Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/424 E. 2023/1534 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/424
KARAR NO : 2023/1534

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2020
NUMARASI : 2017/177 Esas – 2020/715 Karar
DAVA : Destekten Yoksun Kalma İstemli Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/06/2016
BAM KARAR TARİHİ : 12/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2020 tarihli 2017/177 Esas ve 2020/715 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 24.05.2015 tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, davalı …(‘ın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, …’ın sürücüsü olduğu araçta arka koltukta oturan davacılardan …’ın eşi, diğer davacıların annesi …’ın yaralandığını, ambulans ile hastaneye kaldırıldığını, tedavisinin yapıldığını ancak 02.06.2015 tarihinde vefat ettiğini, müteveffanın araçat yolcu konumunda olması nedeniyle kazada hiçbir kusurunun olmadığını, müteveffa …’ın ölümüne sebebiyet veren kazayı yapan araçların sorumluluklarının bulunduğunu, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın sigortacısı olan … A.Ş ve … plakalı aracın sigortacısı olan … A.Ş’nin poliçe kapsamında sorumlu olduklarını bildirerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılardan eş … için 3.000,00 TL destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat, 60.000,00 TL manevi tazminat, … ve … için ayrı ayrı 40.000,00 TL olmak üzere toplam 140.000,00 TL manevi tazminatın sürücüler, araç malikleri, sigorta şirketinden poliçedeki güvence bedeli ve miktarları çerçevesinde müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı … ve … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; söz konusu trafik kazasının oluşumunda müvekkillerinin kusurunun bulunmadığını, davacıları yalnız bırakmadığını ve gücü yettiğince manevi destekte bulunduklarını, davacı tarafın tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, ayrıca manevi tazminat için de müvekkilleri açısından gerekli şartların oluşmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; olayın meydana gelmesinde esas sorumlunun diğer davalılardan …’ın sorumlu olduğunu, hem ehliyetsiz hem de aracın kapasitesinin 2 katı yolcu almış olduğunu, davacı tarafın destekten yoksun kalma talebinin de yerinde olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazası anılan zamanaşımı sürelerinden sonra açılmış olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olduğunu ve poliçe teminatı limiti ile sınırlı olduğunu, müteveffanın davacılara destek olduğu hususunun ispatlanmasının gerektiğini, müvekkili şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacılar murisinin emniyet kemerini kullanmadığını, davacı taraf müvekkili sigorta şirketinden ancak yasal faiz talep edebileceğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “…Maddi tazminat istemi yönünden; tüm davalılar açısından davanın feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat istemi yönünden; davalı Sigorta Şirketleri yönünden manevi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, davalı şahıslar olan …, …, … ve … yönünden ise davanın kısmen kabulüyle; davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL ve davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24.05.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı şahıslar olan …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile her bir davacıya ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine..” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacılar … ve … için 10 biner TL tazminata hükmedildiğini, ancak, maddi tazminat isteminin reddedilen bölümü üzerinden kendilerine ayrı ayrı 4.080,00 TL karşı vekalet ücretine hükmedildiğini, dolayısıyla henüz elegeçmemiş olan 10 bin TL den bu miktar vekalet ücretide düşüldüğünde geriye 5.920,00-TL kaldığını, bir an için bir empati yapıldığında annesi ölen bir çocuğun manevi olarak alabileceği bu miktarın az olduğunu, verilen manevi tazminatın az olduğundan bahisle kararın bozularak hakkaniyet ölçülerine uygun miktarda bir tazminata yeniden mahkemece hükmedilmesini talep ettiklerini, vekil eden aleyhine verilen 4.500,00-TL vekalet ücreti de düşüldüğünde vekil edenler lehine verilen tazminat 25.500 TL ye düştüğünü, vekil eden murisi minibüs içerisinde bulunan bir yolcu olduğunu, iki minibüsün çarpışması olayında kusurunun olmadığını, vekil eden bu olayda eşini kaybettiğini, dosya arasında mevcut rapordan da anlaşılacağı üzere, yeniden evlenme olasılığı %2 olduğunu, olayda sorumlulukları bulunanların 4 kişi olduklarıda değerlendirildiğinde onların fakirleşmesine veya vekil edenin zenginleşmesine yol açacak bir miktarda