Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/291 E. 2023/1188 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/291
KARAR NO : 2023/1188

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2019 (Dava) – 06/10/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/133 Esas – 2020/557 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 13/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2020 tarihli 2019/133 Esas ve 2020/557 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/11/2018 tarihinde park halinde bulunan müvekkiline ait … plakalı araca, sürücüsü … olan, maliki … olan, davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortası ile sigortalı olan … plakalı aracın çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tutanağının müvekkilinin yokluğunda düzenlendiğini, sigorta şirketine başvuru yaptıklarını ancak 17/12/2018 tarihli yazı ile ödeme yapılamayacağını bildirdiklerini, arabuluculukta anlaşamadıklarını dava yolunu seçtiklerini kaza nedeniyle oluşan 2.806,69. TL. Değişmesi gereken hasarlı parça ve malzemeler, 3.500,00.TL onarım ve montaj işçilikleri, 2.000,00 TL tamir süresince oluşan iş ve kazanç kaybı maddi hasarlı kaza nedeniyle oluşan; 8.306,69. TL’ nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … A.Ş. vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından komite kararı gereğince davaya konu kaza ile hasarın uyumsuz olduğuna karar verilmiş olup polis raporunda da kazaya kanaat getirilmediğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, yasal faiz istenebileceğini ve başlangıcı ise dava veya ıslah tarihi olabileceğini, kazanç kaybına ilişkin tazminatı taleplerinin trafik sigortası genel şartları uyarınca teminat dışında olduğunu belirterek, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Rent A Car firmasının sahibi olup araç kiralama işi ile iştigal ettiğini, dava konusu olaydaki … plakalı aracın müvekkili araç kiralama firmasının davalıya kiraladığı araçlardan birisi olduğunu, müvekkili aracında oluşan ağır hasarın davalı …’in iddia ettiği şekilde bir kaza sonucu gerçekleşmediğini, polisler tarafından tutulan olay yeri tespit tutanağında da böyle bir kazanın olduğuna kanaat getirilmediğini, sigorta şirketinden haksız kazanç sağlamak amacıyla olaya kaza süsü verildiği düşüncesinde olduklarını, aracın kiralama sözleşmesi ile davalı kiracıya kiralandığını, müvekkilinin işleten sıfatının bulunmadığını, bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı …’a dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…Davanın KISMEN KABULÜ ile, 6.306,69-TL araç hasar ve onarım bedeline dayalı maddi tazminatın davalı … A.Ş. yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminata davalılar … ve … yönünden kaza tarihi 20/11/2018’den itibaren, davalı … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 17/12/2018’den itibaren yasal faiz işletilmesine, Araç yoksunluğu nedeniyle kazanç kaybına dayalı 1.250,00-TL maddi tazminatın davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, tazminata kazsa tarihi 20/11/2018’den itibaren faiz işletilmesine, fazlaya dair istem yönünden davanın reddine, Araç yoksunluğu nedeniyle kazanç kaybına dayalı tazminat isteminin davalı … A.Ş. Yönünden REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hasarın uyumsuz olduğunu, bilirkişi raporunda çelişki giderilmeden karar verildiğini, 20.11.2018 tarihli trafik kaza tespit tutanağına göre, tutanağı düzenleyen polis memurlarının sürücü sigortalının beyanlarını kabul etmediğini,sürücü beyanlarına göre hasarın büyüklüğü arasındaki uyumsuzluğun yazılı olarak kazanın özeti kısmında bildirildiğini, müvekkili sigorta şirketinin davacı tarafın başvurusu üzerine dosyası üzerinde inceleme yapıldığını , hasarın uyumsuz olması ve polis raporunda da kazaya kanaat getirilmemesi sebebi ile komite kararı ile başvurunun reddedildiğini, diğer davalı … tarafından verilen cevap dilekçesinde, kazanın işletilen araç tarafından yapılmadığına ,böyle bir kazanın olduğuna kanaat getirmediğini, sigorta şirketinden haksız kazanç sağlamak amacıyla olaya kaza süsü verildiğinin bildirildiğini, kaza tespit tutanağı (resmi tutanak),Sigorta şirketinin komite kararı, işletenin iddiaları ile sayın mahkemenin öncelikli çözmesi gereken meselenin kaza/hasar uyumsuzluğu konusunda uzman bilirkişiler tarafından keşif ve (Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daire Başkanlığı) rapor alınması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurmasının hatalı olduğunu, Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde ise, sigortalı aracın davaya konu edilen kazaya karışan araç olup olamayacağı; hasarlar arasında uyumsuzluk olup olmadığı konusunda detaylı ve gerekli incelemenin yapılmadığının görüldüğünü, Yerel Mahkemece eksik inceleme yapıldığını, davacının iddialarını kanıtlayamadığını, kusurun tamamının müvekkili şirket sigortalısının aracına verilmesini kabul etmediklerini, hayatın olağan akışı ve kazanın meydana gelişi davacı aracının trafikte daha dikkatli ve hızının daha yavaş olması, araç mesafesini koruması gerekirken gerekli önlemlerini almadığından mutlak kusuru bulunduğunu, hasar bedelinin fahiş hesaplandığını, kabul edilemez olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı aracında meydana gelen hasar nedeniyle hasar bedeli ve kazanç kaybı tazminatının istemine ilişkin tazminat davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı … A.Ş. vekilince istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı; kusur bilirkişisi ve makina mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 08/05/2020 tarihli raporun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, makine mühendisi bilirkişi raporunda kaza tespit tutanağında ve eksper raporunda yapılan tespitler yönünden ve kaza ile hasarın uyumlu olup olmadığı hususunda detaylı inceleme ve değerlendirme yapıldığı; dosya kapsamı ve kazanın oluşumuna göre, kazanın oluşumuna etki eden başkaca bir husus olmaksızın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı aracın park halindeki davacıya ait araca çarpması sonucu meydana gelen kazada, Dairemizce de raporda belirlenen kusur durumunun isabetli olduğu anlaşılmakla, davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … A.Ş. vekilinin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2020 tarihli 2019/133 Esas ve 2020/557 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 430,81-TL istinaf karar harcından peşin alınan 129,01-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 301,80-TL’nin davalı … A.Ş.’ den alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/07/2023