Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/389 E. 2023/1451 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/389
KARAR NO : 2023/1451

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2020
NUMARASI : 2017/909 Esas – 2020/624 Karar
DAVA TÜRÜ : Trafik Kazasından Kaynaklanan Hasar Bedeli Tazminatı
DAVA TARİHİ : 06/03/2017

BİRLEŞEN DAVA ( İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/909
Esas – 2018/669 Karar sayılı dava dosyası)
DAVA : Menfi Tespit (İcra Takibinden Sonra Açılan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2017
BAM KARAR TARİHİ : 04/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2020 tarihli 2017/909 Esas ve 2020/624 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Asıl dava dilekçesinde davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın 27/10/2016 tarihinde sevk ve idaresindeki … Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı … plakalı aracıyla İzmir Çeşme otobanında seyir halinde iken aniden Gaziemir istikametine girmek üzere aracını davacının bulunduğu sağ şeride doğru kontrolsüz bir şekilde kırdığını, kendi şeridinde ilerlemekte olan davacıya ait … plakalı aracın sol ön tarafına çarptığını, olayda … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kaza neticesinde davacının aracında hasar oluştuğunu ve aracın pert olduğunu, bu nedenle aracını 13.000,00 TL’ye satmak zorunda kaldığını, davalı sigorta şirketi olan … Anonim Şirketine sigorta kapsamında olan … plakalı aracın sebebiyet verdiği zararın tazmini için müracaat edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 27/10/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı … ve … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı …’ın kazada kusurunun bulunmadığını, davacı yanın beyanlarının maddi gerçeğe aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri ile olduğunu, davacı tarafın talep etmiş olduğu hasar bedelinin fahiş olduğunu, faiz talebinin ancak dava tarihinden itibaren istenebileceğini, sigortalısının kazada kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
Davacı vekili birleşen dava dilekçesi ile özetle; Davalı … tarafından İzmir 13. İcra Müdürlüğü’nün 2017/3533 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu senedin davalı ve dava dışı şahıslarca zorla alındığını, davalı yana borcunun bulunmadığını, davalı ile aramızda daha önce yaşanan trafik kazası nedeni ile … tarafından telefon ile tehdit ve hakarete uğradığını ve davalı … tarafından gerçekleştirilen bu eylem dolayısı ile müşteki sıfatı ile izmir Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğunu, gerçekleştirilen şikayet neticesinde … hakkında İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/12 E sayılı dosyası ile hakaret ve tehdit suçlaması ile dava açıldığını, yargılamanın halen devam ettiğini, davalı … in kendisinden hiçbir alacağı olmamasına karşın telefonla defalarca aradığını ve mesaj atarak kendisini tehdit ettiğini ve para istediğini, söz konusu aramalar sırasında yanında olan şahıslarda bu şahsın kendisini tehdit ettiğini ve kendisinden para istediğini duyduğunu, buna ilişkin olarak tanıklarının olduğunu, bu yaşanan olaylardan sonra bir tanıdığı vasıtası ile tanıştığı … isimli şahısa dava dışı … tarafından telefon açılıp ve kendisiyle birlikte İzmir Kaynaklar Balık hali Yönetim Odasına gelmesini şüpheli …’in tanıdığı olduğunu bir çay içip kendisiyle davalı … arasındaki sorunu tatlıya bağlayalım demek sureti ile çağırıldığını, … tarafından bu durumun kendisine söylendiğini ve sorunu tatlıya bağlamaları yönündeki …un talebinin aktarıldığını, kendisinin de …’un özür amacı ile aracı olacağını düşünülerek …’ın da ısrarı üzerine daveti kabul ettiğini, … ile birlikte 06.02.2017 tarihinde sabah 9.00 civarı bahsedilen yere dava dışı … ile görüşmek üzere gittiklerini, orada … ile birlikte …, … İsimli bir şahıs ve …’ in abisi olduğunu belirten … isimli şahıs olduğunu gördüğünü, bu şahısların kendisi üzerinde tehdit ile baskı kurduklarını, senedi imzalamadan oradan canlı olarak ayrılamayacağını belirttiklerini, kendisine hakaretler ettiklerini ve kendisine kısmen doldurulmuş olan senedi zorla imzalattıklarını, bu kişilerce gerçekleştirilen ölüm tehditleri nedeni ile senedi imzalamak zorunda kaldığını, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2017717155 Soruşturma numaralı dosyasında davalının da aralarında bulunduğu kişiler hakkında soruşturma başlatıldığını, davalı yanın kendisinden zorla aldığı ve bu davaya konu senet nedeni ile kendisi hakkında İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/227 D.lş sayılı dosyasında alınan İhtiyati haciz kararına istinaden İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2017/3533 sayılı dosyasında İcrai işlemlere başlanmış olup İcra baskısı altında kendisinden haksız yere para tahsil edilmeye çalışıldığını, bu nedenlerle dava konusu İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2017/3533 sayılı dosyasında takibe konulan 18.000.00 TL bedelli senedin tahsilinin engellenmesi ve ihtiyati haciz yolu ile açılmış takibin durdurulması hususunda İhtiyati Tedbir Kararı verilmesine, davalı yanın %20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle: Davacı yanca İzmir 13.