Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/238 E. 2023/1319 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/238
KARAR NO : 2023/1319

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2018 (Dava) – 18/09/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/835 Esas – 2020/422 Karar
DAVA : Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 20/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/09/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/09/2020 tarih ve 2018/835 Esas – 2020/422 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu … plakalı çekici ve dorsenin 03/12/2016 tarihinde saat 18:00 sıralarında firma otoparkına park edildiği ve bu otoparktan çalındığını, dorsenin hasarlı bir şekilde terk edilmiş halde bulunduğunu, çekicinin ise bulunamadığını, olayla ilgili İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığını, çekici ve dorsenin davalı sigorta şirketi nezdinde kasko sigortalı iken çalındığını, güvenlikten sorumlu diğer davalı şirketin ise otopark alanına giriş ve çıkışlarda gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle sorumlu olduğunu, sigorta şirketine başvurunun yapıldığını, ancak zararlarının karşılanmadığını ileri sürerek, davalı sigorta şirketinden 2.000,00 TL, davalı … A. Ş’den 3.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde 03/10/2016-2019 tarihleri arasında kasko sigortalı olduğunu, kasko poliçesinde … A. Ş’nin dain-i mürtein olarak gösterildiğini, davacının dain-i mürteinden muvafakat alması gerektiğini, aksi halde davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerektiğini, kasko sigortalı araca ait anahtarın araç üzerinde bırakılması sonucunda aracın çalınması nedeniyle hasarın teminat dışında olduğunu, ayrıca sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından sigortalı taşıtın kaçırılması veya çalınması nedeniyle meydana gelen zararların da poliçede kapsam dışında bırakıldığını, davacının kendi çalışanı olan … tarafından aracın çalındığını iddia ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sanayi ve Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin otoparkından aracın çalınmasında müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu ve kusurunun olmadığını, olay tarihi ve öncesinde davacı şirket ile müvekkili arasında herhangi bir güvenlik hizmet sözleşmesinin bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin sözleşme sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini savunarak haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…Davacının kendisine ait … plakalı çekici ve … plakalı dorsenin 03/12/2016 tarihinde otoparktan hırsızlandığı, çekicinin bulunamadığı, dorsenin ise hasarlı şekilde ele geçirildiği iddiasıyla kasko sigortacısı olan davalı … A. Ş. ile otopark güvenliğinden sorumlu davalı … A . Ş’den işbu dava ile tazminat talebinde bulunduğu, 12/03/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle de talebinin … plakalı çekiciye ilişkin olduğu, dorse yönünden taleplerinin bulunmadığı ve davalılardan talep edilen tazminat miktarının 250.000,00 TL olduğunu beyan ettiği, davalı … A. Ş’nin yargılama aşamasında … A. Ş’ye devredildiği, bu nedenle poliçeden kaynaklanan sorumluluğun davalı … A. Ş’ye geçtiği, dava konusu çekicinin 01/06/2016 tarihli ve 2 yıl süreli araç kiralama sözleşmesi ile dava dışı … A. Ş’ye şoförsüz olarak kiralandığı, kira dönemi içerisinde 04/12/2016 tarihinde dava dışı kiracının zilyetliğinde ve otoparkında bulunduğu sırada hırsızlandığı, olaya ilişkin yapılan soruşturma neticesinde açılan ceza davasında İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 27/11/2018 tarih ve 2017/1019 Esas, 2018/1067 Karar sayılı ilamı ile delil yetersizliği sebebiyle beraat kararı verildiği, bu kararın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi’nin 30/09/2019 tarih ve 2019/222 Esas, 2019/1953 Karar sayılı ilamı ile kesinleştiği, ceza dosyası içerisinde bulunan 24/12/2016 tarihli araştırma tutanağına göre araç sürücüsü olan …’ün aracın anahtarını aracın üzerinde, aracın uzaktan kumanda ile kilitleme cihazını ise çekicinin ön plaka üzerinde bulunan küçük kutucuk içerisine bıraktığını beyan ettiği, davalı … A. Ş’nin 11/10/2018 tarihli yazısı ekinde bulunan kasko sigorta poliçesine göre … plakalı çekicinin 03/10/2016-2019 tarihleri arasında davalı sigorta şirketi nezdinde kasko sigortasının bulunduğu, ancak araç anahtarının ek sözleşmede belirtilen haller sonucunda ele geçirilmesi suretiyle aracın çalınması ve çalınmaya teşebbüsü sonucu meydana gelecek ziya ve hasarların teminat kapsamında olmadığı, bu nedenle somut olayda çekici anahtarının araç üzerinde bırakılması neticesinde aracın çalınması nedeniyle meydana gelen zarar ve hasardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olmadığı, aracın hırsızlandığı otopark için davalı … A. Ş. ile dava dışı kiracı … A. Ş. arasında güvenlik hizmet sözleşmesi olduğu, davacı ile davalı … A. Ş. arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığı, bu nedenle davacının … A. Ş’ye husumet yöneltmesinde hukuka uyarlılık bulunmadığı, bilirkişi kök ve ek raporunun dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin maliki olduğu … plaka sayılı … marka 375,40 Tipi 2015 model beyaz renkli çekici ve … plaka sayılı dorsenin, 03.12.2016 tarihinde saat 18.00 sıralarında firma otoparkına park edildiğini, aynı gün firma çalışanları tarafından aracın yerinde olmadığının fark edildiğini, daha sonra firma çalışanlarının arama çalışmaları sonucu müvekkilinin maliki olduğu dorsenin hasarlı bir şekilde terk edilmiş halde bulunduğunu, … Plakalı çekicinin bulunamadığını, müvekkiline ait dava konusu çalınan çekicinin, davalı sigortalı şirketine sigortalı iken çalındığını, dolayısıyla olayın meydana geldiği tarih itibariyle müvekkili şirkte ait çekici Kasko Sigorta Poliçesi ile davalı … A.