Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/303 E. 2021/244 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/303
KARAR NO : 2021/244
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2020
NUMARASI : 2018/532 Esas ve 2020/109 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/04/2021
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/02/2020 tarihli, 2018/532 esas ve 2020/109 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkilinin maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı 2012 model … marka aracın 26.02.2018 tarihinde ve kurallara uygun bir şekilde seyir halindeyken maliki ve sürücüsü … olan … plakalı aracın müvekkilinin aracına çarptığını ve tam kusurlu olarak maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, oluşan bu kaza sonucunda kaza mahalline intikal eden trafik ekiplerince kaza tespit tutanağının tutulmuş olup bu tutanakta karşı yan araç sürücüsünün “sola dönüş kurallarına riayet etmemek” kuralını ihlal ettiği ve asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise meydana gelen bu kazada herhangi bir kusurunun olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını, karşı tarafın aracının davalı …. tarafından 0001021021508189 nolu poliçe ile sigortalandığını, kaza sonucunda müvekkilinin aracında kdv dahil 2.921,49 TL iskontolu maddi hasarın meydana geldiğini, müvekkilinin kaza gören aracının kaza görmemiş gerçek değerinden daha düşük fiyatla satacağının tartışmasız olduğunu, davalı ….’ye 21.03.2018 tarihinde değer kaybı talebi için başvuruda bulunulmuş olup başvuru dilekçeleri tebliğ edilmesine karşın yasal süre içinde herhangi bir ödemede bulunulmadığını belirterek, şimdilik müvekkili aracında meydana gelen 1.000 TL değer kaybının davalı sigorta şirketinden faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; Dava konusu talebin teminat limitlerine uygun olarak sigortalısının kazadaki kusur ve hasar durumuna göre değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketince ilgili değer kaybı kusur ve hasar durumuna göre talebin değerlendirildiği ve değer kaybı oluşmadığından işbu talebin reddedildiğini, değer kaybına ilişkin hesaplamanın Genel Şartlar dikkate alınarak yapılması gerektiğini, aracın geçmiş hasar kayıtlarının sigorta bilgi merkezinden araştırılmasını talep ettiklerini, müvekkili şirketin temerrüdünün söz konusu olmadığını, dava konusu kazanın haksız fiilden kaynaklandığını ve ticari iş olarak nitelendirilemeyeceğini, bu nedenle uygulanması gereken faizin yasal faiz olacağını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Kara taşıtlarının karıştığı kazalardaki sorumlu kişiler ile sorumluluk sebepleri, araç sürücüsü yönünden 6098 s. TBK.nın 49 vd. maddeleri, araç sahibi yönünden(işleten) 2918 s. KTK.nın 85. maddesi ve sigorta şirketleri yönünden ise 2918 s. KTK.nın 91 vd. maddeleri ile ZMM Genel Şartları hükümleridir. Mahkememizce tarafların kusur durumu ve açıklanan yöntem ile değer kaybının tespiti için bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi ayrıntısı yukarıda açıklanan hüküm vermeye elverişli ve gerekçeli raporunda davalı sigorta şirketine sigortalı olan araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu ve davacı aracında değer kaybı oluşmadığını tespit etmiştir. Davacının rapora itirazları; hazırlanan raporun dosya kapsamına uygun olması ve değer kaybı bedellerinin de yöntemine ve araçta hasarlanan parçalara göre belirlenmesi nedeni ile kabul edilmemiştir. Tüm bu açıklamalara göre, hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca davacı aracının sadece ön tampondan ve motorun alt kısmından hasarlanması ve bu hasarın da değer kaybı oluşturmadığı anlaşıldığından davanın reddine… Şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin istikrarlı kararları ile hakkaniyet gereği piyasa koşullarında her türlü aracın, her türlü hasarının değer kaybına sebebiyet verdiği dikkate alınarak piyasada hasarlı ve hasarsız rayiç değeri üzerinden hesaplama yapılması gerekirken yalnızca genel şartlar dikkate alınarak değer kaybı olmadığı görüş ve kanaatine varılması mümkün olmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı aracında meydana gelen değer kaybının davalıdan istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Mahkemece alınan 11/07/2019 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacının aracı … plakalı aracın ön tampon onarımı nedeniyle yapılan yapılan onarımının, yerleşik yargıtay içtihatlarına göre değer kaybına sebep olmadığı yönünden rapor düzenlendiği görülmüştür.
Somut olayda; kaza tutanağı, kazaya ilişkin fotoğraf, onarım belgeleri ve bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere; davacı aracının yalnızca ön tampon kısmının altının hasar gördüğü, onarım bedelinin 50 TL olduğu diğer giderlerin işçilik hasarı olduğu, olayın oluşu ve bilirkişi heyetince yapılan hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre istinaf kanun yoluna başvuranın davacının dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 13/06/2016 tarihli, 2016/4987 esas ve 2016/7193 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
HÜKÜM :
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/02/2020 tarihli, 2018/532 esas ve 2020/109 karar sayılı kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin yatırmış olduğu 162,10 TL istinaf başvuru harcı ve 59,30 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 221,40 TL harcın davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/04/2021