Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/616 E. 2021/648 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/616
KARAR NO : 2021/648
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2021
NUMARASI : 2021/119 Esas
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/07/2021
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/119 Esas sayılı Ara Kararının dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacı vekili, müvekkillerinin davalı şirketin ortaklarından olduğunu, davalı şirketin 26/01/2021 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında sermaye başlıklı ana sözleşmesinin 6 maddesinin tadil edilerek sermaye artırımı kararı alındığını, çıkarılmış sermayesinin 300.000.000-TL olup şirketin kayıtlı sermaye sisteminde sermayenin 800.000.000-TL’ye çıkartıldığını, yönetim kuruluna ortakların artırılan sermaye tutarında pay almalarına dair rüçhan hakkının kısıtlanması yetkisinin verildiğini, bu yetkinin bir kısım şirket ortaklarının da ortağı olduğu …..nin %75 çoğunluk sağlanamadığı için birleşme hükümlerine göre davalı şirketle birleşmesinin sağlanamaması karşısında kanunun dolanarak …..’nin ortaklarına artırılan sermaye de pay alma hakkı tanınıp diğer ortakların rüçhan hakkı kısıtlanarak sağlanmaya çalışıldığını ileri sürerek, 26/01/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan ana sözleşmenin 6. maddesinin tadiline ilişkin kararın uygulanmasının tedbiren dava sonuna kadar durdurulmasına ve söz konusu genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre ” İhtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi için TTK 449 maddesi uyarınca yönetim kurulunun görüşünün alınması yasal zorunluluk olduğundan davalı şirket yönetim kurulunun görüşünü bildirmesi için duruşma günü tayin edilmiş davalı şirket yönetim kuruluna duruşma günü bildirilmiştir.
Davalı şirket yönetim kurulu üyelerinden ….., ….., ….., ….., ….. mazeretlerini bildirerek yazılı olarak görüşlerini bildirmişlerdir. Görüşlerinde kayıtlı sermaye sistemini benimsemiş olan şirketlerde rüçhan hakkının kısıtlanması yetkisinin yönetim kuruluna verilebileceğini, bu yetkinin verilmesinin mutlaka kullanılacağı anlamına gelmediğini henüz bu yetkinin kullanılmadığını, sermaye artırımının ihtiyaç olduğunu ve yasada aranan çoğunluk ile karar alındığını, tedbir kararı verilmesine şirketin zarara uğratacağını bildirmişlerdir.
Yönetim kurulu üyeleri ….. ve ….. 16/04/2021 tarihli duruşmada görüşlerini bildirmişler ve ihtiyati tedbir kararının şirketi zararlandıracağını ifade etmişlerdir.
Aynı zamanda davacı şirketlerin temsilcileri olan davalı şirket yönetim kurulu üyeleri ….. ve …..; davaya konu kararın uygulanmasının telafisi imkansız zarara yol açabileceğini, ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini bildirmişlerdir.
Davalı şirket vekili kayıtlı sermaye sisteminde olan müvekkili şirketin sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararında yönetim kuruluna rüçhan hakkının kısıtlanması yetkisinin verilmesinin mutlaka yetkinin kullanılacağı anlamına gelmediğini, sermaye artırımı kararının ana sözleşme değişikliği niteliğinde olduğunu TTK’da belirlenen çoğunlukla alındığını, davacıların şirket menfaatini gözetmeksizin kendi menfaatine uygun davrandığını, davanın ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davaya konu davalı şirketin 26/01/2021 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında 2 nolu karar ile ana sözleşmenin 6.maddesinin değiştirildiği, ana sözleşme değişikliği ile kayıtlı sermaye sisteminde olan davalı şirketin 300.000.000-TL olan çıkarılmış sermayesinin 800.000.000-TL ye çıkartıldığı yönetim kuruluna pay sahiplerinin yeni pay alma hakkının sınırlandırılması konusunda karar almaya yetki verildiği, diğer bir deyimle paydaşların rüçhan hakkının sınırlandırılması konusunda yönetim kuruluna yetki verildiği anlaşılmıştır.
TTK’nun 461. Maddesinde; ” (1) Her pay sahibi, yeni çıkarılan payları, mevcut paylarının sermayeye oranına göre, alma hakkını haizdir.
