Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/32 E. 2023/922 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/32
KARAR NO : 2023/922

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2020
NUMARASI : 2018/1388 Esas – 2020/473 Karar
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi
Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/11/2018
BAM KARAR TARİHİ : 01/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/10/2020 tarihli 2018/1388 Esas ve 2020/473 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 05/05/2018 tarihinde kullandığı motosiklet ile seyir halindeyken davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti’ye ait … plakalı aracın aniden park ettiği yerden dönüş yapması nedeniyle müvekkilinin aracına çarptığını, müvekkilinin yaralandığını, sürücü …’nın kaza yerinden kaçması nedeniyle kaza tespit tutanağının tutulamadığını, ancak olay yerinin görüntülerinin bulunduğunu, müvekkilinin üniversite öğrencisi olduğunu, ayrıca kaza karışan … San. ve Tic. Ltd. Şti’ye ait aracın ZMMS sigortası … A.Ş. tarafından düzenlendiğini, 05.05.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasına dayalı olarak kaza tarihi olan 05/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 50.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç olmak üzere davalı şahıslardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, maddi tazminata ilişkin ise 10.000,00-TL tazminatın kaza tarihi olan 05/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davacı vekili sunmuş olduğu 19/02/2020 tarihli dava değerinin artırılmasına ilişkin dilekçesi ile; 46.001,71-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 8.705,46-TL geçici iş göremezlik tazminat olmak üzere toplam 54.707,17-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 05/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, ancak savunma ve delil sunmadıklarından, münkir kabul edildikleri görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “…Maddi tazminata ilişkin davanın kabulüne, 46.001,71-TL sürekli işgöremezlik, 8.705,46-TL geçiçi işgöremezlik olmak üzere toplam 54.707,17 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 05.05.2018 tarihinden itibaren (davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren) geçerli olmak üzere yasal faiz işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulüyle; 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05.05.2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine… ” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın haksız olduğunu, dava konusu trafik kazasına yönelik düzenlenen kusur raporunun eksik olduğunu, bu nedenle öncelikle kusur dağılımına yönelik olarak verilen bilirkişi raporuna dayanılarak verilen kararın haksız olduğunu, davacı tarafın maluliyetine yönelik zararın ortadan kalktığını, kalıcı maluliyetin aradan geçen zaman zarfında ortadan kalktığını, bu hususun yargılamada dikkate alınmadığını ve geçen süre zarfında kalıcı maluliyetin oranı hususunda araştırmanın yapılmadığını, kararda hüküm altına alınan manevi zarar ve 10.000-TL manevi tazminat miktarının oldukça yüksek tespit edildiğini, manevi tazminat talebinin bir zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle maddi tazminatın tüm davalılardan, manevi tazminatın ise davalı sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; maddi tazminata ilişkin davanın kabulüne, manevi tazminata ilişkin davanın ise kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; hüküm davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
1-Somut olayda, mahkemece bilirkişi … ve … tarafından hazırlanan raporda kazanın oluşumundaki kusurun tamamının davalı sürücü …’ya ait olduğu ve davacının talep edebileceği maddi zarar miktarı belirtilmiş ve anılan rapor davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti vekiline usulüne uygun şekilde 12/03/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, anılan davalı şirket vekili bilirkişi raporuna karşı iki haftalık yasal sürede beyan ve itiraz dilekçesi sunmamış olup, 01/10/2020 tarihli celsede kalıcı maluliyete ilişkin itirazlarını tekrar ettiklerini ve aradan geçen süre zarfında davacının maluliyetinin yeniden tespitini talep ettiklerini bildirmiş, mahkemece anılan rapor hükme esas alınarak davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HMK.’nın 357/1. maddesi uyarınca, istinaf aşamasında ileri sürdüğü hususlarda savunmada bulunmayan ve bilirkişi raporuna bu yönde itiraz etmeyen davalı şirket vekilinin ilk derece mahkemesinde ileri sürmediği savunmalarının dinlenememesine ve yeni delillere dayanamamasına( Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/331 Esas, 2019/7579 Karar sayılı ilamı) mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi incelemesine dayanılarak hazırlanan raporun denetime elverişli, gerekçeli ve usul ve yasaya uygun olmasına, alınan bilirkişi raporu ve ceza dosyası kapsamı ile davalı sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu ispat etmesine göre, davalı şirket vekilinin kusura ve maluliyete yönelen tüm istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
2-6098 sayılı TBK nın 56. maddesi gereğince, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olay yönünden yapılan değerlendirmede; meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur oranları, davalılardan işleten, sürücü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısınını sorumluluğunun niteliği, davacının manevi zararının niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alındığında hak ve nefaset kuralları çerçevesinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminatın yeterli olduğu anlaşıldığından, davalı şirket vekilinin manevi tazminata ilişen istinaf itirazları yerinde görülmemiş esastan reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti vekilinin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/10/2020 tarihli 2018/1388 Esas ve 2020/473 Karar sayılı kararının kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA;
A)Davalı … Acentası Sanayi ve Ticaret Ltd. Ştinden alınması gereken 4.420,15-TL istinaf karar harcından, başlangıçta alınan 1.105,50-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 3.314,65-TL’nin anılan davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
B)Davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti tarafından yatırılan 148,60-TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir olarak kaydına,
3-Davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 01/06//2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.