Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/289 E. 2023/1151 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/289
KARAR NO : 2023/1151

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/01/2021 (Dava) – 14/01/2021 (Ara Karar)
NUMARASI : 2021/3 Esas (Derdest Dosya)
TALEP : İhtiyati Tedbir
BAM KARAR TARİHİ : 12/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/07/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 14/01/2021 ara karar tarihli ve 2021/3 Esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekili dava ve talep dilekçesinde özetle; davacı vekili müvekkilinin “2013 03225” nolu 09-01 locarno sınıflı tasarımın sahibi olduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumundan 19/04/2013’dan beri kayıtlı olduğunu, ancak davalı şirketin “…” ibareli ürününde uyguladığı şişe ve kapak tasarımının müvekkilinin tescilli tasarımıyla birebir aynı olduğunu ileri sürerek, tasarım hakkına tecavüz ettiğini belirterek “…” ibareli ürünlerin satışlarının önlenmesi, durdurulması piyasaya sunulmasının engellenmesi, ürünlerin toplatılması ve internet adreslerine erişimin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmliştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…Dava konusu uyuşmazlık, teknik inceleme ile ele alınacak niteliktedir. Tasarım koruması ise, başvuru üzerine esas incelemesi yapılmadan verilmektedir. Tasarımlar, bilgilenmiş kullanıcı gözüyle teknik bir uzman tarafından değerlendirileceğinden, bu aşamada ihtiyati tedbir yoluyla nihai sonucun elde edilmesi uygun olmayacaktır…” gerekçesiyle İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verildiğini, yerel mahkeme kararının usul e yasaya aykırı olduğunu, davalı yanın “…” ibareli ürününe uyguladığı uygulanan şişe ve kapak tasarımının, müvekkili şirketin koruma kapsamındaki ve tescilli endüstriyel tasarımının aynısı olduğunu ve bu suretle davalının, müvekkili şirketin TÜRKPATENT nezdinde 2013 03225/1 tescil numarası ile tescilli tasarım hakkına tecavüz ettiğini, müvekkili şirketin; davalı yanın “…” ibareli yapıştırıcı ürüne uyguladığı tasarım vasıtasıyla tasarım hakkına tecavüzü nedeniyle telafisi imkansız zararlara uğradığını ve tedbir kararı verilmez ise uğramaya devam edeceğini, ihtiyati tedbirin, sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahiplerine SMK tarafından verilen bir hak olduğunu, bu nedenle Yerel Mahkemenin “bu aşamada ihtiyati tedbir yoluyla nihai sonucun elde edilmesi uygun olmayacaktır” gerekçesinin Sınai Mülkiyet Kanunu’nun İhtiyati Tedbire ilişkin hükümlerine aykırı olduğunu, karşı yanın “…” ibareli ürüne müvekkilinin tescilli tüp ve tasarımını uyguladığı, bu durumun İltibas teşkil ettiği, ürünü müvekkilinin sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek biçimde piyasaya sunduğu, ürettiği, pazarladığı, sattığı, reklam ve pazarlamasını yaptığı birçok internet sitesi görseli dilekçe ve ekinde Yerel Mahkemeye sunularak ispat edildiğini ve bu suretle tecavüzün gerçekleşmesi için etkin çalışmalar yaptığının sübuta erdiğini, yerel mahkeme, ihtiyati tedbirin reddi gerekçesinde “bu aşamada ihtiyati tedbir yoluyla nihai sonucun elde edilmesi uygun olmayacaktır” denildiğini ancak; talep ettikleri ihtiyati tedbir biçimlerinin SMK’da da tek tek tanımlandığını ve Sınai Mülkiyet hakkı sahibine verilmiş açık bir kanuni hakkın kullanımını engellediğini, yerel mahkemenin, tasarım başvurusu aşamasında teknik bir inceleme yapılmadığından ihtiyati tedbir kararının nedenini oluşturan tasarım hakkına tecavüzün var olup olmadığı ve iltibas hususlarında teknik bir inceleme gerektiğini belirttiğini, bu halde, Yerel Mahkemenin ihtiyati tedbir talebini reddetmek yerine, gerekli gördüğü teknik incelemeyi yaptırmak suretiyle ihtiyati tedbir talebi hakkında bir karar vermesi gerekirken dava dosyası kapsamında Mahkemenin kararı vasıtasıyla giderilebilecek bir eksiklik olan teknik incelemenin eksikliği gerekçe gösterilerek ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemece rapor aldıktan sonra taleplerinin değerlendirilmesine karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin uzun yıllardır dünyaca, 1997 yılından bu yana Türkiye’de piyasaya sunduğu, tanınmış ve itibarlı “…” ibareli yapıştırıcı ürüne uyguladığı tasarımın davalı yanca taklit edilmesi nedeniyle kazanç kaybına uğradığını ve ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde zarara uğramaya devam edeceğini belirterek, yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; tasarıma tecavüzün tespiti ve durdurulması istemli davada mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair 14.01.2021 tarihli ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir.

Mahkemece, talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İhtiyati tedbir; 6100 Sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi veya şartı olarak kabul edilmiştir. Bu şartlardan birisinin mevcudiyeti halinde, mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
Somut olayda; davacı, davalı ürününün, kendisine ait şişe ve kapak tasarımı ile aynı olduğunu ve dolayısıyla tasarımına tecavüzün olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat ile tecavüzün durdurulmasını talep etmiş, tedbiren de davalı ürününün satışının engelllenmesi, toplatılması ve internet adreslerine erişimin engellenmesini talep etmiş, mahkemece henüz teknik inceleme yapılmadığı, dava sonucundan elde edilecek nihai sonuca tedbir vasıtasıyle ulaşılamayacağı gerekçesiyle tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmamasına göre ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karar doğru bulunmuş, davacı vekilinin istinaf sebepleri ise yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekilinin İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 14/01/2021 tarihli ve 2021/3 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gerekli 269,85 TL istinaf karar harcından, peşin yatan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın ihtiyati tedbir talep eden/davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-İhtiyati tedbir talep eden/davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/07/2023