İcra Müdürlüğü’nün 2017/3533E. Sayılı dosyasına dayanılarak açılmış borçlu olmadığına ilişkin işbu dava haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin İzmir çevre yolunda Buca’dan Eskiizmir yönüne doğru … plakalı aracı ile en sağ şeritte seyahat etmekte iken, davacı … yönetimindeki aracın müvekkilin aracına sol önden çarpması suretiyle kaza meydana geldiğini, davacının çarpması sonucunda müvekkilinin aracı ile bariyerlere çarptığını ve meydana gelen hasar neticesinde aracın perte çıktığını, yaşanan bu trafik kazası sırasında davacı yan arabadan inerek müvekkilinden özür dilediğini, hatasının kendisinde olduğunu bildiğini, tanzim edecekleri tutanak ile de bu durumun tespit edileceğini söylediğini, fakat kaza esnasında yolun kapanması ve geç saat olması sebebiyle kazanın ertesi gününde düzenlenen bu tutanağı davacı yanın kendi el yazısıyla yazmaya başladığını, aralarında da gelişen samimi havaya da güvenerek tutanağın müvekkili tarafından okunmadan imzalandığını, kazaya konu tutanağın kazadan sonraki gün davacı tarafından kasıtlı ve kötü niyetli olarak müvekkilinin iyi niyetinden istifade ederek müvekkilini kusurlu gösterecek şekilde tutulduğunu, davacı yanın tutanağı doldururken telefonda sigortacısını arayıp ondan talimat aldığını, davacı yanın vekilinin telefon açarak suçun müvekkilinde olduğunu beyan ettiğini, zararını tazmin etmek istediğini, davalının arkadaşının da kefil olmasıyla davaya konu senedi tanzim ettiğini, davacı yanın açmış olduğu bu davanın mesnetsiz ve dayanaksız olduğunu, bu nedenlerle davacının haksız davasının reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “….Asıl dava yönünden; davanın kabulü ile; 27.10.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde … plaka sayılı araçta meydana gelen 18.572,80 TL hasar bedeline ilişkin maddi tazminatın davalılar … ve … Limited Şirketinden kaza tarihi olan 27.10.2016 tarihinden davalı … A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere tahsiliyle davacıya verilmesine,,,,, birleşen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/295 Esas sayılı menfi tespit davası yönünden; davanın kabulü ile; davacı … İzmir 13. İcra Müdürlüğü’nün 2017/3533 Esas sayılı icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, İzmir 13. İcra Müdürlüğü’nün 2017/3533 Esas sayılı icra takibine dayanak yapılan 06.02.2017 tanzim, 22.02.2017 vade tarihli borçlusu …, kefili …, alacaklısı … olan 18.000,00 TL bedelli bononun hükümsüz olduğu tespitine, şartlarının oluşması sebebiyle dava konusu 18.000,00 TL üzerinden %20 oranında hesap edilen 3.600,00 TL kötüniyet tazminatı davalı …ten tahsili ile davacı …’a verilmesine,…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı, asıl dava yönünden davalılardan … ve … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Asıl dava dosyasında davalılar … ve … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece davacı yanca müvekkilleri davalılara karşı ikame olunan dava dosyasında tanzim olunan ve karara esas alınan bilirkişi raporu eksik incelemeye dayalı hatalı tespit ve değerlendirmeler içermekte olup hükme esasa alınmasının hukuken mümkün olmadığını, karara esas alınan raporda bilirkişiler tarafından dosyada mevcut kaza tutanağının eksik incelendiği hususu açıkça ortada olup bilirkişiler tarafından olayın oluşu tamamen davacı yanın tutanakta mevcut anlatımına göre kabul edilip buna göre kusur oranlarının belirlendiğini, söz konusu tutanağın incelenmesi halinde müvekkil davalı … tarafından olayın oluşuna uygun olarak tutanağa geçirilen ifadelere göre davacı yanın yüzde 100 kusurlu olduğu açık olup bilirkişiler tarafından tutanağın bu kısımları dikkate alınmayarak sadece davacı yanın tutanağa geçirdiği olayın oluşuna aykırı kısımlar dikkate alınarak kazanın itirazlarına konu bilirkişi raporuna geçirildiği şekilde olduğu yönünde rapor tanziminin davalı tarafça kabulü mümkün olmadığı gibi olayın hukuken kabulünün de mümkün olmadığını, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, trafik