Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/431 E. 2023/1540 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/431
KARAR NO : 2023/1540

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2020
NUMARASI : 2020/353 Esas – 2020/729 Karar
DAVA : Bankacılık İşleminden Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ : 27/04/2021
BAM KARAR TARİHİ : 12/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/12/2020 tarihli 2020/353 Esas ve 2020/729 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı … Şti. arasında, davalının müşterek ve müteselsil kefaleti ile Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalanarak; … numaralı taksitli ticari kredi, … numaralı … kart ve … numaralı esnek ticari hesap kullandırıldığını, ödemelerin sözleşmeye uygun yapılmaması sebebiyle hesapların kapatılarak, borcun ödenmesine ilişkin Beyoğlu 48. Noterliği’ nin 28.08.2019 tarih ve 112906 yevmiye numaralı ihtarnamesinin borçlu/davalıya gönderildiğini ve tebliğ edildiğini, anılan tutarın tahsili için İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12629 Esas sayılı dosyası ile kredi borçlusu … Şti. ve diğer kefiller …, … ve davalı hakkında takibe geçildiğini, bu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, takibini durdurulmasına karar verildiğini, itirazın iptali gerektiğini bildirerek, İzmir 16. İcra Dairesinin 2019/12629 Esas sayılı dosyasına vaki kısmi itirazın iptaline ve takibin itiraz edilen 108.692,42-TL yönünden ve talep edilen faiz oranları doğrultusunda da devamına, davalının %20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, … Şti.nin ortağı olmasının onu tacir yapmayacağını, tacir olmadığı için de, yetki sözleşmesi her ikisi de tacir olan asıl borçlu ile alacaklı arasındaki yetki sözleşmesiyle bağlı olmadığını, yetkili mahkemenin, genel yetki kuralı uyarınca, davalı müvekkilinin yerleşim yeri olan Akhisar Mahkemeleri olduğunu, işbu davanın açıldığı Mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, Akhisar 1. Noterliği’nin 10.09.2019 tarihli, 10978 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile esnek ticari hesap borcu olan 55.372,38 TL, ekstre masrafları toplamı olan 8,00 TL ve … kart borcu olan 53.320,04 TL tutarındaki meblağların kabul edilmediğini ve bu tutarlara, tüm faiz ve ferileri ile birlikte itiraz edildiğini, müvekkilinin, yalnızca taksitli ticari krediye kefil olduğunu, kefilliğinin esnek hesap ve … karta ilişkin olmadığını, yalnızca sözleşmenin sonunda müvekkilinin imzasının bulunduğunu, sözleşmenin esnek ticari hesap kısmında ve … karta ilişkin açıklamalar kısmında imzasının olmadığını, ilgili kısımları imzalamadığı için borçlardan sorumlu tutulmasının hem sözleşme maddelerine hem davacı banka iradesine hem de hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “….Davacının davasının kabulüne, davalının, İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2019/12629 Esas sayılı takip dosyasına vaki kısmi itirazının iptali ile 108.692,42 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren 5464 sy yasanın 26.3. maddesi TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık %28.80 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına, hüküm altına alınan 108.692,42 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, müvekkilinin, tacirler arasında yapılan yetki sözleşmesi ile bağlı olmayacağını, işbu sözleşmenin Akhisar’da imza altına alındığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetkiye ilişkin düzenlemeleri dikkate alındığında, takibin ve davanın Akhisar’da açılmasının gerektiğini, müvekkilinin, yalnızca taksitli ticari krediye kefil olduğunu, kefilliğinin esnek hesap ve … karta ilişkin olmadığını, sözleşmenin esnek ticari hesap kısmında ve … karta ilişkin açıklamalar kısmında imzasının olmadığını, … kartın hesap özetlerinin de dosyada mevcut olduğunu, 01.02.2019 hesap kesim tarihli hesap özetinden de anlaşılacağı üzere, sözleşme imza tarihi olan 21.01.2019 tarihinden önce işbu kartın …’a verildiğini, sözleşmedeki “Müşteri”, … Şti. olduğunu, …, sözleşmede görüleceği üzere müteselsil kefil sıfatına haiz olduğunu, yalnızca taksitli ticari krediye kefil olma gayesi taşıyan müvekkilinin sorumluluğunu gerektirmeyeceğini, davacı tarafından talep edilen faiz ve ferilerin, temerrüt faizine uygulanan BSMV’nin de kabul edilmesinin mümkün olmadığını, yerel mahkemece icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verildiğini, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından
istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
1-Davalı vekilinin mahkemenin ve takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelen istinaf itirazlarının incelenmesinde;
İcra takibine dayanak olan 21/01/2019 tarihli genel kredi sözleşmesinin 13.4.e maddesinde İzmir İcra Müdürlüğü ve Mahkemelerinin yetkili olacağı kabul edilmiştir. Davalının bu sözleşmede müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır. Genel kredi sözleşmesi tacirler arasında düzenlenmiş ticari nitelikte bir sözleşme olduğundan, HMK’nun 17. maddesi uyarınca bu sözleşmedeki yetki şartı geçerlidir. Kefaletin fer’iliği ilkesi ve 6102 sayılı TTK’nın 7. maddesindeki ticari teselsül karinesi uyarınca genel kredi sözleşmesindeki yetki şartı sözleşmenin müteselsil kefili olan davalıyı da bağlar. (Yargıtay (Kapatılan 19. Hukuk Dairesinin 2019/2410 Esas, 2020/1183 Karar sayılı ilamı aynı doğrultudadır.) Bu itibarla davalı vekilinin mahkemenin ve icra dairesinin yetkisine ilişen istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
2-Davalının esnek ticari krediye ve ticari … kredi kartına kefil olmadığına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde;
21/01/2019 tarihli ve 500.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı asıl borçlu şirkete aynı tutarda kefalet limiti ile müteselsil kefil olmuş, 18/01/2019 tarihli sözleşme öncesi bilgi formunu imzalamıştır.Dava konusu icra takibine ve davanın istinaf itirazına konu olan esnek ticari krediye ve ticari … kredi kartı anılan genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırıldığından, davalının söz konusu borçlara da müteselsil kefilliği bulunduğundan, istinaf itirazının esastan reddi gerekmiştir.
3-Davalı vekilinin hüküm altına alınan alacak bakımından icra inkar tazminatı hükmedilmemesi gerektiğine yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde ise;
Dava konusu nakdi kredi/kredi kartı alacağı likit (belirlenebilir) olup, mahkemece hüküm altına alınan miktar üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının da esastan reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/12/2020 tarihli 2020/353 Esas ve 2020/729 Karar sayılı kararının kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a)Davalıdan alınması gereken 7.424,78-TL istinaf karar harcından, başlangıçta alınan 1.856,46-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 5.568,32-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
b)Davalı tarafından yatırılan 162,10-TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir olarak kaydına,
c)Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
3-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa resen iadesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 12/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.