Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/503 E. 2021/443 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/503
KARAR NO : 2021/443
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S Tİ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17.11.2020 (Dava), 15.01.2021 ( Ara Karar)
NUMARASI : 2020/568 Esas
DAVA: TİCARİ ŞİRKET GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2021
İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/568 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında verilen ara kararlara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacılar vekili asıl davada dava dilekçesinde özetle; genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılmasına ilişkin kararın yok hükmünde batıl olduğunun tespiti ile kararın iptaline karar verilmesi gerektiğini bildirerek bu aşamada tebligat yapılmaksızın 18.08.2020 tarihli genel kurul toplantısında yeni yönetim kurulu seçilmesine ilişkin genel kurulun 9 nolu kararının TTK 449. Madde uyarınca yürütmesinin dava sonuna kadar geri bırakılmasına, 28.01.2019 tarihinde seçilen yönetim kurulu üyelerinin görevlerine devam ettiğinin tespiti ile bu hususun davalı şirkete bildirilmesine, davalı şirketin ve müvekkillerinin zarara uğramalarının engellenmesi için dava sonuna kadar davalı şirketi yönetmek ve yönetim kurulu yerine kayyım olmak üzere bir veya birkaç kayım atanmasına; Davalı şirketin genel kurulu olağanüstü toplantıya çağıran yönetim kurulu kararının TTK 391. Madde uyarınca haksız ve kanuna aykırı olması sebebiyle batıl olduğunun tespiti veya iptaline, bu aşamada tebligat yapılmaksızın resen ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile yönetim kurulu kararının TTK 449 . Madde uyarınca yürütmesinin dava sonuna kadar geri bırakılmasına ve 27.10.2020 tarihinde şirket olağanüstü genel kurul toplantısının durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen dosyada dava dilekçesinde; müvekkillerinin 18/08/2020 tarihli şirket olağan genel kurul toplantısında alınan diğer kararların batıl olduklarının tespiti ve/veya iptallerine, özel denetçi tayin edilmesine, yönetim kurulu üyeleri … ve … aleyhlerine suç duyurusunda bulunulmasına, sorumluluk davaları açılmasına ve sorumluluk davaları açılmasına ve haksız azilden dolayı gerek şirket gerekse yönetim kurulu aleyhine tazminat davası açmaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile 18/08/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 4 nolu gündem maddesinin kanuna esas sözleşmeye ve afaki iyi niyet kurallarına aykırı olması nedeni ile batıl olduğunun tespitine ve/veya iptaline ve 2019 yılı net dönem karının %25 ‘inin dağıtılmasına karar verilmesine, 18/08/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 6 nolu gündem maddesinin kanuna, esas sözleşmeye ve afaki iyi niyet kurallarına aykırı olması nedeni ile batıl olduğunun tespiti ve/veya iptaline, şirket ana sözleşmesinde belirlenen sermaye maddesine ilişkin 6. Maddenin geçerliliğini koruduğunun tespitine ve tedbiren 18/08/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 6 nolu gündem maddesinin TTK m. 449 uyarınca icrasının ve yürütmesinin dava sonuna kadar geri bırakılmasına, kötüniyetli olarak dava açılmasına sebebiyet veren davalı şirketin HMK m. 329 (1) uyarınca müvekkilin dava tarihinde yürürlükte olan İzmir Barosu Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca avukatlık ücreti olarak ödemiş olduğu bedelin tamamını müvekkillerine ödemeye mahkum edilmesine, kötüniyetli olarak dava açılmasına sebebiyet veren davalı şirketin ayrıca HMK m. 329 (2)’de öngörülen disiplin para cezasını ödemeye de mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin 2016 yılında kurulduğunu şirket hisselerinin %45 inin …’a, %20 sinin …’a, %30 unun …’a ve %5 inin …’e ait olduğunu, 18/08/2020 tarihinde yapılan genel kurula kadar tüm ortakların yönetim kurulu üyesi olduklarını, davacıların şirket kuruluşlarında sermaye katkılarının olmadıklarını, davaya konu genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmalarının kanunda yazılı olduğu gibi yıl sonu finansal tabloların müzakeresi maddesi sırasında görüşüldüğünü, davacıların bu konuda beyanlarının tutanağa geçirildiğini, işlemin tümüyle kanuna ve yönetmeliklere uygun olduğunu, genel kurulu toplantıya çağıran yönetim kurulu kararının iptal talebinin konusu kalmadığından reddi gerektiğini, davacıların birleşen davada 18/08/2020 tarihli genel kurulda alınan 4 ve 6 nolu kararların kanuna ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğundan bahisle iptallerini talep ettiğini ancak bu aykırılığın nasıl olduğuna dair beyan olmadığını, yapılan genel kurul ve alınan kararların kanuna ve yönetmeliklere uygun olduğunu bildirerek dava ve birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARLARININ ÖZETİ :
Mahkemece 15.01.2021 TARİHLİ ARA KARARLA; …”18/08/2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan 9 Nolu kararın yürütmesinin durdurulmasına ve kayyum atanmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin davalı şirketin sicil dosyası geldiğinde ve TTK 449. Madde gereğince yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra değerlendirilmesi gerektiğinden ticaret sicil müdürlüğünden gelen yazı cevabında belirtilen yönetim kurulu üyeleri … ve … adına TTK 449. Madde gereğince tebligat gönderilmiş …’a gönderilen tebligatın 16/12/2020, … 22/12/2020 tarihlerinde tebliğ edildiği, dosyaya beyanda bulunmadıkları ve beyan sürelerinin dolduğu belirlenmiştir.
