Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/652 E. 2023/1672 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/652
KARAR NO : 2023/1672

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2018 (Dava) -12/03/2021 (Karar )
NUMARASI : 2018/1185 Esas – 2021/210 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigortası Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 26/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/03/2021 tarihli 2018/1185 Esas ve 2021/210 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/07/2018 tarihinde davacıya ait … plakalı araç ile … plakalı ticari minibüsün maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, kazada SBM kazada asli kusuru davacı aracına vermiş olsa da kusur oranını kabul etmediği, dönel kavşağa önce girmiş ve dönüşü tamamlayan davacı aracını geçiş önceliği tanıyıp yol vermesi gerekirken dikkatsiz kavşağa giriş yapan davalı taraf sürücüsünün kusurlu olduğu, kaza sonrası aracın servise çekilip KDV dahil toplam hasarın 8.676,54 TL olarak belirlendiği, davacının uğramış olduğu mağduriyetinin giderilmesi için davalı şirkete 23/08/2018 tarihinde başvuru yapıldığı, fakat davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin dava ve alacak hakları saklı kalmak kaydı ile belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada aracın uğradığı hasar nedeni ile ödenmeyen bakiye hasar için şimdilik 100,00 TL 02/08/2018 tarihinde avans faizi, ekspertiz ücreti olan 236,00 TL’nin yargılama giderlerine dahil edilmesini, çekici ücreti olan 236,00 TL için şimdilik 50,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, değer kaybı için ise şimdilik 50,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekili 01/09/2020 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile; aracın uğradığı hasar nedeniyle talep edilen 100 TL’yi 8.676,54 TL’ye, çekiçi ücreti olarak talep edilen 50,00TL’yi 236,00 TL’ye arttırarak 02.08.2018 tarihinden itibaren avans faizi ile hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; değer kaybı talebi yönünden davalı şirkete başvuru şartları yerine getirilmediğinden, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddi gerektiği, SBM ekspertiz raporunda davacı tarafın asli ve tam kusurlu olması nedeniyle davacıya karşı sorumluluklarının bulunmadığını, davalı şirketin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu,avans faiz talebinin haksız olduğundan davayı kabul anlamına gelmemek üzere yasal faiz istenebileceği ve faizin başlangıcının dava ve ıslah tarihi olabileceğini, ekspertiz ve çekici ücretinin yasa gereği talep edilemeyeceğini belirterek, davanın esastan reddi ile yargılama gider ve vekalet ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…Davacının davasının kısmen KABULÜ ile, 8.676,54 TL hasar bedeli ve 236,00 TL çekici ücreti olmak üzere toplam 8.912,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 05.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, değer kaybı maddi tazminat isteminin REDDİNE, 236,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; SBM ,bilirkişi heyeti ,İstanbul ATK Raporları hiçe sayılarak tek kişinin düzenlediği bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, SBM tarafından yapılan kusur incelemesinde sigortalının kusursuz bulunduğunu, Adli Tıp Kurumu Trafik İhdisas Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen 29.07.2020 tarihli raporda sigortalını kusursuz bulunduğunu, Mahkemenin 24.04.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda sigortalının %25 tali kusurlu bulunduğunu, İ.T.Ü.Makina Mühendisleri tarafından düzenlene 03.01.2021 tarihli raporda sigortalının %100 kusurlu bulunduğunu, Yerel Mahkemenin bilirkişi heyeti ve ATK raporlarını hiçe sayarak son bilirkişi raporuna göre karar verdiğini, ATK raporunda belirtilen tutara itibar etmediğini, bu nedenle itiraz ettiklerini, Mahkemece 236,00TL çekici ücreti hakkında karar verilmiş ise de çekici ücretinin sigorta teminatları içerisinde yer almadığını, bu nedenle sigorta teminatı dışında bir alacağa karar verilemeyeceğini, mahkemece karar verilen hasar tazminatı miktarlarının fahiş hesaplandığını, kabul etmediklerini, yerel mahkemenin avans faizine karar verdiğini, kabul etmediklerini, hasar tazminatına karar verilmesi halinde yasal faize hükmedilebileceğini, kaza haksız fiile ilişkin olup yasa gereği ancak yasal faiz hükümlerinin geçerli olabileceğini belirterek öncelikle müvekkili şirket aleyhine yapılan İzmir 12.İcra Müdürlüğünün 2021/4603 E.sayılı icra takibinin istinaf incelemesi sonucuna kadar beklenmesi için tehiri icra kararı verilmesine, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli, araç değer kaybı bedeli, çekici ücreti ile ekspertiz ücreti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı; mahkemece hükme esas alınan İTÜ makina fakültesi öğretim üyelerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 03/01/2021 tarihli raporun, dosya kapsamında alınan ve çelişki yaratan raporların ayrıntılı olarak incelenerek çelişkiyi giderecek şekilde düzenlendiği, kusur raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu; dosya kapsamında alınan trafik bilirkişisi ile otomotiv-hasar uzmanından oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 24/04/2019 tarihli kök rapor ve 26/11/2019 tarihli ek raporda davacıya ait aracın dava dışı sürücüsü …’in %75 kusurlu, davalıya sigortalı araç sürücüsü dava dışı …’nın %25 kusurlu kabul edilmiş, davacı tarafın aracında meydana gelen hasarın 8.676,54 TL olduğu, değer kaybı meydana gelmediği belirtilmiş; davalı vekilinin kök ve ek rapora kusur ve hasar tazminatı yönünden itirazı üzerine, mahkemece kusur oranı ve hasar miktarının tespiti hususunda İstanbul Adli Tıp KurumuTrafik İhtisas Dairesinden alınan 29/07/2020 tarihli raporda, davacıya ait aracın sürücüsünün kusursuz, davalıya sigortalı araç sürücüsünün%100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacı tarafın aracında meydana gelen hasarın 8.676,54 TL olduğu belirlenmiş; trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen kusur raporu ile İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen kusur raporu arasında kusur tespiti yönünden çelişki oluştuğundan, mahkemece çelişkinin giderilmesi için İTÜ makina fakültesi öğretim üyelerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 03/01/2021 tarihli raporda, çelişki yaratan ilk kusur raporunda belirtilen hususlara iştirak etmenin mümkün olmadığını, kazanın oluşumunda … plaka sayılı taşıt sürücüsü …’nın %100 oranında asli ve tam kusurlu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’in kusursuz olduğu yönünde tespit yapıldığı, bu şekilde önceki iki rapor arasındaki çelişkinin giderildiği, alınan son iki rapordaki kusur oranlarının birbiri ile aynı olduğu, davalı vekilinin kusur raporu yönünden yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığı; diğer taraftan birinci ve ikinci raporda hesaplanan hasar bedelinin aynı olması nedeni ile mahkemece hasar bedeli yönünden tespit edilen hasar bedelinin hükme esas alındığı anlaşılmış; yerleşik uygulamaya göre talep edilen çekici ücretinin teminat kapsamında olduğu, davalıya sigortalı aracın ticari minibüs olması nedeni ile mahkemece tazminata avans faizi işletilmesi usul ve yasaya uygun olup, davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin tüm itirazlarının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/03/2021 tarihli 2018/1185 Esas ve 2021/210 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 608,77-TL istinaf karar harcından peşin alınan 152,19-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 456,58-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/10/2023