Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/377 E. 2021/306 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/377
KARAR NO : 2021/306
KARAR TARİHİ : 14/04/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2021
NUMARASI : 2020/400 Esas ve 2021/135 Karar
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 14/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2021
Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/03/2021 tarihli, 2020/400 esas ve 2021/135 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin şahıs şirketi sahibi olduğu tır ile … isimli firmanın taşeronu olarak iş yaptığını, 10.07.2020 tarihinde müvekkilinin sahibi olduğu araçta muhafaza ettiği şirkete ait 2020 senesi yevmiye defterinin kaybolduğunu fark ettiğini, yaklaşık bir haftadır yevmiye defterinin bulunmaya çalışıldığını, ancak hiçbir şekilde bulunamadığını, söz konusu durum nedeniyle müvekkiline ait işletmede bulunan 2020 senesi yevmiye defterinin zayi olduğunu, söz konusu yevmiye defterinin kaybolması nedeniyle zayi olduğundan TTK m.82/7 uyarınca mahkemece 2020 yılı şirket yevmiye defterinin zayi olduğuna dair taraflarına zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; Yargıtay 11. H.D’nin yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere 6102 sayılı TTK 82/7. maddesinde zayi sebepleri tahdidi olarak sayılmamıştır. Diğer bir deyişle; maddede geçen “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi” denilmek suretiyle bu gibi olayların benzerlerinin de bu kapsama girebileceği anlatılmaktadır.Tacirin elinde olmayan benzer olaylar da bu maddenin kapsamı içindedir. Ancak, hangi olaya dayandırılırsa dayandırılsın zayi iddiasının samimi ve inandırıcı olması, hayatın mutad cereyanına açıkca aykırı düşmemesi gerekir.(Yargıtay 11. HD’nin 2016/6084 E, 2018/155 K). Yine tacirin defterlerini gerekli özen ve dikkatle saklaması da gerekmektedir. Davacı yevmiye defterinin, sahip olduğu araçta muhafaza etmekte iken kaybolduğunu fark ettiğini, muhasebeci değişikliği yaptığını, … isimli muhasebeciden alarak … isimli muhasebeciye götürürken defterin araçta bulunduğunu, …’un defterleri teslim ettiğine dair belge düzenleyip davacıya verdiğini belirterek zayi belgesi verilmesi isteminde bulunmuştur. Tacir olan davacının yevmiye defterini gerekli özen ve dikkatle saklaması gerekirken defterin araçta kaybolduğu, önceki muhasebeciden teslim alınıp alınmadığı yeni muhasebeciye teslim edilip edilmediği somut, inandırıcı ve ciddi delillerle ispatlanamamıştır. Davacı kaybolduğu iddia edilen yevmiye defterinin gerekli özen ve dikkatle saklandığı ve araçta kaybolduğu iddiasını somut, inandırıcı ve ciddi delillerle kanıtlayamadığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline ait olan şahıs şirketinin 2020 yılı yevmiye defterlerinin kaybolmasına ve bu defterler ile ilgili zayi belgesi verilmesi talebine ilişkin olduğunu, müvekkil davaya konu 2020 yılına ait yevmiye defterlerinin kaybolduğu tarihlerde muhasebeci değişikliği yaptığını, defterler, … isimli muhasebeciden alınarak … isimli muhasebeciye verildiğini, … isimli muhasebeci ile müvekkil arasında defterleri almak istemesinden kaynaklı olarak husumet yaşandığını, her ne kadar muhasebeci müvekkilden defterleri kendisine teslim ettiğine dair yazı almışsa da defterler muhasebeci tarafından müvekkile eksik teslim edildiğini, müvekkili tarafından bu değişiklik sebebiyle defterler diğer muhasebeciye teslim için götürülürken araçta bulundurulduğunu, … isimli muhasebeciye verilen defterlerin arasında davaya konu olan yevmiye defterlerinin bulunmadığı sonradan anlaşıldığı, müvekkili söz konusu yevmiye defterlerinin muhasebeci tarafından kendisine teslim edilen defterler arasında yer almadığını, müvekkilinin elinde olmayan ve kendi kusuruna dayanmayan bir sebep ile kaybolan defterler hakkında, zayi belgesi verilmesi talepli davamızın reddine karar verilmiş olması yerinde olmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Talep, TTK.’nun 82/7. Maddesi gereğince açılan zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Ticaret hukukundaki çekişmesiz yargı işleri.(TTK m.382/2-e)
1-Ticari defterlerin ziyaı halinde (zayi belgesi) belge verilmesi.
Çekişmesiz yargı işlerinde aksine bir hüküm bulunmadıkça resen araştırma ilkesi geçerlidir. (TTK m.385/2)
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, 6102 sayılı TTK 82/7. maddesinde zayi sebepleri tahdidi olarak sayılmamıştır. Diğer bir deyişle; maddede geçen “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi” denilmek suretiyle bu gibi olayların benzerlerinin de bu kapsama girebileceği anlatılmaktadır. Bu meyanda, tacirin elinde olmayan benzer olaylarda maddenin kapsamı içindedir. Ancak, hangi olaya dayandırılırsa dayandırılsın zayi iddiasının samimi ve inandırıcı olması, hayatın mutad cereyanına açıkca aykırı düşmemesi gerekir. Somut olayda davacının yevmiye defterinin elinde olmayan ve kendi kusuruna dayanmayan bir sebep ile muhasebeci yedinde, iradesi dışında kaybolduğunu ileri sürerek delil listesini bildirdiği, delil listesinde tanık deliline de dayandığı, bu durumda, davacı vekiline tanıkları bildirmesi için süre verilerek bildirdiğinde tanıkları dinledikten sonra karar verilmesi gerekirken bu husus yerine getirilmeden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu sebeple davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10/01/2018 tarih, 2016/6084 esas ve 2018/155 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
HÜKÜM :
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/03/2021 tarihli, 2020/400 esas ve 2021/135 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
4-İstinaf eden davacı vekilinin yatırmış olduğu 59,30 TL istinaf karar harcının istinaf eden davacı tarafa istemi halinde iadesine, (iade işleminin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,)
5-Davacının yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davanın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/04/2021