Aşamada İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/638 Esas sayılı dosyasında davacılar tarafından davalı şirket aleyhine davalı şirketin 18/08/2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan 4 ve 6 nolu gündem maddelerinin esas sözleşmeye ve afaki iyi niyet kurallarına aykırı olması nedeni ile batıl olduğunun tespitine ve /veya iptaline ve 2019 yılı net dönem karının %25 dağıtılmasına, şirket ana sözleşmesinde belirlenen sermaye maddesine ilişkin 6. Maddenin geçerliliğini koruduğunun tespitine, ve 6 nolu gündem maddesinin icrasının ve yürütmesinin geri bırakılmasına yönelik davanın açıldığı, ilgili dava dosyasının 27/11/2020 tarih 2020/650 Karar sayılı karar ile mahkememiz dosyası ile birleştirilerek dosya içine gönderildiği, birleştirilen dosya yönünden davacı tarafın ihtiyati tedbir talebine ilişkin yönetim kurulu üyelerine TTK 449. Madde gereğince tebligatın gönderildiği, henüz beyan sürelerinin dolmadığı belirlenmiştir.
HMK 389. Maddesi ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” 390/3 Maddesi “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü içermektedir.
Davanın davalı şirketin 18.08.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 9 nolu kararın batıl olduğunun tespiti ve / veya iptaline, 28.01.2019 tarihinde seçilen yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin devam ettiğinin tespitine, davalı şirketin genel kurulu olağan üstü toplantıya çağıran yönetim kurulu kararının TTK 391. Madde uyarınca haksız ve batıl olduğunun tespiti ve / veya iptali istemi ve ihtiyati tedbiren dava konusu 18.08.2020 tarihli genel kurulun 9 nolu kararının yürütmesinin durdurulmasına ve davalı şirkete kayyum atanmasına; Yine ihtiyati tedbiren davalı şirketin 27.10.2020 tarihinde yapılacak olağanüstü genel kurul toplantısının yürütmesinin geri bırakılmasına ve genel kurul toplantısının yapılmasının durdurulmasına yönelik olarak açılmış olup, mahkememizce düzenlenen tensip tutanağıyla dava konusu 18.08.2020 tarihli genel kurulda alınan 9 nolu kararın yürütmesinin geri bırakılmasına ve kayyım atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir talepleri yönünden TTK 449. Madde gereğince yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra değerlendirilme yapılmasına karar verildiği, TTK 449. Madde gereğince tebligatın yapıldığı dosyaya herhangi bir beyanda bulunulmadığı ve beyan süresinin asıl dosya yönünden dolduğu, davalı şirkette organ boşluğunun olmadığı ve davaya konu edilen genel kurul kararının batıl olup olmadığı ya da iptali koşullarının mevcut olup olmadığı hususunun yapılacak yargılama sonunda tespit edileceği bu nedenle HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir koşullarının bulunmadığı…” gerekçesi ile Davacı tarafın asıl dosya yönünden kayyım tayini ve 18/08/2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan 9 nolu kararın yürütmesinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine,
Mahkemece 28.01.2021 TARİHLİ ARA KARARLA; ”…Davacı vekilinin cevap dilekçesine karşı beyanlarını içerir 27/01/2021 tarihli dilekçesi ile asıl dava yönünden 18/08/2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan 9 nolu kararın yürütmesini dava sonuna kadar geri bırakılmasına ve kayyum atanmasına, birleşen dava yönünden 18/08/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 6 nolu gündem maddesinin icrasının ve yürütmesini geri bırakılmasına yönelik ihtiyati tedbir talebini yinelediği, davacı tarafın asıl dosya yönünden ihtiyati tedbir talebi hakkında mahkememizce 15/01/2021 tarihli ara karar ile davalı şirkette organ boşluğunun olmadığı ve davaya konu genel kurul kararının batıl olup olmadığı ya da iptali koşullarının mevcut olup olmadığı hususunun yapılacak yargılama sonunda tespit edileceğinden HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince reddine İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildiği, bu nedenle asıl dosya yönünden davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığı, birleşen dosya yönünden ise ihtiyati tedbir talebine konu genel kurul kararının batıl olup olmadığı ya da iptali koşullarının mevcut olup olmadığı hususunun yapılacak yargılama sonunda tespit edileceği, bu nedenle HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir koşullarının bulunmadığı…” gerekçesi ile 1-Asıl dosya yönünden ihtiyati tedbir talebini Mahkememizce 15/01/2021 tarihli ara karar ile istinaf yolu açık olmak üzere reddine karar verilmiş olduğundan davacı tarafın asıl dosya yönünden ihtiyati tedbir talebi hakkında yenide karar verilmesine yer olmadığına, 2-Birleşen dosya yönünden iddia ve talebin yargılamayı gerektirdiği HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince şartlar oluşmadığından davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine,
karar verilmiş, verilen bu ara kararlara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl dava yönünden; ihtiyati tedbir talebimizin kabulü anılan genel kurul kararlarının TTK m.449 uyarınca yürütmesinin dava sonuna kadar geri bırakılmasına; 28.01.2019 tarihinde seçilen yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin devam ettiğine karar verilerek bu hususun Davalı Şirket’e bildirilmesine ve/veya Şirketin ve Müvekkillerini zarara uğramalarının engellenmesi ve Şirketin selameti için dava sonuna kadar Şirket’i yönetmek ve Yönetim Kurulu yerine kaim olmak üzere bir ve/veya takdire göre birkaç kayyum atanmasına karar verilmesini, birleşen dava yönünden tedbiren 18.08.2020 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 6 No.lu gündem maddesinin TTK m. 449 uyarınca icrasının ve yürütmesinin dava sonuna kadar geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, Genel Kurul kararlarının iptali ile ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/568 Esas sayılı dosyasında verilen 15/01/2021 ve 28/01/2021 tarihli ara kararlar usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 59,30.TL maktu harçtan peşin alınan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40.TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 27/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.