olmadığını, açıklanan sebeplerle; istinaf incelemesinin duruşma açılarak yapılmasına karar verilmesini, verilen manevi tazminat miktarlarının günümüz şartlarına, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, hak ve nasafet kurallarına uygun olarak verilen manevi tazminatın davacılar lehine olarak dilekçede talep ettikleri miktara yükseltilmek suretiyle yeni bir karar verilmesine, vekalet ücreti, harç ve masrafların davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin maddi tazminat ile manevi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; maddi tazminat davasının tüm davalılar açısından feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının ise davalı sigorta şirketleri yönünden feragat nedeniyle reddine, davalılar …, …, … ve … yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından manevi tazminat miktarı bakımından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
1-Davalılardan … ve … vekili istinaf dilekçesi sunmuş ancak mahkemece istinaf harçlarının tamamlanması için çıkarılan muhtıraya rağmen istinaf kanun yolu başvuru harcını ve karar hacının yatırmamış, mahkemece 06/04/2021 tarihli ek karar ile anılan davalılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, ek kararın 17/04/2021 tarihinde davalılar vekiline tebliğine rağmen, anılan ek karar davalılar vekilince istinaf edilmediğinden, mahkemece verilen 06/04/2021 tarihli ek kararın kesinleştiği görülmüştür.
2-Davacılar vekilinin manevi tazminata yönelen istinaf kanun yolu başvurularının incelenmesinde ise;
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davaya konu trafik kazasının 24/05/2015 günü saat 16.30 sıralarında Menderes istikametinden Kuşadası istikametine seyir halinde iken gidiş istikametine göre sol tarafında bulunan Develi Mahallesi istikametine dönüş için manevra yapan davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin sağ yan kısmının Kuşadası istikametinden gelen davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonetin ön kısmıyla çarpışması sonucu meydana geldiği, davalı sürücü … denetimindeki … plaka sayılı otomobilde arka koltukta yolcu olarak bulunan davacılar murisi …’ın yaralandığı, hastaneye kaldırıldığı, kazadaki yaralanmalar sebebiyle 02/06/2015 tarihinde vefat ettiği, dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağından kaza mahallinin meskun dışı mahal olduğu, yolun bölünmüş yol, zeminin asfalt kaplama, yol yüzeyinin kuru, havanın açık, vaktin gündüz, yolun eğimsiz düz olduğu, mahalde hız limitinin 99 km/s olduğunun, sürücü …’ın sürücü belgesinin mevcut olmadığının, … plaka sayılı otomobilde istiap haddinin 2 kişi aşıldığının işaretlendiği, 09/11/2016 tarihli bilirkişi raporundan … plaka sayılı aracın seyir istikametinde Ana Yol-Tali Yol levhasının, … plaka sayılı aracın seyir istikametinde kavşak içerisinde DUR levhası bulunduğunun belirtildiği, İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/174 Esas sayılı dosyasına sunulmuş olan 09/11/2016 tarihli bilirkişi raporunun sürücü …’ın asli derecede kusurlu, sürücü …’ın tali derecede kusurlu olduğu, her iki araç içerisinde bulunan yolcuların kusursuz oldukları şeklinde tanzim edildiği, mahkemece iş bu dosyada ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 17/088/2018 tarihli rapora göre davalı sürücü … ‘ın sola dönüş yapmak istediği kavşakta yolu kontrol etmesi, kavşak içerisindeki levha durumunu dikkate alıp, ana yol üzerinde düz seyreden araca ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken dönüş yaptığı sırada sağ tarafından ana yol üzerinde düz seyrederek gelen kamyonete ilk geçiş hakkını vermeyip, sevk ve idaresindeki otomobilin gelen kamyonetle çarpıştığı olayda asli %85 oranında, davalı sürücü …’ın olay yerinde gündüz vakti seyrini kavşağa yaklaştığını dikkate alarak sürdürmesi, sol tarafından kavşağa giren araç nedeniyle etkili fren tedbiri alması gerekirken etkili tedbir almayıp sevk ve idaresindeki kamyonetin sol tarafından kavşağa giren otomobille çarpıştığı olayda tali %15 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, davacılardan … için 60.000 TL, çocukların her biri için 40.000’ er TL manevi tazminat istendiği, mahkemece yazılı şekilde karar verildiği, davacı eşin emekli, davacıların da işçi oldukları anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK nın 56. maddesi gereğince, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olay yönünden yapılan değerlendirmede; meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur oranları, davalı gerçek kişilerin sorumluluğunun niteliği, davacıların murisinin araçta yolcu olup, kazanın gerçekleşmesinde kusurunun bulunmaması, davacıların manevi zararlarının niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alındığında hak ve nefaset kuralları çerçevesinde davacılar yararına hükmedilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu anlaşıldığından, davacılar vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazları kısmen yerinde görülmüş, kararın manevi tazminat yönünden kaldırılması ve davacılardan eş … lehine 50.000,00-TL, çocuklar … ve … lehine 30.000,00-er TL manevi tazminat takdiri gerekmiş, dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacılar vekilinin manevi tazminata ilişen istinaf itrazlarının KISMEN KABULÜNE; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2020 tarihli 2017/177 Esas ve 2020/715 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-1-b-2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Maddi tazminat davasının tüm davalılar açısından FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Manevi Tazminat davası yönünden ;
a-Davalı Sigorta Şirketleri yönünden manevi tazminat isteminin feragat nedeniyle REDDİNE,
b-Davacıların, davalı gerçek kişiler yönünden açtıkları manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile, davacı … için 50.000,00 TL, davacı … için 30.000,00- TL ve davacı … için 30.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24.05.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile her bir davacıya ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Feragat nedeniyle reddedilen maddi tazminat istemi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının davacılar tarafından başlangıçta yatırılan 488,42 TL harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına,
4-Kabul edilen manevi tazminata ilişkin kısım üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 7.514,10-TL nispi karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan toplam (488,42 TL- 54,40 TL= 434,02 TL) 432,00 -TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.080,08-TL nispi karar ve ilam harcının davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve mütelselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından başlangıçta mahkeme veznesine yatırılan toplam (521,92 TL- 54,40 TL=) 467,52 TL harç ile, tebligat, posta ve müzekkere gideri toplamı 562,50 TL, ATK fatura ücreti 314,50 TL olmak üzere toplam 877,00 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 692,83-TL’sinin davalılar …, …, …, …’dan alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat istemi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılar …, …, …, …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
7-Davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat istemi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılar …, …, …, …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
8-Davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat istemi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılar …, …, …, …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
9-Davacılardan … yönünden reddedilen manevi tazminat istemi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalı …, …, …, …’a verilmesine,
10-Davacılardan … yönünden reddedilen manevi tazminat istemi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalı …, …, …, …’a verilmesine,
11-Davacılardan … yönünden reddedilen manevi tazminat istemi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalı …, …, …, …’a verilmesine,
12-Maddi tazminat istemi açısından davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olup, her iki davalı sigorta vekili feragat nedeniyle karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirmiş olup, TBK 61, 166 ve 168.maddeleri gereğince de feragat beyanı diğer davalılara sirayet ettirilmiş olduğundan maddi tazminat istemi ile ilgili olarak davalılar yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
13-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, ”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B)İstinaf İncelemesi Yönünden Harç ve Yargılama Masrafları;
a-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacılara iadesine,
b-Davacılar tarafından yatırılan istinaf başvuru harcı 162,10-TL’nin hazineye gelir kaydına,
c-Davacılar tarafından manevi tazminat yönünden istinaf kanun yoluna başvuru yapıldığından, istinaf yargılaması sırasında yapılan 162,10-TL istinaf başvuru harcı ile 11,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 173,00-TL yargılama giderinin gerçek kişi davalılardan …, …, …, …’dan tahsili ile davacılara verilmesine,
ç-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Taraflarca yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
e-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 12/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.