Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/264 E. 2021/210 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/264
KARAR NO : 2021/210
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/01/2021
NUMARASI : 2020/604esas
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/03/2021
5235 Sayılı Yasanın 35/1 maddesi gereğince Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilecek dosyanın yapılan görüşmesi sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde davacı şirketin … İzmir adresinde geri dönüşüm tesisleri işleri imalat işi ile uğraştığı, davacı ile davalı arasında davalıdan saç profil ve demir aksanları satın alınması sebebi ile cari hesap ilişkisi doğduğu, …. isimli kişinin davalı şirket temsilcisi olduğu, … isimli kişinin ….’ın oğlu olduğu ve … isimli kişinin …’ın kardeşi tarihi belirtilmeyen bir tarihte adı geçen … ve yanına aldığı 4 kişi ile birlikte davacının iş yerine geldikleri …’ın yanlarında getirdiği 3 kişiden daire alması sebebi ile ödemelerin bundan sonra bu şahıslara yapacaksınız şeklinde söylemde bulunduğu ve bahse konu 3 kişinin gömlek arkasından silah göstermek sureti ile göz dağı vermesinden kaynaklı olarak davcı şirket temsilcisi …’ın davalı tarafa borcunun olması sebebi ile bu konuya itiraz edemeyerek 23/07/2019 tarihinde … bankası aracılığı ile 10.000,00 TL gönderdiği, daha sonra yine bahsi geçen kişilerin davacı şirket iş yerine gelipte baskı yapması sebebi ile 16/08/2019 tarihinde 20.000,00 TL ödemede bulunulduğu, bunun haricinde 16/08/2019 tarihinde keşide edilen 21/09/2019 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli, 25/10/2019 vade tarihli 20.000,00 TL, 23/11/2019 vade tarihli 30.000,00 TL, 22/12/2019 vade tarihli 20.000,00 TL, 20/01/2020 vade tarihli 30.000,00 TL, 22/02/2020 vade tarihli 12.485,60 TL, 10/03/2020 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli ve 30/03/2020 vade tarihli 22.514,34 TL bedelli olmak üzere toplamda 174.999,94 TL bedelli senetlerin düzenlenerek verildiği bu senetlerden 21/09/2019,25/10/2019 ve 23/11/2019 vade tarihli senetlerin ödemeleri yapıldıktan sonra davacı şirkete teslim edildiği, 30/03/2020 vade ve 10/03/2020 vade tarihli senetlerin dava dışı …. adına 20/01/2020, 22/12/2019 ve 22/02/2020 vade tarihli ( iş bu davaya konu edilen) senetlerin davalı adına zorla düzenlettirildiği olay hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, davacı şirketçe dava konusu edilen 3 adet senetten kaynaklı borca karşılık 24/01/2020 tarihinde 5.000,00 TL, 20/12/2019 tarihinde 10.000,00 TL 06/01/2020 tarihinde 6.200,00 TL ,03/03/2020 tarihinde 4.000,00 TL ve 27/02/2020 tarihinde 5.000,00 TL olmak üzere toplam 30.200,00 TL ödeme yapılmasının yanı sıra davacı şirket temsilcisi …’ın … hesabından toplamda 71.800,00 TL’lik ödemelerin tamamı dava dışı davalı şirket tarafından gösterilen … , … ve …’ya yapıldığı, davalı tarafça ödemesi yapılan davaya konu 3 adet senedin yine de takibe konulduğu bu senetlerden kaynaklı davacının davalıya borcunun olmadığı, senetlerin zorla imzalattırıldığı ve bedelsiz senetlerin işleme konulduğu ve ayrıca bedelleri ödenmiş olan senetlerin icraya konulmasının yerinde olmadığı belirtilerek İzmir 25. İcra Müdürlüğü’nün 2020/8110 E. Sayılı dosyasının ve takibin iptali ile söz konusu icra dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitinin ve davalının kötü niyetli olması nedeni ile % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesinin yanı sıra icra takibinin teminatsız olarak durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/604 esas ve 07/01/2021 tarihli ara kararında özetle;
