Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/613 E. 2023/1739 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/613
KARAR NO : 2023/1739

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2019 (Dava) – 08/10/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/918 Esas – 2020/396 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 08/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/11/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2020 tarih ve 2019/918 Esas – 2020/396 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/05/2019 tarihinde … sevk ve idaresinde … plaka sayılı araç ile seyir halindeyken park halinde bulunan …’e ait … plakalı araca çarpması şeklinde tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza sonrası hasar gören araç için davalı sigorta şirketinde 665638 no’lu hasar dosyası açıldığı, araç onarıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından 8.297,00-TL ödeme yapıldığı, kalan bakiyenin ödenmediği, alınan ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın onarımı için yedek parça ve işçilik ücreti olarak 21.240,00-TL belirlendiği ancak kısmi ödeme yapıldığı ileri sürerek, … plakalı araç ile ilgili olarak bakiye hasar onarım ücreti olarak şimdilik 100,00-TL faizi ile birlikte, 295,00-TL ekspertiz rapor ücretinin davalıdan tahsili ile taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğu, kabul anlamına gelmemekle beraber kazaya sebep olan olayda kusur durumunun belirsiz olduğu, öncelikle kusur ve zararın net olarak tespiti gerektiği, müvekkil sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında ve ancak gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesi; “…talep edilebilecek hasar bedeli tazminat miktarının belirlenmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, dosyaya verilen 10/04/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda, davalı sigorta poliçeli aracı kullanan dava dışı sürücü …’ün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, … plakalı davacı aracının kusursuz olduğu, dava dışı … plaka sayılı kamyon ile üçüncü kişi, kurum ve kuruluşlar ile dış faktörlerin olay esnasında kazanın oluşumu üzerinde etken kusur niteliğinde bir davranış şekli görülmediğinden kusursuz bulunduğu, davaya konu trafik kazası sonucunda hasar gören … plakalı aracın hasar giderme masrafının kaza tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olan ZMMS Sigorta Poliçesi Genel Şartları Ek-1’deki formülasyon ve Yargıtay 17 H.D yerleşik içtihat kararlarına göre KDV dahil 18.133,00-TL olduğu, davalı tarafın 8.297,32-TL ödediğinin anlaşılmasıyla ödenmesi gereken bakiye hasar bedelinin 18.133,00-TL-8.297,32-TL= 9.836,00-TL olduğu ve davacı tarafın KDV dahil 9.836,00-TL bakiye alacağı talep edebileceğini belirtmiştir. Davacı tarafın rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda mevcut dosya kapsamına göre bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmış, bilirkişi heyeti 08/09/2020 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak, arka şase kollarının tutarının masraf toplamına eklenecek olup, davaya konu aracın toplam hasar giderme masrafının daha önce tespit edilen hasar bedeli tutarı 18.133,00-TL + şase kolları bedeli 813,00-TL, toplam 18.946,00-TL olduğunu, davalı tarafın 8.297,32 TL ödediğinin anlaşılmasıyla, ödenmesi gereken bakiye hasar bedelinin: 18.946,00TL-8.297,32 TL= 10.649,00TL olduğu ve davacı tarafın, KDV dahil 10.649,00TL bakiye alacağı talep edebileceğini belirtmişlerdir. Davacı vekili sunmuş olduğu 10/09/2020 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; 100,00-TL olarak talep etmiş oldukları alacaklarını 10.549,00-TL arttırarak 10.649,00-TL ‘ye ıslah ettiklerini beyan etmiş, ıslah talebi davalı sigorta şirketine 15/09/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi vekilince 22/09/2020 havale tarihli dilekçe ile beyanda bulunulmuştur. …” gerekçesiyle davanın kabulüne, 10.649,00-TL bakiye hasar bedeli tazminatının 23/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti dahilinde davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 28/04/2020 tarihli bilirkişi kök raporuna itiraz ettiklerini, yerel mahkemece bu hususta hiç bir değerlendirme yapılmadığını, bilirkişi raporunda aracın onarımının ekonomik olup olmadığı hususunun değerlendirilmediğini, aracın onarımının ekonomik değilse pert kabul edilerek davacının zararının buna göre hesaplanması gerektiğini, ek rapor alınmadan hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle araçtaki hasar bedelinin karşı araç zorunlu mali mesuliyet sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.

Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, araçtaki hasarın onarım bedelinin doğru hesaplandığı, ek rapor ile de itirazların karşılandığı, dosya kapsamına göre aracın emsallerine göre rayiç bedeli ile kaza dolayısıyla oluşan onarım bedeli nazara alındığında mahkemece onarıma yönelik hasar bedeline karar verilmesinin de yerinde olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/918 Esas – 2020/396 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gerekli 727,43 TL istinaf karar harcından peşin alınan toplam 181,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 545,58 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/11/2023