Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/457 E. 2021/392 K. 04.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/457
KARAR NO : 2021/392
KARAR TARİHİ : 17/05/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2020
NUMARASI : 2020/95 Esas ve 2020/479 Karar
DAVANIN KONUSU : Sigorta
KARAR TARİHİ : 17/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2021

İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli, 2020/95 esas ve 2020/479 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; 29.06.2019 tarihinde davacı … maliki olduğu …. plaka sayılı araç, … semtinde … Caddesinden … sokağa döndüğü sırada, …’ın maliki olduğu, ….in sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, karşı tarafın maliki olduğu araç …. A.Ş. nezdinde sigortalı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı yan %100 kusurlu olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle davacının uğramış olduğu zararın tazmin edilmesi amacıyla taraflarınca davalı … şirketine başvurulduğunu, ancak tarafların kazanın oluş şeklini farklı şekilde ifade etmiş olmaları nedeniyle davalı … şirketine yapılan başvuruda kusur durumu gereği gibi tespit edilmediğini, tarafların kusur durumlarının tespit edilebilmesi için gerekli olan delillerin toplanması amacıyla davacı tarafça İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/144 D. İş sayılı dosyasıyla delil tespiti isteminde bulunulduğunu, delil tespiti istemiyle ilgili olarak Buca İlçe Emniyet Müdürlüğü Şirinyer Polis Merkez Amirliği tarafından 09.08.2019 tarihli yazı ekinde, …. Caddesi ile … Sokak kavşağı ile ilgili Ziraat Bankası cevabi yazısı ve Buca Kaymakamlık Konutu güvenlik kamera sisteminden alınan görüntü yazıları değişik iş dosyasına ibraz edildiğini, söz konusu belgelerin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere kazanın meydana gelmesinde davalı yan %100 kusurlu olduğunu, hasarlı trafik kazası nedeniyle davacının maliki bulunduğu …. plaka sayılı …. markalı araçta sağ ön kapı komple değiştirilmiş olup, araçta meydana gelen diğer hasarlar da tamir edildiğini, davalı yanın tam kusurlu hareketi nedeniyle meydana gelen trafik kazasında, davacının aracı hasara uğramış, söz konusu araçta kaza nedeniyle değer kaybı meydana geldiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı …. tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu, poliçe teminat kapsamına giren ve araçtaki değişimi uygun görülen parçalar, dikkate alınarak, davalı … şirketince düzenlenen, hasar dosyası uyarınca yapılan hesaplama sonucu , davacı tarafa, ödeme yapıldığını, bu durum ödeme belgeleri ve davacı tarafın dava dilekçesindeki beyan ve ikrarları ile sabit olduğunu, davacının ödemenin yapıldığı tarihte bu konuda herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeden ödemeyi kabul ettiğini, davacı tarafa, söz konusu davaya konu ettiği gerçek hasar bedeli ödenmiş olup, gerçek zarar bedelini aşan ve sebepsiz zenginleşmeye yönelik taleplerinin reddi gerektiğini, davacı tarafça, onarım faturalarının araca ilişkin gerçek hasar bedelinin bir kanıtı olmayacağını ve davalı tarafça da kabulünün mümkün olmadığını, itiraz ettiklerini, davanın esası ile ilgili bir konuda İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/144 D.İş sayılı dosyası ile kusur yönünden yaptırılan tespitin de davalı taraça ve sayın mahkemenizce kabulünün mümkün olmadığını/olamayacağını, aksinin usul ve yasa kuralarına aykırı olduğunu, bu nedenle söz konusu tespite itiraz ettiklerini, davalı … şirketi tarafından, tüm bu kriterler değerlendirilerek , davacı tarafa ödenen hasar ve değer kaybı bedeli dışında, gerçek zararını aşan söz konusu talebi sebepsiz zenginleşmeye yönelik, haksız ve dayanaksız bir istem olduğundan, davalı … şirketi yönünden reddi gerektiğini belirterek davalı … yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; davacı tarafa arabuluculuk tutanağı aslını sunması için ihtar çıkartılmak suretyile 1 hafta kesin süre verilmiştir. Davacı tarafça 1 haftalık kesin süre içinde herhangi bir beyanda bulunulmamış, ilgili arabuluculuk tutanağı dosyaya sunulmamıştır. Dava, bir miktar para alacağına ilişkin olup, dava tarihi itibariyle yukarıda açıklanan nedenlerle arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olmasına rağmen davacı tarafın arabuluculuk başvurusu yapmadan doğrudan mahkemede dava açmış olması nedeniyle TTK’nın 5/A 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 ve HMK’nın 114 (2 ) ve 115 (2) maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine…. Şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı …. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili lehine ücreti vekalete hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; trafik kazasına dayalı davacıya ait araçta oluşan değer kaybı bedelinin ZMMS sigortacısı, araç maliki ve sürüsü davalılardan tahsili istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkemece davanın usulden reddine karar verildiği ancak davalılardan …. A.Ş.’nin vekilinin olmasına rağmen bu davalı hakkında ücreti vekalet ile ilgili bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla; davalı …. A.Ş. vekilinin istinaf isteminin kabulüne karar verilerek yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davalı …. A.Ş. vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli, 2020/95 esas ve 2020/479 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurulmadan dava açılması nedeniyle , TTK’nın 5/A 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 ve HMK’nun 114 (2 ) ve 115 (2) maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40-TL harç peşin alınmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davalı …. A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 7/2 maddesi uyarınca gereğince 450,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından arta kalanın HMK 333 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
9-Davalı …. A.Ş. tarafından yatırılan;
a-59,30 TL istinaf karar harcının istemi halinde davalıya iadesine,
b-162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK m.362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/05/2021