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında cari hesaba dayanak ticari ilişkinin bulunduğu konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Bu ticari ilişki gereği davacı taraf alıcı davalı taraf ise satıcı konumundadır. Alım astım ilişkisi nedeni ile davalı taraf davacı tarafa bir kısım malzemeler satmış ve bunun karşılığında yine davacı aleyhine bir kısım faturalar keşide etmiştir. Dava dilekçesinde bahsi geçen ve zorla ödendiği söylenen gerek 23/07/2019 tarihinde gerekse de 16/08/2019 tarihinde yapılan ödemeler sırasında davacı tarafça borçlu olunduğu kabul edilmekte olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı tarafça 16/08/2019 tarihinde 20.000,00 TL ödemeden farklı olarak yine aynı tarihli düzenlenen ve yukarıda vade tarihleri belirtilen 8 adet senedin davalıya lehtar sıfatıyla verildiği dosya kapsamından anlaşılan ve davaya konu edilen icra takibine konu 3 adet senetten kaynaklı davacı şirket … bankasından 30.200,00 TL ve ayrıca davacı şirket temsilcisi … hesabından 71.800,00 TL olmak üzere toplam 102.000,00 TL ödemede bulunulduğu ve bu kapsamda davaya konu edilen senetlerden kaynaklı borcunun bulunmadığı iddiası ileri sürülmekte ise de yapılan bu ödeme davalı tarafça kabul edilmediği gibi dava dilekçesinde ödemelerin tamamının dava dışı … , … ve …’ya yapıldığının davacı tarafça beyan edilmesi sebebi ile ödemelerin bu aşamada davalıya söz konusu davaya konu edilen senetten kaynaklı olarak yapılıp yapılmadığı hususu henüz bir netlik kazanmamıştır. Söz konusu bu düşünce taraf delillerin dosyaya kazandırılmasından ve dilekçelerin teatisi aşaması tamamlandıktan sonra ortaya çıktığından söz konusu ödemelerin bu aşamada davalıya yapıldığı hususu yargılamaya muhtaç olacağından Mahkememizce verilen 05/11/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının taraf vekil beyanları ve dosya kapsamındaki deliller göz önüne alındığında kaldırılması gerektiği kanaatine varılarak… Şeklinde davanın kabulüne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı yana borcunun bulunmadığını, davalı …’ne ödemelerini yaptığını, bu ödemeleri almasına rağmen 12.485,60 TL bedelli, 20.000 TL bedelli ve 30.000 TL bedelli 3 senedi İzmir 25. İcra Dairesi 2020/8110 Esas sayılı dosya marifetiyle icra takibine koymuş ve ekte sunulan 10 örnek ödeme emri gönderdiğini, alacağın ödenmediğine dair bu zamana kadar müvekkil şirkete başvurulmadığını, borç ödenmiş olmasına rağmen gerekli kontrolleri sağlamayarak icra takibinde bulunduklarını, bu haksız takip müvekkil şirketi zor duruma düşürmekle kalmayıp usul ekonomisine de aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle davalı şirket tarafından söz konusu borcun talep edilmesi mümkün olmadığını savunarak, ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin kararın kaldırılmasını, İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2020/8110 esas sayılı dosyasının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİNİN KARARININ GEREKÇESİ:
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 22/02/2021 tarihli, 2021/264 esas ve 2021/279 karar sayılı kararında özetle;
Dava, iradesi dışında imzalandığı iddiası ile davaya konu senetler hakkında açılmış menfi tespit davası olup, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı işbölümü kararı uyarınca bu tür uyuşmazlıklar sonucu verilen hüküm ve kararların istinafen inceleme görevi 20. Hukuk Dairesi’ne ait olduğundan Dairemizin görevsizliğine, dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE karar verilmiştir.
İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİNİN KARARININ GEREKÇESİ:
Dairemizin 17/03/2021 tarihli ve 2021/264 esas ve 2021/210 karar sayılı kararında özetle;
Dava; tacir olan taraflar arasında cari hesap ilişkisine istinaden açılan menfi tespit davası olup, ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar (ihtiyati haciz talebine ve ihtiyati hacze itiraza ilişkin davalar dâhil) sonunda verilen hüküm ve kararlardan kaynaklanan her türlü davalar sonucu verilen hüküm ve kararlarla ilgili işe bakma görevinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine ait olacağından aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kuruluna gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 5235 Sayılı Kanun hükümleri saklı kalmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/03/2021