Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/256 E. 2023/1333 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/256
KARAR NO : 2023/1333

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/06/2017 (Esas ) – 04/12/2020 (Karar )
NUMARASI : 2017/654 Esas – 2020/695 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 21/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/12/2020 tarihli 2017/654 Esas ve 2020/695 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … 04/06/2016 tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile kırmızı ışık ihlali yapması nedeni ile yeşil ışıkta seyir halinde olan davacı şirkete ait … plakalı araca çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrasında davacı şirket aracının tamiri hususunda davalı araç sigortacısı … A.Ş.’de … nolu hasar dosyası açtırıldığını ve sigorta şirketince yedek parçalar karşılandığını ancak işçilik ücretinin ödenmediğini, araçta oluşan hasar, değer ve kazanç kaybının ödenmesi hususunda İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün 2016/14179 Esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 4.000,00 TL hasar bedeli, 2.000,00 TL değer kaybı ve 200,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 6.200,00 TL alacağın kaza tarihi olan 04/06/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ile talep etmiş oldukları miktarları 6.538,00-TL hasar bedeli, 6.441,00-TL değer kaybı ve 1.500,00-TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 14.479,00-TL talebinde bulundukları görülmüştür.
CEVAP :
Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; harca esas değer ile talep edilen alacak miktarının farklı olduğunu, öncelikle sigortaya başvurunun dava şartı olduğunu, hasar bedeline ilişkin sorumluluğun sigorta şirketinde olduğunu, davacı yanın araçtan mahrum kalınan günleri ispat etmekle yükümlü olduğunu, değer kaybı miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketi tarafından ne kadar miktar ödeme yapıldığının belirtilmediğini, değer kaybı miktarının sorumluluğunun sigorta şirketinde olduğunu, davacının kasko sigortacısının herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, tarafların kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe ZMMS Poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, davacılar vekilinin bu kaza sebebiyle uğranılan maddi zararların karşılanması maksadıyla İzmir 15. İcra Müdürlüğü’ nün 2016/14179 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yoluna gittiğini, müvekkili şirketin yasal süresi içerisinde borca itiraz ettiğini, müvekkili şirket aleyhine açılan iş bu davayı ve icra takibini kabul etmediklerini, müvekkili şirket tarafından 09.09.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı davacıda meydana gelen zararın tazmini açısından çeşitli kalemlerle toplamda 7.718,11 TL hasar ödemesi yapıldığını, davacının gerçek zararı karşılandığı için aleyhlerine haksız olarak açılan işbu davayı kabul etmediklerini, taraflar arasındaki zararın miktarına ilişkin uyuşmazlığın çözümünde hakem-bilirkişi tespit edilmesi gerektiğini, taleplerin teminat kapsamı dışında bulunması nedeni ile reddi gerektiğini, müvekkili şirkete davadan önce başvuru yapılmadığını, Karayolları Trafik Kanununun 99.maddesi gereğince sigorta şirketinin hasar ödeme mükellefiyetinin hak sahibinin belgeleriyle usulen sigorta şirketine müraacatından itibaren 8 iş günü sonra başladığını, söz konusu başvuru yapılmadığından ve davanın açılmasına kendileri sebebiyet vermediğinden faizden ancak dava tarihi itibari ile sorumlu tutulabileceğini, açılan işbu haksız davanın reddi ,icra takibini iptali ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline dair karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…Davanın KABULÜ ile; 04/06/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının aracında oluşan 6.538,00 TL hasar bedeli ile 6.441,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 12.979,00 TL maddi tazminatın davalılar … ve … Limited Şirketi yönünden kaza tarihi olan 04/06/2016 tarihinden, davalı … Anonim Şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 06/07/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 04/06/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının aracının tamirat süresince kullanamaması nedeni ile oluşan 1.500,00 TL kazanç kaybına ilişkin maddi tazminatın davalılar … ve … Limited Şirketi’nden kaza tarihi olan 04/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 04/06/2016 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde tespit edilen hasara istinaden tedarik edilen yedek parça bedelleri müvekkili şirket tarafından karşılanmış olup ödendiğini, iş bu sebeple müvekkili şirketin sorumluluğu kalmamış olup sorumluluk tespit edilen bakiye 6.538,00 