alınan 395,48-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.186,46-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/11/2023