Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/348 E. 2023/1415 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/348
KARAR NO : 2023/1415

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2019
NUMARASI : 2014/636 Esas – 2019/1411 Karar
DAVA TARİHİ : 19/02/2014
DAVA :Trafik Kazasından Kaynaklanan Bedensel Zarar Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat

BİRLEŞEN İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2015/78 ESAS SAYILI DAVASINDA;
DAVA : Trafik Kazasından Kaynaklanan Bedensel Zarar Nedeniyle Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/01/2015
BAM KARAR TARİHİ : 28/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2019 tarihli 2014/636 Esas ve 2019/1411 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı … vekili asıl davada dava dilekçesinde özetle; davalı … plakalı araç sürücü …’ın 27/10/2013 tarihinde asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralandığını ve … plakalı motosikletinin maddi hasar gördüğünü, davalı sürücünün sola dönüş kurallarına uymaması nedeniyle kazada asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin bu kaza nedeniyle hayati fonksiyonlarının etkilendiğini, 27/10/2013 tarihinden 15/11/2013 tarihine kadar refakatçi eşliğinde hastanede yattığını ve halen kontrollerinin devam ettiğini, kemik kırıklarının bulunduğunu, bu kırıkların kalıcı nitelikte olduğunu, müvekkilinin kazadan ruhsal olarak da etkilendiğini, manevi zarar gördüğünü, kazadan önce elektrik-elektronik işi yapmakta olan ve aylık 2.000,00-TL’nin üzerinde ücret ile çalışmakta olan müvekkilinin kazadan sonra ve halen çalışamadığını, davalı sürücü yönetimindeki … plakalı aracın ZMMS poliçesinin davalı … A.Ş. tarafından düzenlendiğini, bu aracın diğer davalı şirkete ait olduğunu, davalıların tamamının zarardan sorumlu olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ile 500,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden davalı … yönünden yasal faizi ve davalı … Tic. Ltd. Şti. yönünden ticari faiziyle birlikte bu davalılardan tahsiline, 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline, 500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Asıl davada davalı … A.Ş. vekili beyan dilekçesi ile özetle; müvekkilinin ihbar olunan sıfatının olduğunu, bu nedenle müvekkili hakkında hüküm kurulmaması gerektiğini, … plakalı aracın müvekkiline ticari kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti olan 95.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat isteğinin poliçe teminatı dışında kaldığını, kusur oranları ile davacının iş göremezliğinin olup olmadığı konularında ve ayrıca aktüer bir bilirkişiden zarar miktarı konusunda rapor aldırılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Asıl davada ve birleşen davada davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile özetle; kazanın davacı sürücünün asli ve tam kusuru ile gerçekleştiğini, müvekkiline ait araca kullanan sürücünün kusurunun bulunmadığını, kusurun varlığının bilirkişi incelemesi ile belirleneceğini, kaza nedeniyle açılan ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkiline ait … plakalı aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin gerek ZMMS gerek ise kasko poliçesi kapsamında sorumluluğunun bulunduğunu, aracın 30/11/2012- 2013 vadeli artan mali sorumluluk poliçesi ile … A.Ş. nezdinde ve aynı vade ile maksimum ticari kazanç sigorta poliçesi ile davalı … A.Ş. nezdinde sigortalı olduğunu, bu poliçedeki teminatların davacı zararını kapsadığını, davanın bu sigorta şirketlerine ihbarını istediklerini, davacı tarafın kaza sebebiyle çalışamadığını somut delillerle ispat etmesi halinde gelir kaybı istediğinde bulunabileceğini, davacının aylık gelirinin 2.000,00-TL olduğu yönündeki iddiasının soyut olduğunu, SGK’dan davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, istenen manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı … vekili birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/78 Esas sayılı davasında dava dilekçesi ile özetle; … plakalı kamyon sürücüsünün sebebiyet verdiği kaza sonucunda müvekkilinin yaralandığını, davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek, davalı … A.Ş.’den 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı … Şirketi vekili beyan dilekçesi ile özetle; … plakalı aracın ihtiyati mali mesuliyet sigortasının müvekkili tarafından düzenlendiğini, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkilinin sorumluluğunun sigortalını kusuru ve sigorta limiti ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun, iş göremezliğin, kaza ile illiyet bağının belirlenmesi gerektiğini, istenen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı … vekili tarafından davaya cevap verilmemiş, duruşmalarda ve aldırılan raporlara ilişkin dilekçelerde davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “..2014/636 Esas sayılı asıl dava dosyasında;
