Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/236 E. 2023/1189 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/236
KARAR NO : 2023/1189

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2018 (Dava) – 17/12/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/497 Esas – 2020/422 Karar
DAVA :Maddi ve Manevi Tazminat (Cismani Zarar Nedeniyle )
BAM KARAR TARİHİ : 13/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2020 tarihli 2018/497 Esas ve 2020/422 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … A.Ş.nezdinde sigortalı olan ve mülkiyeti davalı … firmasına ait ve kaza esnasında …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 25.11.2014 tarihinde … ilçesi … Caddesi No:…/… adresi önünde yaya yolu üzerinde geri manevra yaptığı esnada trafik kazası yaptığını ve bunun sonucunda müvekkilinin ciddi şekilde yaralandığını, olayla ilgili Aliağa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/234 E.sayılı dosyasında araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacının ev hanımı olduğunu ve tedavi süresince iş göremez hale geldiğini, ayrıca sürekli iş göremezlik durumuna maruz kaldığını bildirerek, belirsiz alacak davası olarak görülmek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 450,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi 25.11.2014’ten itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 75.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 25.11.2014’ten itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı … …Ltd. Şti.’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 24/09/2020 tarihli miktar arttırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatını 2.568,83 TL’sına, sürekli iş göremezlik tazminatını 22.137,53 TL’sına çıkarttığını bildirerek bu alacakların haksız fiil tarihinden itibaren davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Özel Sağlık Hizmetleri Tıbbi Malzeme Turizm Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazada müvekkiline ait aracın sürücüsü …’ın idaresinde iken trafik kazasının meydana geldiğini, davacının yaralandığını ve aracın hasar gördüğünü, kazanın oluşunda müvekkili şirketin hiçbir kusurunun bulunmadığını, kusurun tamamının davacıda olduğunu, aracın davalı sigorta şirketi nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kusuru kabul anlamına gelmemek kaydıyla, sigorta şirketinin zararı karşılamakla mükellef olduğunu, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik iddialarına ilişkin herhangi bir belge bulunmadığını, davacının yaşı ve durumu dikkate alındığında iddiaların tamamen yersiz olduğunu, davacı emekli olduğundan dolayı tüm tedavi ve sağlık giderlerinin SGK tarafından karşılandığını, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davaya bakma yetkisinin müvekkilinin ikametgahının bulunduğu İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı tarafın sigortalısının kazadaki kusurunu ve kendisinin maddi zararını ispat etmesi gerektiğini, müvekkili hakkında ancak temerrüd tarihi itibari ile faiz istenebileceğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…I-A)Dava dilekçesi ve miktar arttırım dilekçesi ile davalılar hakkında açılan maddi tazminat davasının KABULÜNE, 2.568,83 TL iş göremezlik tazminatı, 22.137,53 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 24.706,36 TL maddi tazminatın davalı … Özel Sağlık Hizmetleri Tıbbi Malzeme Turizm Tic. Ltd. Şti’nin kaza tarihi 25/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … A.Ş’nin dava tarihi 10/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu olmaları kaydıyla adı geçen davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, II-A)Davalı … Özel Sağlık Hizmetleri Tıbbi Malzeme Turizm Tic. Ltd. Şti hakkında açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 25/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Özel Sağlık Hizmetleri Tıbbi Malzeme Turizm Tic. Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceğinin öngörüldüğünü, Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerektiğini, hükmedilecek bu paranın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıyacağını, 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartların da açıkça gösterildiğini, bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiğini, manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerektiğini, Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması gerektiği, somut olayda davalılardan … A.Ş’nin sigortalısı olan, mülkiyeti davalı …’e ait ve kaza esnasında dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın yaya yolu üzerinde geri geri manevra yaptığı esnada trafik kazası meydana geldiğini ve müvekkilinin ciddi olarak yaralandığını, hükmedilen manevi tazminat miktarının müvekkilinin zararını karşılar nitelikte olmadığını, müvekkilinin bu kazada hiçbir kusuru bulunmadığını,bu kazada dava dışı sürücü … ve davalı araç sahibinin asli ve tam kusurlu olduğunu, yaşanan olay sonrası müvekkilinin sol kolunda kırık ve belinde çökme meydana geldiğini, bu yaşanan olayın müvekkilini derinden üzdüğünü, vücudunda dayanılmaz acılar hissettiğini, müvekkilinin yaşı gereği kazanın etkisini halen atlatamadığını, kazadan sonra oluşan geçici ve sürekli iş göremezliğin müvekkilinin aile ve sosyal hayatını olumsuz etkilediğini; kazadan sonra beden gücünde ciddi eksilmeler yaşadığını; müvekkilinin ev hizmetlerini yeterince yerine getiremediğini, bu hususlar gözetildiğinde müvekkili lehine hükmedilen 20.000,00 TL’lik manevi tazminatın; müvekkilinin yaşadığı elem, keder, acı ve ıstırabın karşılığı olabilecek düzeyde olmadığını, müvekkili adına çok daha yüksek bir tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak itirazları doğrultusunda yeniden inceleme konusu yapılmasını talep etmiştir.
