Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/213 E. 2021/193 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İZMİR BAM 20. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/213 – 2021/193
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/213
KARAR NO : 2021/193
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2020
NUMARASI : 2017/1419 Esas ve 2020/489 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/10/2020 tarihli, 2017/1419 esas ve 2020/489 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile; 05/08/2016 tarihinde, davalı …’un maliki ve kaza tarihinde sürücüsü olduğu ” …” plakalı araç ile … İli … İlçesi … Caddesi yan yoldan gelip … istikametine seyir halindeyken … önünde bulunan yaya geçidine gelindiği sırada kırmızı ışıkta geçerek yaya olan davacıya çarparak cismani zararlı trafik kazasına sebebiyet verdiği, davalı araç sürücüsünün yaya geçidine geldiği sırada kırmızı ışıkta geçerek yaya olarak karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarptığını davacının ise kazanın oluşumunda bir kusurunun bulunmadığını, İzmir 16. Sulh Ceza Hakimliğine 2013/603 esas sayılı ceza dosyası açıldığı ve alınan bilirkişi raporu ile davalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun ortaya konduğunu, kazada hayati tehlike yaşayacak şekilde ağır yaralanan davacının … Hastanesine kaldırıldığını ve yoğun bir tedavi gördüğü, maddi ve manevi zarar uğradığı, dava konusu cismani zarar nedeniyle sigorta Şirketi tarafından maddi zararların karşılanabileceğinin kuvvetle muhtemel olduğu, ancak teminat kapsamında olmayan manevi tazminatın davalı şahısın sorumluluğunda olması ve dava açılmadan önceki davalı yaklaşımı nedeniyle yargılama sonunda hükmedilebilecek tazminatın tahsilatında zorluk yaşanabileceğinden davalı şahıslar üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkuller üzerine ihtiyati haciz konulmasını, davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğundan şimdilik 300,00 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş den teminat limitleri dahilinde temrrüt tarihinden diğer davalılardan ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsilini, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili tarafından verilen dilekçe ile, dava konusu kazaya ilişkin davacı tarafından daha öncede İzmir 3 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/530 Esas 2014/194 Karar sayılı dava dosyası ile manevi tazminat istemli dava açıldığını bu nedenle istemin mükerrer olduğunu, ve davalı tarafından davacıya ödeme yapıldığı, kaza günü davalının hasta olan eşini acilen hastaneye yetiştirmeye çalıştığı havanın kötü olması ve hasta olması sebebiyle korna çalarak ve sinyal yakarak ilerlediği ve davacının maddi tazminat istemlerinin reddinin gerektiği, davalının … Sigorta şirketi ile arasında geçerli ZMMS poliçesi olduğunu ve maddi tazminat ile manevi tazminatı da kapsadığını, sigorta şirketinin maddi tazminat yönünden daha önce davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının araştırması gerektiğini, davalının kaza anından sonra 7 gün içerisinde diğer davalı sigorta şirketini kazadan haberdar ettiği ve hasar dosyası oluşturduğu ve sigorta şirketini davadan haberdar ettiği, davacının tüm taleplerinin reddi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket tarafından verilen 01/02/2018 tarihli dilekçe ile, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddinin gerektiğini, trafik kazası sonucu zarar gören kişilerin, zararlarının tazmini için öncelikle sigorta şirketine başvurmaları mecburiyeti getirildiği, başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için gerekli belgelerin tamanın sigorta şirketine ibraz edilmesi ve kanunda öngörülen süre dolmasına rağmen ödeme yapılmamış olmadığı gerektiği, ancak davacı vekili tarafından evraklar tamamlanmadan dava açma yolu seçildiği, geçici iş göremezlik taleplerinin teminat dışında olduğundan davalı şirketin davaya konu talepler bakımından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, geçici iş göremezlik dönemine ilişkin bakıcı giderlerinin talep edilmesi halinde bakıcıya ihtiyaç duyulup duyulmadığının tespit edilmesi gerektiği ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; 10/02/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …’a