Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/558 E. 2021/500 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/558
KARAR NO : 2021/500
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2020
NUMARASI : 2018/704 Esas ve 2020/387 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/06/2021
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/09/2020 tarihli, 2018/704 esas ve 2020/387 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının müvekkili şirket ile 27.03.2017 tarihinde imzaladığı ve 27.03.2022 tarihinde sona erecek Franchise sözleşmesini sözleşmede tek taraflı fesih hakkı olmamasına rağmen feshettiğini davacıya bildirdiğini ve Franchise işletmeciliğini yaptığı işletmeyi terk ederek müvekkiline ait spor ekipmanları ve diğer malzemeleri de götürmek sureti ile terk ettiğini, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirdiği halde davalının taahhüt ve yükümlülüklerini yerine getirmeyerek tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini bildirmesi, işletmeyi kapatıp kaçmasının şirkete ait ekipmanları da alıkoyarak iade etmemesi sebebiyle imzaladığı sözleşme gereğince müvekkil şirkete şimdilik 10.000 TL tutarında cezai şartın yanı sıra bilirkişi raporu ile belirlenecek sözleşme devam etse idi ödeyeceği royalty bedellerinin toplam tutarı olan şimdilik 10.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalının Franchise sözleşmesi imzaladıklarını, ancak sözleşmenin taraflar arasında uygulanmadığını, davacının beyan ettiği fesih ihbarnamesinin davalı tarafından keşide edilmediğini, tek taraflı feshi ve faaliyeti durdurmayı davalının pay sahibi olduğu …. ‘nin yaptığını, davacı ile …. herhangi bir asında Franchise sözleşmesi imzalanmadığını, davalının emekli gerçek kişi olduğu, tacir olmadığı, kendisi adına tescilli ticari işletmesinin olmadığını, bu nedenle, kötüniyetli davacının taleplerinin hukuki ve ticari temeli olmadığından haksız davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; Dosya kapsamında, gerçek kişi olan davalının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 24.05.2019 tarihli yazısına göre ticari işletme kaydının olmadığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 27.05.2019 tarihli yazısına göre ticari kazanç mükellefiyet kaydının bulunmadığının bildirildiği, tüm dosya kapsamından da davalının tacir sıfatını haiz olmadığı, taraflardan birinin tacir sıfatına sahip olmaması sebebiyle davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, ayrıca davanın TTK’ nun 4. maddesinde düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 27.04.2017 tarih, 2016/6615 esas ve 2017/5200 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere TTK’nın 4. maddesindeki yasal düzenlenme karşısında uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine… Şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; franchise sözleşmesinin haksız feshinden doğan uyuşmazlıklarda asliye ticaret mahkemelerini görevli olduğunu, Franchise sözleşmesi müvekkili şirket ile … arasında akdedilmiş olup, ticari işler …şirketi ile …şirketi tarafından bir adı altında şirketin yönetim kurulu başkanı ve münferiden imza yetkilisi … tarafından birlikte yürütüldüğünü ileri sürerek verilen görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİNİN KARARININ GEREKÇESİ:
Dava, taraflar arasında marka kulanım hakkını da içeren franchise sözleşmesinin haksız feshine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı işbölümü kararı uyarınca bu tür uyuşmazlıklar sonucu verilen hüküm ve kararların istinafen inceleme görevi 20. Hukuk Dairesi’ne ait olduğundan Dairemizin görevsizliğine, dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİNİN KARARININ GEREKÇESİ:
Dava; franchise sözleşmesinden kaynaklı alacağın tazmini istemine ilişkindir. Her ne kadar; franchise sözleşmesi, Borçlar Kanunumuzda düzenlenmemiş ise de; franchise sözleşmesi, bağlayıcılığı olan ve tacir olan her iki tarafa karşılıklı hak ve yükümlülükler getiren, sürekli borç ilişkisi doğuran, çerçeve sözleşme niteliğinde hukuki bir belge olup, tacir olan taraflar arasında ticari nitelikteki hizmet satımına ilişkindir. Dolayısıyla tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar hakkında İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarihli kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan Dairemizin görevsizliği ile dosyanın yetkili ve görevli İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
6100 Sayılı HMK’nun 352. maddesi gereğince;
Dairemiz ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın 5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 35/1. maddesi gereği İzmir Bölge Adliye Mahkemesi BAŞKANLAR KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, oy birliği ile karar verildi. 10/06/2021