Ş.’nin teminatı kapsamında olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş olan Sigorta Sözleşmesi gereğince araç anahtarının ele geçirilmesi suretiyle aracın çalınması sonucu meydana gelecek zararların teminat içine alınacağının belirlendiğini, davaya konu olayda müvekkili şirket aracının, iş sahasında ve bu iş sahası sözleşmeli güvenlik firması tarafından korunmakta iken anahtarının ele geçirilmesi suretiyle çalındığını, müvekkilini telafisi güç zarara uğratan bu olay karşısında sigorta şirketinin sigortalısına karşı asli sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu aracın çalınması nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararların tazmininden … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ise gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, şantiye alanına giriş ve çıkışları kontrol etmediği ve Güvenlik Hizmet Sözleşmesi uyarınca görevini gereği gibi ifa etmediği için sorumlu olduğunu, her ne kadar yerel mahkemenin, müvekkili şirketin zararının tazmini nedeniyle sigorta şirketine başvurularının sonuçsuz kaldığını, zararlarının karşılanmadığını, davalı sigorta şirketinin söz konusu rizikodan sorumlu olmasına rağmen taraflarına göndermiş oldukları 12/06/2018 tarihli yazısında hırsızlık hadisesinin poliçe teminatları dahilinde olmadığını belirttiklerini ve zararı tazmin etmediklerini, müvekkilinin maliki olduğu … plaka sayılı çekicinin çalındığı tarih itibariyle Kasko Sigorta Poliçesi ile davalı … A.Ş.’nin teminatı kapsamında olup ve … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ise “Güvenlik Hizmet Sözleşmesi” uyarınca görevini gereği gibi ifa etmediği için müvekkilinin aracının çalınmış olması nedeniyle uğramış olduğu maddi zararlardan karşı yan sigorta şirketi ve güvenlik şirketinin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece müvekkili hakkındaki davanın ret gerekçesinin husumet yokluğuna ilişkin olduğunu, mahkemece davanın esasına girilerek araştırma yapılmadığını, yargılamanın 2 yıl 2 ay sürdüğünü, davanın esasına girildiği için reddedilen dava konusu miktar üzerinden hesap edilecek nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya müvekkiline verilmesine dair hüküm kurulması gerekirken aksi yönde, hatalı değerlendirme ile maktu vekalet ücreti takdir edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kasko poliçesine dayalı olarak tazimnatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davalı kasko şirketi yönünden esastan, diğer davalı şirket yönünden ise pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı ve davalı … A.Ş. vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-) Olay tarihi itibariyle davacıya ait dorsenin dava dışı … şirketine 2 yıllığına kiralanmış olduğu, olay tarihinde dava dışı anılan şirkete ait işyerindeki otoparktan kimliği bilinmeyen kişi veya kişilerce çalındığı, söz konusu işyerinin güvenliğinden davalı … A.Ş.’nin sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Davacı her ne kadar davalı kasko şirketinin poliçe gereği zarardan sorumlu olduğunu ileri sürmüş ise de, ceza dosyasının içeriğinden de anlaşılacağı üzere araç anhatarının kontak üzerinde olduğu, bunun yanı sıra aracın geçerli bir makbuz karşılığı olarak otoparka bırakılmadığı, aksine hırsızlığından gerçekleştiği yerin dava dışı şirkete ait işyerinin otoparkı olduğu anlaşıldığından bu yöndeki davacı itirazları doğru bulunmamıştır.
2-) Dosyada yer alan güvenlik hizmet sözleşmesinin davalı güvenlik şirketi ve dava dışı … şirketi arasında yapıldığı, dolayısıyla güvenlik zaafiyeti sebebiyle aracın çalınmasına ilişkin talebin ancak sözleşmenin tarafı olan dava dışı … şirketi tarafından ileri sürülebileceği anlaşıldığından husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmüş, davacının istinaf itirazlarının ise reddi gerekmiştir.
3-) Karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7.2 maddesinde “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde davanın, görüldüğü mahkemeye göre Tarife’nin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu hükme göre husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, hüküm altına alınacak vekâleti ücreti, ikinci kısım ikinci bölümde yer alan maktu miktarları geçemeyecektir. Davalının, davacı ile akdî ilişkisinin kanıtlanamaması nedeniyle verilen ret kararının, sıfat yokluğu nedeniyle verilen ret kararları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden davalı yararına hükmedilecek vekalet ücreti tarifenin yukarıda belirtilen hükmü uyarınca maktu vekalet ücretini geçemeyecektir. Bu sebeple mahkemece maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmuş, davalının istinaf itirazları ise haklı görülmemiştir.
Sonuç olarak yarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; taraf vekillerinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı ve davalı … San. Tic. A.Ş. vekillerinin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/835 Esas – 2020/422 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA;
Davacı istinafı yönünden; alınması gerekli 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davalı … A.Ş. istinafı yönünden; alınması gerekli 269,85 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45 TL istinaf karar harcının anılan davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/09/2023