Davalı … Özel Sağlık Hizmetleri Tıbbi Malzeme Turizm Ticaret Limited Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanın oluşunda müvekkili şirketin hiçbir kusuru olmadığı gibi herhangi bir sorumluluğunun da olmadığını, kazanın müvekkiline ait aracın kontrollü olarak manevra yaptığı esnada davacının kontrolsüz ve aceleci bir biçimde aracın arkasından geçmeye çalışmasıyla meydana gelmiş olup kusurun tamamının davacıda olduğunu, bu konudaki itirazlarının, özellikle de olay mahallinde keşif yapılması talepleri olmasına rağmen mahkeme tarafından bu taleplerinin dikkate alınmadığını, gerek müvekkilinin gerekse de sürücü …’ın kazanın oluşunda hiçbir kusur ya da ihmali bulunmaması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu tutulmamaları gerektiğini, her şeyden önce davacının hayatını idame ettirmesine engel olacak bir işgücü kaybı olmadığını, davacının 01.05.1957 doğumlu olduğunu, davacının ev hanımı olduğu için zaten hiçbir maddi kazancı bulunmadığını, üstelik dava tarihinde 61 yaşında olup o tarihten sonra zaten çalışmasının mümkün olmadığını dolayısıyla da bu konuda herhangi iş göremezlik söz konusu olmadığı gibi buna bağlı bir kayıp ya da zararın da söz konusu olmadığını, diğer yandan emekli olduğundan dolayı tüm tedavi ve sağlık giderlerinin de SGK tarafından karşılandığını, emekli kişi olup yatsa da çalışsa da sabit bir maaş alan bir kişi olduğunu, zaten davacının çalışmadığının da açık olduğunu dolayısıyla herhangi bir kazanma kaybı bulunmadığını, fakat kaza sebebiyle hükmedilmiş olan tazminat davacının bu zamana kadar yaşadığı yaşantısını tamamen değiştirecek hatta zenginleştirecek bir meblağ olup haksız biz kazanç haline dönüştüğünü, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılmaması gerektiğini, o halde, bu tazminatın sınırının onun amacına göre belirlenmesi gerektiğini, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiğini, 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartların da açıkça gösterildiğini, bu durumda davacıların talep ettikleri manevi tazminat miktarının Yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca fahiş nitelikte olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne dair karar verilmiş olmasının da hukuka aykırı olduğu ve bu nedenle anılan kararın usul ve yasal aykırılıklar taşıması nedeniyle bozularak kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına bağlı cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararlarının tazmini ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece; davcanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili ve davalı … Özel Sağ. Hiz. Tıbbi Malz. Tur. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı; kusurun tespitine yönelik kusur bilirkişisinden alınan 13/03/2019 tarihli bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli olduğu, ayrıca kaza tespit tutanağı ve Aliağa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.12.2016 gün 2015/234 E. – 2016/901 K. Sayılı dosyası kapsamında alınan kusur raporu ile uyumlu olduğu; Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan 30/12/2019-26115 tarih sayılı maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri uyarınca düzenlenmiş olup davacının maluliyetinin usulüne uygun olarak tespit edildiği; hesap uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 16/09/2020 tarihli raporda yapılan hesaplamanın usulüne uygun olduğu, davalı araç işleteni şirketin aktüer rapora soyut ve yersiz gerekçe ile itiraz ettiği anlaşıldığından, davalının bu yöne ilişkin itirazının reddi gerektiği; meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur oranları, davalılardan işleten ve sürücünün sorumluluğunun niteliği, davacının yaralanmasının niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alındığında hak ve nefaset kuralları çerçevesinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminat tutarının yüksek veya düşük olmadığı, yeterli olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekili ve davalı … Özel Sağlık Hizmetleri Tıbbi Malzeme Turizm Ticaret Limited Şirketi vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili ve davalı … Özel Sağlık Hizmetleri Tıbbi Malzeme Turizm Ticaret Limited Şirketi vekilinin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2020 tarihli 2018/497 Esas ve 2020/422 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA;
-Davacıdan alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 210,55-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
-Davalı … Özel Sağlık Hizmetleri Tıbbi Malzeme Turizm Ticaret Limited Şirketi’nden alınması gereken 1.687,69-TL istinaf karar harcından peşin alınan toplam 763,48-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 924,21-TL’nin davalı … Özel Sağlık Hizmetleri Tıbbi Malzeme Turizm Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacı ve davalı… Özel Sağlık Hizmetleri Tıbbi Malzeme Turizm Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/07/2023