a-Davacı tarafın feragat etmesi nedeniyle davalılardan … ve … Ltd. Şti. hakkındaki manevi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
b-Dava açıldıktan sonra davacıya ödeme yapılmış olması nedeniyle konusu kalmadığından, davalılar hakkındaki geçici iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat davası yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
c-Davalılar hakkındaki sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat davasının REDDİNE,
d-Asıl dava yönünden Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 90,10 TL harcın düşülmesi ile kalan 45,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
e-Asıl dava yönünden davalı sigorta şirketi ve … Ticaret Limited Şirketi yargılama gideri ve vekalet ücreti isteğinde bulunmadıklarından, kendilerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
f-Asıl dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı …’a verilmesine,
2-Birleşen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1345 Esas sayılı dosyasında;
a-Davacı vekilinin davalılar … ve … Ltd. Şti. hakkındaki manevi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
b-Dava açıldıktan sonra davacıya ödeme yapılmış olması nedeniyle konusu kalmadığından, davalılar hakkındaki geçici iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat davası yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
c-Davalılar hakkındaki sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat davasının REDDİNE,
d-Birleşen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1345 Esas sayılı dava yönünden Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
e-Birleşen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1345 Esas sayılı dava yönünden … Ticaret Limited Şirketi yargılama gideri ve vekalet ücreti isteğinde bulunmadığından, kendisine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
f-Birleşen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1345 Esas sayılı davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı …’a verilmesine,
3-Birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/78 Esas sayılı dosyasında;
a-Davacı vekilinin davalı … Şirketi hakkındaki manevi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
b-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından sonra gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç 29,60 TL olduğundan, peşin alınan 51,24 TL harçtan alınması gereken harcın düşülerek fazladan alınan 21,64 TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
f-Birleşen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/78 Esas sayılı davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,..” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalılardan … A.Ş ve … A.Ş, müvekkili hakkında Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu tarafından hazırlanan dosyada mübrez 26.12.2014 tarihli, 82 sayılı Sağlık Kurulu Raporu’na istinaden ödeme yaptıklarını, diğer açıdan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu tarafından hazırlanan raporun, Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulu’nun 22.10.2018 tarih ve 32984685–2018/20512/371 sayılı raporundaki “…Adli Tıp Kurumu’nun tüm birimlerince düzenlenmiş mütalaaların birer kanaat raporu oldukları ve karar verme aşamasında mahkemeleri bağlayıcı nitelikte olmadıkları… ” ibare ve davalılardan … A.Ş ve … A.Ş’nin bu rapora itiraz etmeksizin ödeme yapmaları karşısında yok sayılamayacağını, bu nedenle; davalıların işbu Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu raporuna itiraz etmeden ödeme yaptıkları hususu da nazara alınarak; yerel mahkemece işbu raporun baz alınmasını talep ettiklerini, ancak yerel mahkeme işbu raporu, herhangi makul bir gerekçe göstermeden; dikkate almadığını, yerel mahkemenin manevi tazminat yönünden taraflar sulh olmuş iken ve davalılardan … A.