kazası sonucu hasara uğradığı iddia olunan aracın hasar bedelinin kazaya sebep olduğu ileri sürülen aracın sürücüsü, işleteni ve zorunlu trafik sigorta poliçecisinden tahsili, birleşen dava ise; menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece; asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm asıl dava yönünden … ve … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Asıl dosya bakımından ATK Trafik İhisas Dairesinden alınan 16/07/2018 tarihli ve 3612 sayılı raporunda 27/10/2016 günü saat 21:12 sıralarında davalı sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile çok şeritli otoyolda seyri sırasında Gaziemir yol ayrımına geldiğinde, sağ tarafında bulunan yol ayrımına girmek için seyrettiği yolun solundan sağına kontrolsüzce sağa yönelip doğrultu değiştirmesi ile, sağından gelen sağ şeridi takiben seyreden önünü kapattığı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin sol ön kısmı ile kendi aracının sağ arka kapı kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarla sonuçlanan dava konusu olayın meydana geldiği, olay sonrası taraflarca maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı ve kaza yeri krokisi tanzim edildiği, bu tutanağa göre yolun İzmir- Çeşme E-881 Otoyol olduğu, vaktin gece olduğu ve yolun bölünmüş çok şeritli yol olduğu, davalı sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile çok şeritli otoyolda seyri sırasında Gaziemir yol ayrımına geldiğinde, arkadan sağ şeridi takiben doğru seyreden diğer sürücü idaresindeki araca rağmen yolun solundan sağına doğru olmak üzere hatalı dönüş manevrası yapması ve diğer sürücünün önünü kapatması sebebiyet verdiği olayda, şerit değiştirme kurallarına riayet etmediği, hatalı dönüş manevrası yaptığı, sürücü asli kusurlarından “Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma” kuralını ihlal ettiği, kaza da dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemekle asli kusurlu, davacı sürücü …’in sevk ve idaresindeki otomobil ile bölünmüş çok şeritli otoyolu takiben sağ şeritte seyri sırasında olay mahalline geldiğinde, nizami şeridinde seyrettiği, solundan gelen sağa hatalı dönüş manevrası yaparak önüne doğru yakın mesafeden sağa dönüşe geçen araç ile çarpışmasıyla meydana gelen olayın oluşu üzerine etken hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından olayda sonuçta atfı kabil kusuru olmadığı, davaya konu davacıya ait … plaka sayılı hususi otomobilde 05/11/2016 tarihli Ekspertiz (…- 9427048 Hasar nolu dosyası) raporunda; davaya konu … plaka sayılı araçta 27/10/2016 tarihli kaza nedeni ile medana gelen hasarın (parça =13,072,80.-TL+ İşçilik=5,500,00.-TL )18,573,80.-TL olduğunun belirtidiği, buna göre hasar gören parçalar tutarının 13,072,80.-TL, işçilik toplamının 5,500,00-TL olup, toplam hasar bedelinin 18,572,80.-TL olduğunun belirtildiği, davaya konu … sayılı hususi otomobilde meydana gelen hasar miktarının ise 18.572,80.-TL olduğunun bildirildiği, istinafa gelen davalılar vekilince süresi içerisinde itiraz edildiği yeni bir heyetten rapor alınmasının istendiği, mahkemece verilen 17/11/2020 tarihli ara karar ile yeniden rapor alınması talebinin reddine karar verildiği, hükme esas alınan raporun somut olaya uygun, denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur ve hasar raporunun dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve hüküm kurmaya elverişli olmasına göre, 6100 sayılı HMK m. 355 hükmü uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmamasına nazara alınarak, asıl dava davalıları … ve … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden ayrı ayrı esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2020 tarihli 2017/909 Esas ve 2020/624 Karar sayılı kararına karşı davalılardan … ve … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davalılardan alınması gereken 1.268,70-TL istinaf karar ve ilam harcından başlangıçta alınan (239,00 TL + 59,30 TL= 298,30 TL peşin karar harcının mahsubu ile bakiye 970,40-TL harcın davalılardan … ve … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden tahsili ile hazineye gelir olarak kaydına,
b)İstinaf kanun yolu başvuru harcı olarak davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınan 162,10-TL nin hazineye gelir olarak kaydına,
c)İstinafa gelen davalı …’dan alınan 162,10-TL istinaf başvuru harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar tarafça istinaf yargılaması sırasında yapılan giderlerin uhdelerinde bırakılmasına,

4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 04/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.