(2) Genel kurulun, sermayenin artırımına ilişkin kararı ile pay sahibinin rüçhan hakkı, ancak haklı sebepler bulunduğu takdirde ve en az esas sermayenin yüzde altmışının olumlu oyu ile sınırlandırılabilir veya kaldırılabilir. Özellikle, halka arz, işletmelerin, işletme kısımlarının, iştiraklerin devralınması ve işçilerin şirkete katılmaları haklı sebep kabul olunur. Rüçhan hakkının sınırlandırılması ve kaldırılmasıyla, hiç kimse haklı görülmeyecek şekilde, yararlandırılamaz veya kayba uğratılamaz. Nisaba ilişkin şart dışında bu hüküm kayıtlı sermaye sisteminde yönetim kurulu kararına da uygulanır. Yönetim kurulu, rüçhan hakkının sınırlandırılmasının veya kaldırılmasının gerekçelerini; yeni payların primli ve primsiz çıkarılmasının sebeplerini; primin nasıl hesaplandığını bir rapor ile açıklar. Bu rapor da tescil ve ilan edilir.
(3) Yönetim kurulu yeni pay alma hakkının kullanılabilmesinin esaslarını bir karar ile belirler ve bu kararda pay sahiplerine en az onbeş gün süre verir. Karar tescil ve 35 inci maddedeki[1] gazetede ilan olunur. Ayrıca şirketin internet sitesine konulur.
(4) Rüçhan hakkı devredilebilir.
(5) Şirket, rüçhan hakkı tanıdığı pay sahiplerinin, bu haklarını kullanmalarını, nama yazılı payların devredilmelerinin esas sözleşmeyle sınırlandırılmış olduğunu ileri sürerek engelleyemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu davalı şirketin 21/06/2021 tarihli genel kurul toplantısında 2.nolu karar ile alınan ana sözleşmenin 6.maddesinin değiştirilmesine ilişkin karar TTK 461 maddesine göre esas sermayenin %60’nı aşan çoğunlukla alınmış olmakla birlikte rüçhan hakkının sınırlandırılmasına ilişkin haklı sebeplerin neler olduğu ortaya konulmamıştır. Haklı sebeplerin mevcut olup olmadığı yargılama sırasında tartışılacak ve araştırılacak konu olmakla birlikte haklı nedenin varlığının sübuta erinceye kadar şirketin tüm veya bir kısım ortaklarının rüçhan hakkını kısıtlar ana sözleşme değişikliğinin uygulanması davanın niteliği göz önüne alındığında davalı şirketin ve davacı ortakların telafisi imkansız zararların oluşmasına sebebiyet verebilecek nitelikte olduğu..” gerekçesiyle davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, davalı …..’nin 26/01/2021 tarihli genel kurulunun 2 nolu kararı ile ana sözleşmenin 6.maddesinin değiştirilmesine ilişkin kararın yürütmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; verilen tedbir kararının yargılama gerçekleştirilmeden uyuşmazlığın nihai çözümü niteliğinde olduğunu, ortakların rüçhan haklarının kısıtlanmadığını, sermaye arttırımı ile birlikte bu yetkinin yönetim kuruluna tanınmasına rağmen bu yetkinin henüz kullanılmadığını, hali ile hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığı belli olmayan bir duruma ilişkin gerçekleşmemiş bir olgu yönünden karar verilmesinin de hatalı olduğunu, bu hakkın kullanılmadığı müddetçe rüçhan hakkı kısıtlamasına ilişkin haklı sebeplerin ortaya çıkmasının mümkün olamayacağını, iptal davasına konu olması gereken kararın genel kurul kararı değil yönetim kurulu tarafından rüçhan hakkı kısıtlanması yetkisinin kullanılması sebebiyle alınan bir karar olması gerektiğini, bu sebeple hukuka aykırı olan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep, ihtiyati tedbir kararına ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, rüçhan hakkının sınırlandırılmasına yönelik olarak haklı sebeplerin neler olduğunun henüz ortaya konulmadığı, bu sebeple rüçhan hakkının sınırlandırılmasına yönelik alınan kararın uygulanması durumunda ortaklar yönünden telafisi güç zararların meydana gelebileceği anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/119 Esas sayılı ara kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3- İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafın yatırdığı 162,10 TL istinaf başvuru harcı ve 59,30 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 221,40 TL harcın hazineye gelir yazılmasına,
4- İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5- Kullanılmayan gider avansının HMK 333. mad. gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 08/07/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.