Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/368 E. 2021/488 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/368
KARAR NO : 2021/488
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S Tİ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/10/2020 (Dava), 16/02/2021 (Ara Karar)
NUMARASI : 2020/96 Esas,
DAVA : MARKA HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE İHTİYATİ TEDBİR
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/06/2021
İzmir Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/96 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında verilen ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Mahkemece yapılan açık yargılama sırasında ”…Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının markaya ilişkin hakları Çin Halk Cumhuriyetine faaliyet gösteren …..Ltd. İsimli firmaya ait “…..” markalı ürünü 2006’dan bu yana satmakta iken davalının haksız olarak “…..” markalı ürünü Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 27/08/2020 tescil tarih, 2020 …. tescil numarası ile kendi üzerine tescil ettirdiğini ve davacının bu markalı ürünün satışını yapmasını engellediğini belirterek; davaya konu 27/08/2020 tescil tarihli 2020 …. tescil numaralı “…..” markasının markanın tescil edilmesinden doğan koruma tedbirlerinin davacıya karşı kullanılarak daha fazla telafisi güç zararlara sebebiyet vermemesi için dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konulması talebinde bulunmuş, mahkememizce 24/12/2020 tarihli ara karar gereğince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili 16/02/2021 tarihli dilekçesi ile; müvekkilinin davaya konu davalı tarafından yaptırılan tescil sebebi ile zararının dava sonuna kadar telafi edilemeyecek boyutlara ulaşacağı, son kullanma tarihi mevcut olan ürünlerin dava sonuna dek kullanılamaz hale geleceği belirtilerek; yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur.
Dosya kapsamında deliller incelendiğinde daha önce verilen 24/12/2020 tarihli ihtiyati tedbirin reddi kararından sonra davacı lehine delil hususunda herhangi bir değişiklik olmadığı, davacının dosyaya sunduğu delillerin dava dışı …..Ltd şirketi ile arasındaki ticari ilişkiye ait olduğu, davayı açmakta hukuki yararını ispatlamaya yönelik olduğu, marka korumasının ülkeselliği ilkesi dikkate alındığında kötüniyetli tescil hususunda yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği, dosyanın bulunduğu aşamada yeterli somut delilin bulunmadığı…” gerekçesi ile İhtiyati tedbir isteminin REDDİNE, ara karar verilmiş, verilen bu ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticari faaliyetlerinin davalı tarafından kötüniyetli olarak yaptığı marka tesciline dayanarak engellemek istediğini, haksız tescil nedeniyle müvekkilinin ciddi zararının doğduğunu ve ürünlerin son kullanma tarihleri olan kozmotik ürünlerden olması nedeniyle zararın dava sonuna kadar telafi edilemeyecek boyutlara ulaşacağını, ”…..” markasının gerçek hak sahibinin ….. firmasına ait olduğunu, ve ”…..” markalı ürünleri gerek davacı müvekkilinin gerekse de davalının bu firmadan satın alıp ithal ederek satışının yapıldığını, davacı müvekkilinin bu ürünleri satmak için dava dışı firmadan satış için yetki belgesi aldığını, somut olayda açıkça kötüniyrtli tescilin söz konusu olduğunu ileri sürerek ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, somut olay yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesi koşulları bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, Marka Hükümsüzlüğü ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Geçici Hukuki Koruma türlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı HMK’nın 389-399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir.
HMK 390/3 maddesi “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü içermektedir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun “İhtiyati tedbir talebi ve ihtiyati tedbirin niteliği” başlığını taşıyan 159. maddesinde, bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişilerin dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilecekleri, ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159. maddesinde öngörülen ispat şartı tam bir ispat değildir. Delillerin değerlendirilmesi sonucu ulaşılacak ön ispat tedbir kararı verilmesi için yeterlidir. Mahkeme tarafından ön ispatın tespiti, yargılama aşamasında Kanun gereği yapılması gereken bir tespit olup, ihsası rey olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Yine, ileride verilecek olan hükmün etkinliğini temin etmek üzere verilen ihtiyati tedbir kararının dava konusu ile aynı sonucu doğuracak bir ihtiyati tedbir kararı olduğunu iddia etmek de mümkün değildir.
Somut olayda; Çin Halk Cumhuriyetine faaliyet gösteren …..Ltd. isimli firmaya ait “…..” markalı kozmetik ürünün 01/01/2021 – 31/12/2021 tarihleri arasında internet sitelerinden satışı yönünden davacının yetkili olduğuna ilişkin belge ve tüm dosya kapsamına göre, ileride telafisi imkansız sonuçlara sebebiyet verilmemesi de dikkate alınarak yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek davalının 27/08/2020 tescil tarihli 2020 …. tescil numaralı Emtiası:3 Ticaret çeşidi ”…..” markasından doğan haklarının davacıya karşı kullanılmasının yargılama sonuçlanıncaya kadar önlenmesi yönünde ihtiyati tedbire karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ile ihtiyati tedbirin reddine yönelik ara karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki HMK’nın 353/(1)-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verileceği belirtilmiş olup, anılan yasal düzenleme uyarınca ihtiyati tedbire itiraz eden davalılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile ihtiyati tedbire itirazın reddine dair 22.05.2017 tarihli celsede verilen (8) nolu ara kararın kaldırılarak itiraz hakkında yeniden aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile; İzmir Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/96 Esas sayılı dosyasında 16.02.2021 tarihli ARA KARARIN HMK 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-KALDIRILAN ARA KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile davalının 27/08/2020 tescil tarihli 2020 …. tescil numaralı Emtiası:3 Ticaret çeşidi ”…..” markasından doğan haklarının davacıya karşı kullanılmasının yargılama sonuçlanıncaya kadar önlenmesi yönünde takdiren davalı ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık olmak üzere kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde 5.000.00.TL nakdi teminat tutarı ilk derece mahkemesi veznesine yatırdığında veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz nitelikteki teminat mektubu ilk derece mahkemesine ibraz edildiğinde İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA ” şeklinde ARA KARAR TESİSİNE
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin mahkemece verilecek nihai kararla birlikte ele alınmasına,
4-İstinaf başvurusunun incelenmesi sırasında duruşma yapılmadan karar verildiğinden bu aşama için davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın mahkemesince taraflara tebliğine,
6-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere 03/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.