Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/277 E. 2023/1453 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/277
KARAR NO : 2023/1453

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2020
NUMARASI : 2020/18 Esas – 2020/531 Karar
DAVA : Rücuen Tazminatın Tahsili Amacıyla Başlatılan İcra Takibine İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/10/2019
BAM KARAR TARİHİ : 04/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2020 tarihli 2020/18 Esas ve 2020/531 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın maliki olduğu … plakalı aracın, 06.08.2018 günü asli ve tam kusurlu olarak karıştığı trafik kazası sonucunda dava dışı … Ltd. Şti firmasına ait …, … plakalı araçların su kanalına devrildiğini, bu nedenle aracın üstünde taşınan … numaralı konteyner içerisindeki müvekkili şirkete sigortalı emtiaların hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, sigorta şirketi tarafından görevlendirilen ekspertiz şirketinin yapmış olduğu incelemelerde, taşınan sigortalı emtianın 117 adedinde hasar meydana geldiğini, modüler mobilya emtialarının sovtaj değerinin de bulunmadığını belirterek 1.875,82 Euro maddi zarar oluştuğunun tespit edildiğini, belirlenen hasar tazminatı, sigorta sözleşmesindeki özel muafiyet maddesi gereğince 500,00 Euro düşürülerek 1.372,82 Euro olarak müvekkili şirketçe dava dışı sigortalısına ödendiğini, davalının haksız fiil sorumluluğu gereği meydana gelen zarardan dolayı ödeme tarihi 14.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müvekkili şirkete karşı sorumlu olduğunu, bu nedenle davalı hakkında icra takibine başlandığını, ancak davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, bu nedenle davalı borçlunun İzmir 9. İcra Dairesi’nin 2019/11381 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaliyle takibin devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’ne bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliği bulunan bir kuruluş olduğunu, ayrıca söz konusu kaza ile ilgili trafik polislerince tutulan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının delil niteliğinin bulunmadığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusuru ve sorumluluğunun olmadığını, ekspertiz raporuna dayanılarak zararın tazmininin talep edilemeyeceğini, bu nedenle açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “….Davanın kabulüne, davalı borçlunun İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün 2019/11381 Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının iptaliyle 8.500,23 TL asıl alacak, 1.180,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.680,95 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren 8.500,23 TL asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı taraf, idareye ait … plakalı aracın 06.08.2018 tarihinde asli ve tam kusurlu bir şekilde kendilerine ait … (Çekici) ve … (Yarı Römork) plakalı araçlara çarparak aracın üstünde taşınan … numaralı konteyner içerisindeki emtiaların hasarlanması iddiası ile bu hasardan da idareyi de mesul tutup dava açtığını, yerel mahkemece 06.08.2018 tarihli kaza tespit tutanağına dayanılarak hüküm kurulduğunu, söz konusu kaza ile ilgili trafik polislerince tutulan “maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının delil niteliğinin bulunmadığını, trafik polislerince düzenlenen kaza tespit tutanağına dayanarak başka bir delil olmaksızın idarenin sorumluluğu yoluna gidildiğini, bu kaza ve neticesinde davacıya ait aracın hasara uğraması araç sürücüsünün dikkatsiz ve hızlı kullanımından kaynaklandığını, idare bu kazanın gerçekleşmesinde ve oluşan hasarda herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca sadece ekspertiz raporuna dayanılarak zarar miktarı tespit edilerek tazminine karar verilemeyeceğini, trafik polislerince tutulan “maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı dışında idarede oluşan kaza ve hasarda kusurlu olduğuna dair herhangı bir resmi bilgi ve belgenin bulunmadığını, meydana geldiği iddia edilen hasarın, idarenin eylemi veya hizmetinden kaynaklandığı hususunda herhangi bir illiyet bağının olmadığını, bu nedenle idarenin hasardan mesul tutmanın hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu, tazminat alacağına ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hüküm verilebildiğini, ödeme tarihi olan 14.11.2018 tarihinden itibaren avans faizine hüküm kurulamayacağını, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK 67.maddesi gereğince icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından
istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, kaza tespit tutanaklarının resmi belge niteliğinde olup, aksinin aynı kuvvetteki belgelerle ispat edilmesinin mümkün bulunmasına, davalının müvekkiline ait … plakalı aracın kazanın oluşumunda kusursuz olduğu hususunu ispat edememiş bulunmasına, hükme esas alınan bilirkişi heyetince düzenlenen 13/04/2020 havale tarihli raporun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olmasına, temerrütün ödeme tarihinde(14/11/2018) gerçekleşmesine göre, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davalı vekilinin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2020 tarihli 2020/18 Esas ve 2020/531 Karar sayılı kararının kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalıdan alınması gereken 661,31-TL istinaf karar harcından peşin alınan 165,33-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 495,98-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 04/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.