ait ve sevk ve idaresindeki aracın yaya geçidinde bulunan davacıya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davalı gerçek kişinin kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, davacının kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu, davalıya ait … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 51465747 poliçe no ile ZMS Sigortası ile sigortalı olduğu, kaza tarihi itibari ile söz konusu poliçenin geçerli olduğu ve kaza tarihini kapsadığı, poliçenin yapılan incelemesinde 225.000,00 TL teminat limitinin bulunduğu, KTK mad. 91 uyarınca işletenlerin KTK mad. 85’e göre sorumluluklarının karşılanmasının sağlanması için zorunlu sigorta yaptırmaları gerektiği ve bu hali ile sigorta poliçesi uyarınca da sorumluluğun söz konusu olduğu, davacının meydana gelen kaza nedeni ile yaralandığı, iyileşme süresinin 6 ay olarak belirlendiği ve meslekte kazanma gücünün %28,2 oranında kaybolduğu, davacının kaza tarihinde yaşı ve mesleki durumu ile elde ettiği kazanca göre yapılan hesaplama uyarınca 4.773,06 TL geçici iş göremezlik zararının oluştuğu, PMF Yaşam Tablosu ve %10 artış %10 İskonto esasına dayanan progresif rant yöntemi ile yapılan hesaplamaya göre davacının 109.124,06 TL kalıcı iş göremezlik zararının oluştuğu, ayrıca davacının tedavi sırasında hastaneye gidiş dönüş masrafları yönünden bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın davacının yaralanma durumu dikkate alınarak 605,00 TL bedelin dosyadaki verilere ve kayıtlara uygun olduğu, bu konuda düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınabilir nitelikte olduğu, davalı …’un tespit edilen bu zararlardan kaza tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin ise teminat limiti kapsamında kalan bu zararlar yönünden 26/10/2017 tarihinden itibaren temerrüde düştüğünün kabulü ile işletilecek yasal faizden sorumlu olduğu, bu hali ile maddi tazminat istemi yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat istemi yönünden feragat nedeni ile reddine… Şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; .İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.10.2020 tarih ve 2017/1419 E.- 2020/489 K. sayılı kararının kaldırılmasına, müvekkil şirket aleyhine başlatılan icra takibinin durdurulması için tehir-i icra kararı verilmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu başvurumuzun kabulü ile İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1419 esas ve 2020/489 Karar sayılı ilamının kaldırılarak; dava konusu olayın meydana gelişinde müvekkile atfedilebilecek herhangi bir kusur ve sorumluluğun bulunmadığının kabulü ile davacının maddi tazminat taleplerinin tümden reddine, mahkemece aksi kanaat hasıl olması halinde; müvekkil …’un sigorta şirketini 11.02.2013 tarihinde yazılı şekilde bilgilendirerek temerrüde düşürdüğünün kabulü ile sigorta şirketi yönünden hükmolunacak tazminatlara 11.02.2013 tarihinden itibaren faiz işletilmesine, mahkemece aksi kanaat hasıl olması halinde davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinin İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/ 530 E ve 2014/ 194 K dosyasında davanın ihbar edildiği tarih olan 14.01.2014 tarihinin en geç olarak kabulü ile bu tarihten itibaren davalı sigorta açısından da faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; trafik kazasına dayalı açılan haksız fiil hükümleri çerçevesinde açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf karar harcı olarak 59,30 TL yatırmıştır.
Davalı … vekili istinaf karar harcı olarak 1.815,00 TL yatırmıştır.
Dairemizce davanın esası dikkate alınarak hesaplanan istinaf karar harcı – nispi 1.955,40 TL’dir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … vekilinin ayrı ayrı istinaf ettiği, istinaf başvurusunun da harca tabi olduğu, nispi istinaf karar harcının yatırılması halinde istinaf başvurusunun incelenebileceği anlaşılmakla bu eksiklik giderilerek dosya gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine geri çevrilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
Her bir davalı yanın istinaf karar harcını tamamladıktan sonra dairemize gönderilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE yapılan ön inceleme neticesinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.08/03/2021