Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/639 E. 2021/614 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/639
KARAR NO : 2021/614

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S Tİ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2020 (Dava), 23/03/2021 (Ara Karar)
NUMARASI : 2020/312 Esas
DAVA : ŞİRKET ORTAKLIĞINDAN ÇIKMA
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/07/2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/312 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında verilen 23.03.2021 tarihli ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili verdiği dava dilekçesi ile özetle, müvekkilinin davalı şirketin %50 hissesine sahip ortağı olduğunu, müvekkili açısından TTK.’ nın 638. maddesi gereğince haklı sebeple ortaklıktan çıkma şartlarının meydana geldiğini ileri sürerek bu süreçte TTK.’ nın 638/2. maddesi uyarınca ortaklıktan doğan hak ve borçların tümünün çıkma süresi sonuna kadar dondurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI :
Tedbir talebinde davacının hak ve borçlarının dondurulması isteminde hak ve borç kavramının tedbir uygulanması bakımından genel nitelikte olup uygulanması mümkün görülmediğinden bu şekildeki tedbir talebinin reddine ara karar verilmiş, verilen ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ortaklıktan ayrılma durumunda güvencenin nasıl sağlanacağı Türk Ticaret Kanunu’nu 638/2 hükmünde düzenlendiğini, buna göre ortaklıktan ayrılma davasında tedbir kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek yerel mahkemenin 23.03.2021 tarihli ara kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payı ile ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ara karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/1. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
TTK’nın 638/2. maddesinde; “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” hükümleri yer almaktadır.
Mevcut düzenlemeler ve yukarıdaki açıklamalarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; eldeki davanın iki ortaklı limited şirkette ortak olan davacının haklı sebebe dayalı ortaklıktan çıkma ve ortaklıktan çıkma ayrılma payı istemine yönelik olduğu, her ne kadar ilk derece mahkemesince davacının ihtiyati tedbir talebinin davacının hak ve borçlarının dondurulması isteminde hak ve borç kavramının tedbir uygulanması bakımından genel nitelikte olup uygulanması mümkün görülmediği gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de, 6102 sayılı TTK’nın 638/2. maddesi gereğince mahkemenin dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebileceği düzenlenmiş olup, düzenlemeler gereğince açılan davanın mahiyeti de gözetildiğinde davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile davalı şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz bulunması halinde 3. kişilere devir ve temlik ile her türlü borçlandırıcı tasarrufi işlemin önlenmesi için HMK’nın 389, 6102 Sayılı Yasa’nın 636/4. ve 638/2.maddeleri gereğince ihtiyati tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ara karar kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Ne var ki HMK’nın 353/(1)-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verileceği belirtilmiş olup, anılan yasal düzenleme uyarınca ihtiyati tedbirin reddine yönelik davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile ihtiyati tedbirin reddine ilişkin yerel mahkemenin 23.03.2021 tarihli ara kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir hakkında yeniden aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/312 Esas sayılı dosyasında 23.03.2021 tarihli ARA KARARIN HMK 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-KALDIRILAN ARA KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
”a.Davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin KISMEN KABULÜ ile davalı …. Limited Şirketi adına kayıtlı taşınır ve taşınmazlar bulunması halinde 3. kişilere devir ve temlik ile her türlü borçlandırıcı tasarrufi işlemin önlenmesi için HMK’nın 389. maddesi gereğince İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
b.İhtiyati tedbir talep eden davacıdan takdiren 25.000,00.TL (ilk derece mahkemesi veznesine yatırılmak veya sunulmak üzere) teminat alınmasına, teminatın nakit olarak yatırmak yahut bu miktarda kesin, koşulsuz ve süresiz başka banka teminat mektubu ibraz etmek suretiyle dosyaya depo edilmesini müteakip ihtiyati tedbir talep eden davacı vekiline tevdiine,” şeklinde ARA KARAR TESİSİNE
3-Kararın infazı ve müteakip işlemlerin koşulları oluştuğunda teminat iadesi de dahil olmak üzere ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
4-İstinaf başvurusunun kabulü nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın başvuru sahibi davacıya iadesine,
5-İstinaf başvurusu aşamasında başvuru sahibi davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 01.07.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.