TL hasar bedelin yüklenilmesinin kabul edilemez olduğunu, zira yapılan ödeme ile davacı yanın zararının davadan önce giderildiğini, değer kaybı yönünden ise; 14.05.2015 tarihinde Resmi Gazetenin 29355 sayısı ile yayımlanarak devreye giren “Araçlarda Değer Kaybı Hesaplama Formülü” ile değer kaybı hesabı yapıldığını ve 6.441 TL değer kaybı tespit edildiğini, davacının İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün 2016/14179 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takibe itiraz edilmiş olması karşısında işbu davayı açtığını beyan ettiğini, dava her ne kadar belirsiz alacak davası olarak açılmış ise de, davanın esasen itirazın iptali davası olarak mı yoksa doğrudan doğruya alacak davası olarak mı ikame edilmiş olduğunun yerel mahkeme tarafından açıklattırılmadığını, kaldı ki ilgili icra dosyasında talep edilen alacak kalemleri net olup iş bu davada belirsiz alacak davası olarak talep edilmesinin yerinde olmadığını, Islah beyanı 16.09.2019 tarihinde sunulmuş olup 04/06/2016 tarihinde meydana gelen kaza 08.06.2016 tarihinde müvekkili şirkete ihbar edilmiş olup, 09.09.2016 tarihinde talepte bulunana ödeme yapıldığını, kaza tarihi üzerinden iki sene geçmiş olması sebebi ile artırılan kısmın talep zamanaşımına uğradığını, iş bu sebeple talep edilen kısım açısından zamanaşımından reddine karar verilmesi gerektiğini, sigortacının ödeme yükümlülüğünün gerçek zararla sınırlı olduğu her türlü şüpheden uzak olduğunu, müvekkili şirket hiçbir şekilde tespit edilen hasar bedelini,fer’ilerini ve taraflarına hükmedilen yargılama giderlerini miktar olarak kabul etmediğini, mezkur poliçede meydana gelen riziko hallerinde azami poliçe teminatlarının belirtildiğini, fakat poliçelerde gösterilen ve sigorta şirketinin sorumlu olduğu azami limiti gösteren meblağlar muaccel ve maktu meblağlar olmayıp,ancak sigortalının uğradığı gerçek zararı karşılamak için ihdas edilmiş meblağlar olduğunu, kaldı ki bu zararın davadan önce müvekkil şirket tarafından giderilmiş olması sebebi ile müvekkili şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, kanuna, yerleşik içtihatlara aykırı hüküm kurmaya elverişli olmayan eksik ve hatalı raporların hükme esas alındığını, Yerel Mahkeme tarafından eksik incelemeye dayalı hüküm tesis edildiğini belirterek kararın ortadan kaldırılmasını ve davanın reddini, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan bakiye hasar bedeli, değer kaybının tüm davalılardan, kazanç kaybının ise davalı sigorta şirketi hariç diğer davalılardan tahsili amacıyla belirsiz alacak davası olarak açılan maddi tazminat davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı sigorta vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava dilekçesinin içeriğinden davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının açıkça anlaşıldığı, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı; hasar ve kusurun tespitine yönelik karayolları trafik uzmanı- makine mühendisi bilirkişinin düzenlediği 04/09/2019 tarihli kök ve söz konusu bilirkişi raporuna davalının itirazı üzerine düzenlenen 09/12/2019 tarihli ek bilirkişi raporunun, bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, makine mühendisi bilirkişinin raporunda tespit edilen hasar bedelinin yeterli araştırmayı içerdiği, yerleşik uygulamaya ve oluşan hasara uygun olarak gerçek zararın hesaplanmış olduğu; davalı vekilinin ek rapora itiraz etmediği bu hususun davacı lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği; yine, ıslaha dair zamanaşımı itirazı bakımından da; dava dilekçesinde kusur ve tazminat durumunun yapılacak yargılama sonucu ortaya çıkacak olması ve davacının açıldığı tarih itibarı ile müvekkilinin alacağının miktarının tam ve kesin olarak belirlenememesi nedeni ile davanın belirsiz alacak davası olarak davanın açılmış olması ve bu nedenle dava tarihi itibariyle tüm alacak için zamanaşımının kesilmiş olmasının yanısıra, kaldı ki; 16/09/2019 tarihli ıslah dilekçesinin davalı vekiline 24/09/2019 tarihinde tebliğ edilmesine (Uyap) rağmen, davalı tarafça ıslaha karşı da süresinde bir zamanaşımı itirazında bulunulmayıp, istinaf dilekçesi ile bu yönde itirazda bulunulmuş olmasının HMK 357.madde gözetilerek kabulünün mümkün bulunmamasına göre, bu itirazın da reddi gerektiği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … A.Ş.vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … A.Ş.vekilinin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/12/2020 tarihli 2017/654 Esas ve 2020/695 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 886,60-TL istinaf karar harcından peşin alınan 250,00-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 636,60-TL’nin davalı … A.Ş.’den alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/09/2023