Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/449 E. 2021/365 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/449
KARAR NO : 2021/365
KARAR TARİHİ : 29/04/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2020
NUMARASI : 2019/480 Esas ve 2020/771 Karar

DAVANIN KONUSU : Ortaklıktan Çıkma veya Çıkarılma istemine ilişkin
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/04/2021

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/12/2020 tarihli, 2019/480 esas ve 2020/771 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin %50 hissesinin sahibinin davalı …, diğer ortaklarının %25’er hisseye sahip …. ve …. olduğunu, ….’ in şirket müdürü olduğunu, davalının, İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/417 E.sayılı dosyasıyla mesnetsiz iddialarla şirketin fesih ve tasfiyesini talep ettiğini, daha sonra davadan feragat ettiğini, feragat ile ortaya çıkan duruma göre davacının tasfiye talepli davasının red edildiği ancak ortaklardan …. adına TTK.636/3 gereği davalının şirketten çıkarılması, payın müvekkil adına devir ve tescili, payın gerçek değerinin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesi talepli davanın ise husumet ehliyetinden red edildiğini, gerekçe olarak da ortaklıktan çıkarma davasının şirket tarafından açılacağına hükmedilmiş olduğunu, ortakların bir arada şirketi devam ettirme ihtimalinin kalmadığını, İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/417 E. Sayılı dosyasında birleşen birleşen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/831 E. ile birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1166 E.– 2017/900 K. sayılı davasında aynı zamanda şirket müdürünün azlini isteyen davalının bu talebinin mahkemenin o davanın davalısı (şirket müdürü) …. vekilinin birleşen …. davasının kabulü yönündeki beyanını yanlış algılaması nedeni ile maalesef hukuki bir hata ile kabul ile sonuçlandığını, istinaf başvurusu üzerine dosyanın halen kesinleşmemiş olduğunu beyanla öncelikle davalının ….Ltd. Şti.ndeki hissesinin devrinin önlenmesi amacıyla hisse üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davalının ….Ltd. Şti.nden çıkarılmasına, ortaklık payının karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılan müvekkilinin davacı şirketten çıkarılmasına ilişkin olarak İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/417 E. Sayılı dosyası kapsamında yine aynı gerekçelerle ikame edilen davanın reddedilmiş olduğunu ve halen istinaf incelemesinde olduğunu, aynı gerekçelerle İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/417 E. Sayılı dosyası kapsamındaki ortaklıktan çıkarılma davasının reddine ilişkin karar henüz kesinleşmemişken işbu davanın ikame edilmesi sebebiyle derdestlik itirazlarının bulunduğunu ve davanın öncelikle usulden reddini talep etiklerini, davacı tarafın dava dilekçesinde müvekkilinin ortaklıktan çıkarılması talebine ilişkin ileri sürdüğü gerekçelerin yerinde olmadığını, müvekkilinin davacı şirkette %50 hisseye sahip hakim ortak olduğunu, diğer ortakların bağımsız paylarının azınlıkta kaldığını, davacı şirkette oluşan veya oluşacak mali kayıpların %50’sinin muhatabının yine müvekkili olacağını, müvekkilinin davacı şirketin hak ve menfaatlerine zarar vermek gibi bir düşüncesinin olamayacağını beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; davacı şirket üç ortaklı olup, davalı, davacı şirket sermayesinin % 50’sine sahip diğer ortaktır. Davalının, davacı şirket ortaklığından çıkartılması konusunda yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye uygun olarak alınmış bir genel kurul kararı yoktur. Genel kurul kararı dava açılması için ön koşul olup, bu koşul yerine getirilmediğinden, TTK nın 621. Maddesindeki dava şartının yerine getirilmediği, bu nedenle de HMK’nın 114.maddesi çerçevesinde dava şartı bulunmadığı (İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. HD nin 2017/109 esas, 2017/124 karar sayılı kararıda aynı doğrultudadır.) anlaşıldığından, davanın bu gerekçeyle reddine… şeklinde davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; esasen davalı kurucu ortak olmayıp, 2013 yılında ticari faaliyetine başlayan ve yatırımları devam eden şirkette, ödeme güçlüğü çeken önceki ortaklar …. ve ….’nun hisselerini devralarak ortak olan babası ….’in kısa bir süre sonra hisselerini kızı davalıya devretmesi üzerine ortak olduğunu, devirden itibaren hisselere rant gözü ile bakan davalı hisselerini değerinden yüksek bedelle Büyük bir Şarap firmasına satmak istediğini, kurucusu bulundukları ve gelişmekte olan şirketlerinin sektörün en büyüklerinden olan alıcı şirket içinde yok olmasına razı olmayan diğer ortaklar …. ve …’in kabul etmemesi üzerine bu isteğini gerçekleştiremediğini, davacının da gerçek iradesi şirketten ayrılmak olduğunu, ortaya koyduğu bu irade şirketin ticari faaliyetini sonlandırıcı ve diğer ortaklara zarar verici ve haklı sebep oluşturan bir başka kötü niyetli davranışı olduğunu, yeni TTK şirketin tasfiyesindense ticari hayatına devam etmesini ve gelişmesini sağlayacak düzenlemeler içermekte olup, bunlardan biri de haklı sebeplerin varlığı halinde ortağın ortaklıktan çıkarılması olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını, yapılacak yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; davacı şirket ortağı olan davalının haklı sebeple ortaklıktan çıkartılması istemine ilişkindir.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarından davacı şirketin üç ortaklı olduğu, (%50) 125’er payının dava dışı …. ve ….’e ait olup, (%50) 250 payının davalı …’e ait olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre; 6102 sayılı TTK’nın 621/1-h maddesi uyarınca bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması ve şirket sözleşmesinde öngörülen sebeplerden dolayı şirketten çıkarılmasına yönelik, temsil edilen oyların en az üçte ikisinin oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunca alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığı, anılan genel kurul kararının davacı şirketçe alınmadan dava açıldığından mahkemenin usulden reddine dair verilen kararın yerinde olduğu, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/1316 esas ve 2021/354 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
HÜKÜM :
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/12/2020 tarihli, 2019/480 esas ve 2020/771 kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının yatırmış olduğu 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve 59,30 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 221,40 TL harcın üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/04/2021
.