Ş davalı … lehine ödeme yapmış iken davalı … lehine hükmettiği vekalet ücretininde yasal dayanağı olmadığından; istinafen kaldırılmasını talep ettiklerini, 14.01.2019 tarihinde PTT UETS sistemine düşen 03.01.2019 tarihli kusur raporundaki aleyhe belirleme ve hususlarını da kabul etmediklerini, olaydan hemen düzenlenen kaza tespit tutanağındaki kusur oranına ilişkin belirleme olayın gerçekliğine daha uygun iken 03.01.2019 tarihli kusur raporundaki aleyhe belirlemenin mahkemece kabul edilmesinin kabul edilemeyeceğini, davalılardan … A.Ş olaydan hemen düzenlenen kaza tespit tutanağındaki kusur oranına itiraz etmediğini, ödemeye ilişkin hesabını bu rapora göre yaptığını, izah edilen nedenler ve re’sen rastlanacak sebeplerle; ilamının istinaf incelemesi neticesinde ‘kaldırılmasını’ ve istinaf incelemesi neticesinde yeniden yargılama yapılarak, talepleri doğrultusunda; davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava(İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/636 esas sayılı dosyası) trafik kazasından kaynaklanan maddi (geçici ve sürekli iş göremezlik zararı) tazminatı ile manevi tazminatın tahsili, birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/78 Esas sayılı davası ise, manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece asıl davada; davacı tarafın feragat etmesi nedeniyle davalılardan … ve … Ltd. Şti. hakkındaki manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, dava açıldıktan sonra davacıya ödeme yapılmış olması nedeniyle konusu kalmadığından, davalılar hakkındaki geçici iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalılar hakkındaki sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat davasının reddine, birleşen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1345 Esas sayılı dosyasında; davacı vekilinin davalılar … ve … Ltd. Şti. hakkındaki manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, dava açıldıktan sonra davacıya ödeme yapılmış olması nedeniyle konusu kalmadığından, davalılar hakkındaki geçici iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalılar hakkındaki sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat davasının reddine, birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/78 Esas sayılı dosyasında; davacı vekilinin davalı … Şirketi hakkındaki manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davacı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
1-Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, davacı ile asıl dosya davalısı sigorta şirketi ile birleşen dava davalısı sigorta şirketinin sulh olmasına göre, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan maluliyet ve kusura yönelen istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Davaya konu trafik kazasının, davacının sürücüsü olduğu … plakalı motosiklet ile davalılardan … A.Ş.’ nin zorunlu trafik ve maksimum ticari kasko poliçecisi, … Ticaret Limited şirketinin işleteni, birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/78 Esas sayılı dosyasındaki davalı … A.Ş’ nin artan mali sorumluluk sigortacısı, …’ın sürücüsü bulunduğu … plaka sayılı kamyonetin çarpışması sonucu meydana geldiği ve davacının kaza neticesinde yaralandığı, yargılama sırasında bilirkişi …’den alınan kusur raporuna göre davaya konu kazanın oluşumunda davalı sürücü …’ın %75 asli, davacı sürücünün %25 tali kusurlu olduklarının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu ile Adli Tıp Genel Kurulundan alınan raporlara göre davacının dava konusu kazadan kaynaklı sürekli iş göremezliğe uğramadığı, geçici iş göremezlik süresinin ise 9 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, eldeki asıl davanın sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminatın davalılardan …, … Ticaret Limited şirketi ve … A.Ş’den tahsiline, birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/78 Esas sayılı dosyasındaki manevi tazminat davasının ise … A.Ş aleyhine açıldığı görülmektedir.
Asıl dava dosyasında davalılar … ve … Ticaret Limited Şirketi yönünden davanın 31/10/2014 tarihinde tefrik edilerek aynı mahkemenin 2014/1345 sayılı esasına kaydedildiği, anılan dosya üzerinden 03/11/2014 tarihinde asıl dava dosyası ile (2014/636 esas) birleştirme kararı verilerek 2014/1345 sayılı esasın kapatıldığı, dolayısıyla birleşen 2014/1345 esas sayılı dosyanın ayrı bir dosya bulunmadığı, bu nedenle mahkemece istinafa konu hükümde birleşen 2014/1345 esas sayılı dosyası ile ilgili ayrı bir hüküm kurulmasının ve gerekçeli karar başlığında birleşen 2014/1345 esas sayılı dosyasının gösterilmesi yerinde olmamıştır.
