Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/386 E. 2021/304 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/386
KARAR NO : 2021/304
KARAR TARİHİ: 15/04/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/02/2021
NUMARASI : 2020/444 Esas ve 2021/200 Karar

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/04/2021

İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 19/02/2021 tarihli, 2020/444 esas ve 2021/200 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/08/2019 tarihinde müvekkili …’ın eşi … sevk ve idaresindeki motorsiklet ile seyir halinde iken … plakalı aracın motorsiklete arkadan çarpması neticesinde çift taraflı yaralamalı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin hayati risk geçirdiğini, müvekkilinde telafisi mümkün olmayan sonuçlar meydana geldiğini, davalı … şirketin başvuru yapıldığını ancak herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin hayatını tek başına idame edemediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100 TL kalıcı iş göremezlik, 100 TL geçici iş göremezlik, 100 TL bakıcı ve bakım gideri, 100 TL sgk tarafından karşılanmayan tedavi gideri, 100 TL yol giderinden oluşan maddi tazminatın 20/08/2019 kaza tarihi, sigorta şirketinden ise 04/07/2020 hasar ret tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili ile 70,000 TL manevi tazminatın sadece sürücü ve işletenden 20/08/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ve davacının ikametgahının Demirci ilçesinde bulunduğunu, kazanın Demirci ilçesinde meydana geldiğini, davanın Demirci Mahkemelerinde açılması gerektiğini, yetki itirazında bulunduklarını, davacının müvekkillerinin kusuru ile zararını ispatlaması gerektiğini, davacının maluliyeti ile kusur durumunun ATK tarafından tespiti gerektiğini, davaya konu kazanın dava dışı sürücünün kusuru ile meydana geldiğini, ayrıca davacının koruyucu ekipman kullanmaması nedeniyle meydana gelen zararın artışına sebebiyet verdiğini, müterafik kusurun değerlendirilmesi gerektiğini, talep edilen faizin ve başlangıç tarihinin yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazada sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkiline usulüne uygun bir başvurunun bulunmadığını, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, kaza ile meydana gelen zarar arasındaki illiyet bağının ve kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacıya dava dışı kişi ve kurumlar tarafından yapılan ödemelerin hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, ayrıca hatır taşıması ve müterafik kusurun tazminattan tenzili gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ve sigortalı sürücünün kusuru ile sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; davacı ve davalılar … ve …’ın Demirci ilçesinde ikamet ettiği, haksz fiilin Demirci ilçesinde meydana geldiği, sözleşmeyi yapan acentenin Demirci’de olduğu, yetki itirazında bulunan davalılar … ve …’ın adresinin ise Demirci ilçesi olması nedeniyle bu durumda yetkili mahkemelerin Demirci Mahkemeleri olduğu, davacı tarafın bu mahkemelerden birini seçip dava açmak yerine mahkememizde dava açması nedeniyle davalıların yetki itirazında haklı olduğu ve yetkili mahkemeyi seçme hakkının da itiraz eden davalılara geçtiği, davalıların yetkili mahkeme olarak ikametinin bulunduğu Demirci mahkemelerini gösterdiği, davalıların sorumluluğunun aynı maddi olaydan kaynaklandığı ve zararın tek olduğu, bu nedenle davaların birlikte görülmesinin zorunlu olduğu, 6100 sayılı HMK’nun 7. Maddesine göre tüm taraflar yönünden ortak yetkili mahkemenin Demirci mahkemeleri olduğu anlaşıldığından davanın mahkememizin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine…. Şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin gerekçesinde yer verdiği Kara yolları Trafik Kanun’un 110/2 maddesine ve Karayolları Motorlu araçlar ZMSS Genel Şartlar c.7. Maddesinde de aynı şekilde düzenleme yer aldığı, yerel mahkemenin kararının aksine Sigorta şirketinin şubesinin bulunduğu tüm mahkemeler yetkili olduğunu, davalı …’nin ”… Bölge Müdürlüğü ” …, … Caddesi … 35210 İzmir adresinde bulunduğunu, sigorta şirketinin bölge müdürlüğünün bulunduğu yerin yetkili olduğundan mahkeme kararının kaldırılarak yetkili mahkemenin İzmir olduğu nedeniyle İzmir’de görülmeye devam etmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; meydana gelen yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası neticesinde haksız fiil hükümlerine göre işleten, sürücü ve sigorta şirketine karşı açılan tazminat davasıdır.
Dava 2918 KTK’nın 85 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun görevli ve yetkili mahkemeyi düzenleyen 110. maddesinde motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) Genel Şartlarının C.7 maddesinde de yetkili mahkemeler belirlenmiş, Kanundaki yetki kuralı aynen tekrar edilmiştir. Sigorta Şirketleri ve Reasürans Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 10. maddesinde, şirketlerin bölge müdürlükleri ve şube açmak suretiyle yurt içinde teşkilatlanmasının, yurt dışında şube veya temsilcilik açması ilgili diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla serbest olduğu, ancak bu şekilde faaliyete başlanmasını ve faaliyetin sona erdirilmesini müteakip bir ay içinde şirketçe Müsteşarlığa bildirimde bulunulması gerektiği düzenlenmiştir.
Mevcut bu düzenleme dikkate alındığında Sigorta Şirketleri ve Reasürans Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca bölge müdürlüğü yapılanmasına izin verilmiş, genel müdürlük ile şube ve acenteler arasında bölge müdürlüğü adında bir yapılanmanın kurulabileceği kabul edilmiştir.
Somut olayda; kaza 20/08/2019 tarihinde Demirci – Köprübaşı Devlet Karayolunun 29. Km’sinde meydana gelmiştir. Davalılar … ve …’ın yerleşim yerinin Demirci- Manisa’dır. Davalı … şirketinin merkez adresinin ise İstanbul olup, davacı vekili davayı sigorta şirketinin bölge müdürlüğünün bulunduğu …’de açmıştır.
Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir.(HMK m.7/1)
Hal böyle olunca; Merkez veya şubenin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemeleri, 2918 Sayılı Kanun uyarınca yetkili kabul edildiğine göre, acente ve şubeyi denetleyen üst mercii olan, genel merkezin emir ve talimatı doğrultusunda çalışan ve yetkisi şubeye göre daha fazla olan bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu anlaşılmakla; mahkemenin yargılamaya devam ederek sonucuna göre bir karar vermesi gerektiğinden, davacının istinaf başvurusunun esasına ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 19/02/2021 tarihli, 2020/444 esas ve 2021/200 karar sayılı kararının kaldırılmasına, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna, HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.(HGK 11/02/2020 tarihli, 2017/1087 esas ve 2020/125 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
HÜKÜM :
1-Davacının istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 19/02/2021 tarihli, 2020/444 esas ve 2021/200 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yetkili mahkemenin, İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
4-Yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
5-İstinaf eden davacı vekilinin yatırmış olduğu;
a-59,30 TL istinaf karar harcının istinaf eden davacı tarafa istemi halinde iadesine, (iade işleminin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,)
b-162,10 TL istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesince yargılama giderlerinde dikkate alınmasına,
6-Davacının yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderlerinde dikkate alınmasına,
7-Artan yargılama giderinin istek halinde yatırana iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK m.353/1-a-3 bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/04/2021