Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/460 E. 2021/388 K. 04.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/460
KARAR NO : 2021/388
KARAR TARİHİ: 17/05/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2018
NUMARASI : 2014/1581 Esas ve 2018/92 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 17/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2021
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/02/2018 tarihli, 2014/1581 esas ve 2018/92 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili … ile davalının ve dava dışı …’ın müvekkili şirkette ortak iken 07/05/2012 tarihinde 10.000,00-TL olan şirket sermayesini 200.000,00-TL’ye artırdıklarını, davalı ile dava dışı …’ın 22/02/2012 tarihli karar defterindeki karar metni ve hisse protokolünde de görüleceği üzerine hisselerini 150.000,00-TL bedel karşılığında müvekkili …’a devrettiklerini, müvekkilinin hisse devri için davalıya 31/03/2014 vade tarihli 3.000,00-TL bedelli, 30/04/2014 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli, 30/04/2014 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli olmak üzere toplam 23.000,00-TL bedelli üç adet senet verdiğini, müvekkilinin dava dışı …’a ise hisse devrine karşılık aynı gün yani 22/06/2014 tarihinde toplam 127.000,00-TL bedelli 13 adet senet verdiğini, bunlardan bir kısmını ödediğini, müvekkiline 22/12/2014 tarihinde … Işıkkent İzmir Şubesi’nden bir ihbarname geldiğini ve belirtilen senetler dışında lehtarı davalı olan “30/01/2015 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli, 28/02/2015 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli ve 30/03/2015 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli üç adet senedin daha ödenmesinin” istendiğini, bankadaki dava konusu senetlerin düzenleme tarihinin hisse devrinin yapıldığı ve karşılığında senetlerin düzenlendiği 22/06/2014 tarihiyle aynı olduğunu, tahsili istenen dava konusu senetlerin bedelsiz olduğunu, devir günü olan 22/06/2012 tarihinde önce tahsili istenen dava konusu bu senetlerin düzenlendiğini, ancak senetlerin vadesi davalıya çok ileri tarihte geldiği için şirket defterine kayıtlı senetlerin düzenlendiğini ve teslim edildiğini, dava konusu senetlerin ise davalıda kaldığını ve müvekkillerine iade edilmediğini, müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığı gibi senetlerin düzenlendiği tarihte imzaya tek yetkili de olmadığını, müvekkilleri ile davalı arasında hisse devri dışında bir ilişkinin bulunmadığını, senetlerle ilgili başka bir ticari ilişkinin olmadığını belirterek, müvekkillerinin bu senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili birleşen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/205 Esas sayılı dosyasında 30/10/2015 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli, 30/11/2015 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli, 30/12/2015 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli, 30/01/2016 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli ve 28/02/2016 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli 5 adet senetten dolayı, birleşen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1100 Esas sayılı dosyasında 30/07/2015 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli, 30/08/2015 ve 30/09/2015 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli 3 adet senetten dolayı, birleşen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/509 Esas sayılı dosyasında 30/04/2015 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli, 30/05/2015 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli, 30/06/2015 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli senetlerden dolayı da aynı gerekçelerle müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :
Asıl davada ve birleşen davalarda davalılar vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin ve eşi …’ın davacı şirketteki hisselerinin toplam 300.000,00-TL karşılığı devredildiğini, davaya konu edilen senetlerin hisse devir bedeli karşılığı olan senetler olduğunu, hisse devir bedeli konusunda muvazaanın söz konusu olduğunu, şirkette sermaye artırımına gidildiğini, şirketin devrine ilişkin resmi işlemlerin resmiyette görünen sermaye üzerinden yapıldığını, gerçek devir bedelinin 300.000,00-TL olduğunu, bu hususun senetlerin düzenlenme tarihinin devir tarihi olan 22/06/2012 olmasından da açıkça belli olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; asıl davada ve birleşen davalarda davacı …, davalının ve davalının eşinin hisselerini devralmış, karşılığında ise senet vermiştir. Asıl davada ve birleşen davalarda davacılar vekili; ilkin bu senetlerin verildiğini ancak ileri vadeli istendiği için sonradan diğer senetlerin düzenlendiğini ve bu 3 dava konusu senedin bedelsiz kaldığını belirtmiş, karşı taraf vekili de harç nedeniyle noterde devir bedelinin eksik gösterilmesinin sıkça başvurulan bir uygulama olduğunu, senetlerin sıra senetleri olduğunu ve devir bedeline ilişkin olduklarını savunmuştur. Resmi şekilde yapılmış bir sözleşmenin hükümden kaldırılmasının da aynı şekilde yani resmi şekilde yapılması gerekir. Hisse devir protokolü içeriğinden devrin sermaye ile bağlantısının olmadığı belirlenmiştir. Davalı tarafın davacı iddiasını başka bir ikrarla bölmüş olmadığı ve ispat yükünü üzerine aldığı, olayda hile, gabin, muvazaa gibi olguların bulunmadığı, kaldı ki davalı tarafça hisse devir sözleşmesinde belirtilen devir bedelinin aksine devrin farklı bir bedelle yapıldığı ileri sürülmüş ise de, hisselerin her zaman gerçek değerleriyle satılmayabilecekleri, muvazaa ileri süren tarafın kendi muvazaasına dayanamayacağı, davalı tarafın üzerine aldığı ispat yükünü yerine getiremediği, davalı tarafın dilekçelerinde açıkça yemin deliline de dayanmadığı, taraflar arasında gerçekleşen hisse devir bedelinin 150.000,00 TL olduğu, dava ve birleşen davanın konusu olan senetlerin farklı bir ticari ilişki kapsamında düzenlendiğinin ileri sürülmediği ve bu konuda delil de sunulmadığı, dava ve birleşen davaların konusu olan senetlerin toplam bedellerinin 140.000,00 TL olduğu, bu senetlerle ile davacı şirketin karar defterinde yazılı senetlerin toplam bedelinin ise 290.000,00 TL olduğu, hisse devir bedelinin 150.000,00 TL olduğu kabulüne göre davanın ve birleşen davaların konusu olan senetlerin bedelsiz kaldığı anlaşıldığından, davacı tarafın davanın ve birleşen davanın konusu olan iddiaları haklı görülmüş, davanın ve birleşen davaların kabulüne…. Şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; resmi şekilde yapılan bir sözleşmenin aksinin, belirli koşullarda yazılı delil niteliğindeki bono veya adi yazılı belge ile ispatının mümkün olduğunu, hisse devir bedelinin noterde ödenmediğinin açık olduğunu, yazılı delil niteliğindeki senetlerin resmi hisse devir sözleşmesinin aksini kanıtladığını, mahkemece taraflar arasında düzenlenen belgeye itibar edilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİNİN KARARININ GEREKÇESİ:
Dava; hisse devir sözleşmesine dayalı çek verildiği tespit edilen ve temel ilişkiye girilen davanın istinafına ilişkin olup; Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı işbölümü kararı uyarınca bu tür uyuşmazlıklar sonucu verilen hüküm ve kararların istinafen inceleme görevi 20. Hukuk Dairesi’ne ait olduğundan Dairemizin görevsizliğine, dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE…. Şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİNİN KARARININ GEREKÇESİ:
Dava; Hisse devir sözleşmesine istinaden verilen senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davası olup, Bam 17. Hukuk Dairesince dava ile ilgili geri çevirme kararı verildiğinden, ilgili hüküm ve kararın istinafen inceleme görevi İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan Dairemizin görevsizliği ile dosyanın yetkili ve görevli İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
6100 Sayılı HMK’nun 352. maddesi gereğince;
Dairemiz ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın 5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 35/1. maddesi gereği İzmir Bölge Adliye Mahkemesi BAŞKANLAR KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, oy birliği ile karar verildi.17/05/2021