Davacı …’in asıl dava dosyasında davalı … Anonim Şirketi ile yargılama sınasında bila tarihli sulh protokolü düzenledikleri, protokol uyarınca davacıya davalı sigorta şirketi tarafından 135.657, 86 TL ödeme yapıldığı, davacının bu ödeme ile birlikte asıl dava dosyasından ve birleşen 2014/1345 esas sayılı dosyadan feragat edeceğini bildirdiği, ödemenin davacı asilin hesabına 18/02/2015 tarihinde geçtiği, yine davalı … A.Ş nin, davacı veklili Av. … ile sulh protokolü akdettiği ve aynı tarihte davacı vekiline 6.100,00 TL vekalet ücreti ödediği, davacı vekili … ile birleşen davalı … A.Ş arasında 05/01/2016 tarihinde davaya konu trafik kazasından dolayı 6.000,00 TL manevi tazminat, 1.800,00 TL ilam vekalet ücreti, 1.600,00 TL faiz ve 400,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 9.800,00 TL nin ödenmesi ile sulh protokolü akdedildiği, bu ödemenin yapılması ile davacının davalılardan işleten, sürücü ve birleşen davalı … A.Ş.’ yi ibra ederek davadan feragat edeceğinin davacı vekilinin belirttiği,her iki protokolde de tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadıklarını belirttikleri anlaşılmıştır.
Müteselsil sorumluluğa ilişkin hukuki sonuçlar BK’nun 61, 62, 106, 155, 162, 163, 166, 168. maddelerinde düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca müteselsil sorumluluğun bazı hukuki sonuçları vardır.
Müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur.(BK 162/1). Borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder.(BK 163/2).
Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir.(BK163/1).
Borçlulardan birinin yaptığı ödeme kadar, müteselsil sorumluların alacaklıya karşı sorumlu oldukları toplam miktar eksilmiş olur (BK 166/1). Borcun tamamı borçlulardan biri tarafından ödenirse, diğer borçlular da alacaklıya karşı borçtan kurtulur.
Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra anlaşması, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.(BK 166/3). Müteselsil borçlu, alacaklıyı tatmin ettiği oranda diğer müteselsil borçlulara karşı alacaklının halefi olur.(BK 168/1) ve alacaklının hakları ona geçer. Borçlu yalnızca kendi payına düşen kısmı ödemişse, diğer müteselsil borçluya rücu edemez.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; asıl dosyada davalı sigortalının aracının işletilmesi sırasında doğacak 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu trafik sigortacısı karşılamak durumunda olduğundan, somut olayda; davacı …’in asıl dosyanın davalısı … A.Ş ile akdettiği bila tarihli ibraname 135.657,86 TL ödeme karşılığında davalı sigorta şirketini ibra etiği, davacı vekilince de 14/02/2017 tarihli celsede manevi tazminat istekleri ile ilgili olarak sulh olduklarını, dolayısıyla davalılardan … ve … Ltd. Şti. hakkında ve ayrıca birleşen davada … Şirketi hakkında manevi tazminat isteklerine ilişkin davadan feragat ettiklerini, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin bulunmadığını, ancak bu davada maddi tazminata ilişkin isteklerinin devam ettiğini beyan etmiştir.
Dosyada alınan aktüer bilirkişi raporu ile davacının sürekli iş göremezlik tazminatı alacağı bulunmadığı, geçici iş göremezlikten kaynaklı alacağının ise 5.674,23 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür. Davalı … A.Ş’ nin ibra karşılığı davacıya yaptığı 135.657,86 TL ödemenin zararı tamamen karşıladığı anlaşılmıştır. Davalı sigortalı; poliçe limitini aşan miktarda zarar varsa limiti aşan kısımdan sorumlu olacaktır (aradaki poliçe ilişkisi nedeniyle). Eğer, limitin altında bir zarar varsa davalı sigortalı ibra nedeni ile bu oranda sorumluluktan kurtulmuş olacaktır. (Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 2017/58 Esas ve 2019/12186 Karar sayılı ilamı)
Açıklanan nedenlerle davacının karşılanmayan maddi zararının bulunmadığı, bu nedenle sigorta şirketinin yaptığı ödeme ile gerçekleşen ibranın sigortalısına ve sürücüye de sirayet ettiği anlaşılmıştır.
