Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/597 E. 2021/502 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/597
KARAR NO : 2021/502
KARAR TARİHİ: 10/06/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2020
NUMARASI : 2020/643 Esas
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/06/2021
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2020 tarihli, 2020/643 esas sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle; 20.05.2018 tarihinde müteveffa sürücü …’nun sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araçla yanında yolcu olarak bulunan eşi …, oğulları … ve …’nun da bulunduğu sırada sol şeritte seyir halinde iken aynı güzergahta orta şeritte seyreden sürücü …’un sevk ve idaresinde bulunan … plakalı tanker ile sol şeride geçmek üzere hatalı manevra yaptığı esnada müteveffa … idaresindeki sol şeritteki aracı sıkıştırıp araca sağdan sürterek sağ arka tekerleğini kopmasına neden olduğunu, tankerin darbesi ile iyice sola sıkışan aracın bu esnada sol taraftaki bariyerlere çarpması ve tanker ile bariyer arasında sıkışma ve sürtünmesi neticesinde sağ şeride savrulan aracın arıza sebebiyle karayolunun ortasında park halinde duran … (çekici) – … (yarı römork) plakalı aracın arka kısımlarına çarpması sonucu kaza meydana geldiğini, gerçekleşen kaza sonucu … plakalı araç sürücüsü …’nun kaldırıldığı … Devlet Hastanesinde hayatını kaybettiğini, eşi ve çocuklarının ise yaralandığını, davalı …’un sürücüsü, diğer davalı …’nin maliki ve işleteni olduğu … plakalı aracın davalı … tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanmış olduğundan anılan taraflara husumet yöneltildiğini, davalı …’ün hem maliki hem işleteni hem de sürücüsü olduğu … (çekici) – … (yarı römork) plakalı aracın davalı…’nin ZMMS poliçesi ile sigortalanmış olduğundan adı geçenlere husumet yöneltildiğini,yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu kazaya ilişkin kusur durumunun değişmemesi halinde müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacıların zararının … plakalı otomobilin ZMMS i olan davalı … tarafından giderilmesi gerektiğini, olaya ilişkin yürütülen adli soruşturmada … adına düzenlenen 20.05.2018 tarihli ölü muayene tutanağında kesin ölüm sebebinin trafik kazası ile gerçekleşmesi mümkün göğüs bölgesine alınan künt travmaya bağlı göğüs kafesi içerisindeki iç organların yaralanması olarak gösterildiğini, açıkladığı nedenlerle Eş … için 2.000,00-TL, çocuklar … ve … için ayrı ayrı 1.000,00-TL tutarında destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, eş … için 100.000,00-TL, … için 75.000,00-TL ve … için 75.000,00-TL olmak üzere toplam 250.000,00-TL tutarındaki manevi tazminatın da kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı araç sürücüleri ile araç malikinden müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı … tarafından tanzim edilen ZMMS poliçesinde İMM klozuna dahil edildiği belirtildiğinden ilgili davalı açısından da sigorta teminatı ile sınırlı olmak üzere manevi tazminat miktarından müştereken ve müteselsilen tahsiline, kazaya karışan … plakalı tanker ile … plakalı çekiciye ve … plakalı yarı römorkun üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz tesis edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; Kazaya karışan … plakalı tanker ile … plakalı çekici ve … plakalı yarı römorkun ihtiyati haczinin talep edildiği, Davacıların alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi, Davacılarım maddi ve manevi tazminata yönelik toplam 254.000,00TL alacaklarının muaccel olduğundan söz edilemeyeceği anlaşılmakla İİK.nın 257/1.maddesindeki koşulun gerçekleşmediği, Borçluların adresinin muayyen olduğu, borçluların taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisinin kaçmağa hazırlandığı yahut kaçtığı ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunduğuna dair dosya kapsamı itibariyle delil bulunmadığı, İİK.nın 257/2. Maddesi şartlarının da mevcut olmadığı kanaatine varıldığından talebin reddine… Şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yönelik itirazların kabulü ile kazaya karışan … plakalı tanker ile … plakalı çekiciye ve … plakalı yarı römorkun üzerine teminatsız yada teminatlı olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; ölümlü trafik kazasına dayalı haksız fiil hükümlerine göre açılan tazminat davasıdır.
Talep; ihtiyati haczin talebinin reddine ilişkin verilen ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların yada onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir.(TC Anayasası m.36, HMK m.33) ihtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir.
İİK 257 – 268 maddelerindeki düzenlemeye göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın para alacağı olması, rehinle teminat altına alınmamış olması, muaccel olması ve muaccel olmakla birlikte karşı tarafın mal kaçırma durumunun olması, alacağın varlığına dair yaklaşık ispatın gerçekleşmiş olması gerekir.
Somut olayda; Kula Cumhuriyet Başsavcılığının 02/10/2018 tarihli 2018/462 sayılı soruşturma dosyasında; 01/10/2018 tarihli trafik kazası bilirkişi raporuna göre … plaka sayılı otomobil sürücüsü müteveffa …’nun tam ve asli kusurlu olduğunu, yürütülen soruşturma neticesinde de kazanın meydana gelişinde maktul dışında bir kişiye atfedilebilecek taksirli veya kasıtlı herhangi bir kusurun bulunmadığını belirlenerek, kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, ihtiyati haciz talebinin yapılacak yargılamayla elde edilecek sonuçlar kapsamında tespit edilebileceği, İİK m.257 ve devamına göre yaklaşık ispat kurallarına göre gerçekleşmiş alacağın varlığının bu aşamada saptanmadığı anlaşılmakla; verilen ara kararın yerinde olduğu, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2020 tarihli, 2020/643 esas sayılı ara kararına karşı davacıların istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıların yatırmış olduğu 162,10 TL istinaf başvuru harcı ve 59,30 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 221,40 TL harcın hazineye gelir yazılmasına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.