Birleşen dava 2014/1345 esas sayılı dosya yönünden ayrı hüküm kurulması doğru görülmediğinden ve maddi tazminat ile manevi tazminat davası sulh ile konusuz kaldığından sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken, davalı … lehine vekalet ücreti takdiri hatalı olduğundan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olmuştur.
3- Maddi ve manevi tazminat davaları birbirlerinden ayrı ve bağımsız davalar olduğundan; hüküm ve fer’ileri birlikte kurulamaz. Şöyle ki; 6100 Sayılı HMK 297/2 maddesi gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, maddi tazminat ve manevi tazminat davaları her ne kadar birlikte görülmüş ise de; birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle hüküm kısmında her dava hakkında o davaya ilişkin yargılama giderleri ve buna bağlı olarak yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinin, karar ve ilam harçlarının da ayrı ayrı gösterilmesi zorunludur. Mahkemece asıl dava yönünden; anılı usul kanunu hükmüne aykırı şekilde maddi ve manevi tazminat tutarları için tek harca hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne varki yapılan bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamaya gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile kararın anılan yönden kaldırılmasına, dairemizce aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmasına dair karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜNE; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2019 tarihli 2014/636 Esas ve 2019/1411 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERİNE;
” 1-2014/636 Esas sayılı asıl dava dosyasında;
a-Davalılardan … ve … Ltd. Şti. hakkındaki manevi tazminat davasının, davacı ile davalı … A.Ş nedeniyle yapılan sulh protokolü ve manevi tazminatın bölünemezliği ilkesi uyarınca konusuz kalması nedeniyle ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
b-Davalılardan … ve … Ltd. Şti. Hakkındaki maddi tazminat davasının ise davalı … A.Ş. ile davacı arasında sulh olunduğundan konusuz kalması nedeniyle maddi tazminat davasının ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
c-Davalı … A.Ş hakkında açılan maddi tazminat davasının davalı … A.Ş ile davacı arasında sulh olunduğundan konusuz kalması nedeniyle maddi tazminat davasının ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
ç-Maddi tazminat davası yönünden; alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından başlangıçta alınan 90,10 -TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 179,75- TL’ nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir olarak kaydına, (ıslah edilen maddi tazminat tutarı 5.674,23 TL)
d-Manevi tazminat davası yönünden; alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcının davalılardan … ve … Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili hazineye irat kaydına,

e-Asıl dava yönünden davacı,davalı sigorta şirketi ve … Ticaret Limited Şirketi yargılama gideri ve vekalet ücreti isteğinde bulunmadıklarından, kendilerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
f-Asıl dava yönünden maddi ve manevi tazminat davası ödeme ile son bulduğundan davalı … lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
g-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
2-Birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/78 Esas sayılı dosyasında;
a-Davacı vekilinin davalı … Şirketi hakkındaki manevi tazminat davasının sulh ile konusuz kaldığı anlaşıldığından davanın esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
b-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından sonra gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç 29,60 TL olduğundan, peşin alınan 51,24 TL harçtan alınması gereken harcın düşülerek fazladan alınan 21,64 TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
c-Davacı ile davalı sigorta şirketinin birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığından, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
ç-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
d-Karar kesinleştiğinde resen kullanılmayan gider avansının yatıran ilgilisine iadesine,”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B) İSTİNAF AŞAMASINDA;
a-İstinaf başvurusu sırasında davacıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
b-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan istinaf başvuru harcı 148,60-TL’nin hazineye gelir olarak kaydına,
c-Davacı yanca istinaf kanun yolu aşamasında yapılan 148,60-TL istinaf harcı gideri ile 55,00-TL istinaf posta gideri olmak üzere toplam 203,60-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
ç-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
d-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 28/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.