Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/212 E. 2021/491 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/212
KARAR NO : 2021/491
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2020
NUMARASI : 2016/1515 Esas ve 2020/702 Karar
DAVANIN KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali İstemli
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/06/2021

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/11/2020 tarihli, 2016/1515 esas ve 2020/702 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin her bir payının değerinin 1 kuruş olmak üzere 2.000.000.000 adet paya bölünmüş 20.000.000-TL sermayeli bir şirket olduğunu, davacı …’in şirketin 3.605.008,72-TL sermaye karşılığı 360.500.872 adet payına sahip hissedarı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, şirketin 7 kişiden oluşan diğer yönetim kurulu üyelerinin …, …, …, …, … ve … olduğunu, yönetim kurulunun 29.09.2016 tarihinde davacıya haber vermeksizin toplanarak şirket ana sözleşmesinin tadil tasarısı hazırlayarak 27.10.2016 tarihli genel kurulun yapılması için genel kurulun toplantıya çağrılmasına karar alındığını, davacının yönetim kurulu toplantısına davet edilmemiş olması itibariyle alınan kararların TTK 391 maddesinde düzenlenir şekilde batıl olduğunu, 27.10.2016 tarihli genel kurulun davacının çağrılmadığı yönetim kurulu kararıyla toplantıya çağrılmış olması itibariyle TTK hükümlerine uygun olarak toplanmadığı alınan kararların batıl olduğu, bunun yanı sıra 27.10.2016 tarihinde alınan genel kurul kararlarının kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğunu, davacının kanundan kaynaklanan vazgeçilmesi haklarını ihlal ettiğini, hissesini değersizleştirdiğini, batıl olduğunu ileri sürerek, 29.09.2016 tarihli 36 sayılı yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine ve yok hükmünde sayılmasına, 27.10.2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının ve toplantıda alınan kararların batıl olduğunun tespitine ve yok hükmünde sayılmasına, bu yönde karar verilmemesi halinde 27.10.2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının ve toplantıda alınan kararların iptaline, söz konusu yönetim kurulu ve genel kurul kararlarının yürütmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde;davacının iddialarının haksız olup yönetim kurulu kararının iptalini gerektirecek bir neden olmadığını, yönetim kurulunun kararının genel kurulun toplantıya davet edilmesine ve toplantı gündeminin belirlenmesine ilişkin olup icrai nitelikli bir karar olmadığını, asıl karar merci genel kurula teklif sunulmasından ibaret olduğu, yönetim kurulu kararı oluşturulurken davacının saf dışı bırakılmadığını, şirket esas sözleşmesinin 12. maddesinde üyelerin yönetim kurulu toplantısına yazılı davet edileceği öngörülmüş ise de, davacının da hiçbir zaman itiraz ileri sürmediği üzere bu maddenin şirket kuruluşundan itibaren fiilen uygulanmadığını, yönetim kurulu üyelerinin toplantıya hiçbir zaman yazılı olarak davet edilmediğini, davacıda katılsın yada katılmasın bu toplantıların hiçbirinin eser sözleşme hükmüne aykırı olduğunu ileri sürmediğini, bu durumun yönetim kurulu kararını tek başına iptalini gerektirmediğini, iptal ve yokluk hallerinin oluşmadığını, davaya konu genel kurul kararlarının yasada belirlenen nisapla alındığını, TTK hükümlerine uygun olduğunu, ana sözleşme değişikliği ile imtiyazlı paylar oluşturulduğunu, davacının da içerisinde yer aldığı c grubundaki diğer hissedarlarında değişikliğe onay verdiğini, ana sözleşme değişikliğinin şirketin temel yapısını sermayesini korumaya ve güçlendirmeye çalışıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunulmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; Dava konusu olağanüstü genel kurulun 3.8 maddesiyle ilanlar konusunda 3.9 maddesiyle karın dağıtımı ve yedek akçeler konusunda 3.10 maddesiyle esas sözleşmeyle senelik hesaplar konusunda 3.11 maddesiyle kanuni hükümler konusunda değişiklik yapıldığı, 3.12 maddesiyle eski ana sözleşmenin 18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31.maddelerinin kaldırıldığı, genel kurulda alınan bu değişikliklere ilişkin davacı tarafından butlan ve iptal nedenlerinin ileri sürülmediği, genel kurulun bu kararının butlana tabi olmasını gerektirir bir durumun olmadığı kanaatine varılmıştır. Sonuç olarak yukarıda açıklandığı üzere davalı şirketin 27.10.2016 tarihli olağanüstü genel kurulunun 3.4 ve 3.7 maddeleri ile alınan esas sözleşme değişikliği kararlarının TTK 447 maddesi hükümlerine aykırı olduğundan davacının bu maddelere ilişkin butlan talebinin kabulüne, bunun dışındaki yerinde görülmeyen tüm taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir…. Şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının hüküm kısmının 2. Maddesinin, 2. Paragrafında yer alan “27/10/2016 tarihli genel kurulda 3.4 maddesi ile alınan ana sözleşmenin 9. Maddesinin değiştirilmesine ilişkin kararının ve aynı genel kurulun 3.7 maddesi ile alınan ana sözleşmenin 12. Maddesinin değiştirilmesine ilişkin kararın butlanına” hükmünün kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
Davacı … vekili İstinaf dilekçesinde; …’nin 29.09.2016 tarihli 36 nolu Yönetim Kurulu kararının batıl olduğunun tespiti ve yok hükmünde sayılmasına ilişkin talep ve davanın reddine yönelik kararının ortadan kaldırılmasına, davamızın kabulüne, 29.09.2016 tarihli 36 nolu Yönetim Kurulu kararının batıl olduğunun tespiti ile yok hükmünde sayılmasına, …’nin 27.10.2016 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan ve butlanına karar verilen maddeler haricindeki 1, 2, 3.1, 3.2, 3.3, 3.5, 3.6, 3.8, 3.9, 4, 5 maddesi ile ilgili kararların ortadan kaldırılmasına, davamızın ve butlan ile yok hükmünde sayılması talebimizin kabulüne, …’nin 27.10.2016 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan ve butlanına karar verilen maddeler haricindeki 1, 2, 3.1, 3.2, 3.3, 3.5, 3.6, 3.8, 3.9, 4, 5 maddesi ile ilgili kararların ortadan kaldırılmasına, davamızın ve butlan talebimizin kabulüne karar verilmemesi halinde iptaline, 29.09.2016 tarihli Yönetim Kurulu Kararlarının ve 27.10.2016 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Kararların Tedbiren Yürütmesinin Geri Bırakılmasına, Dava dosyasında bulunan tüm deliller irdelenmek suretiyle duruşmalı olarak yapılacak istinaf incelemesi sonucu Davacının davasının ve taleplerinin kabulüne,.. Şeklinde istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Davacı … vekili 26/05/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin; İzmir 14. Noterliğinin 04178 yevmiye 24/10/2016 tarihli vekaletnamesinde davadan veya kanun yollarından feragat etmeye yetkili kılındığı görülmüştür.
Bu durum karşısında 6100 Sayılı HMK m.310 gereğince feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/11/2020 tarihli, 2016/1515 esas ve 2020/702 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davacının davadan feragat etmesi nedeniyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 310. maddesi uyarınca davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-Davadan feragat edildiğinden Harçlar Kanunu 22. maddesi gereğince alınması gereken maktu karar ve ilam harcının 2/3’ü olan 39,53 TL’nin peşin yatırılan 29,20 TL’den mahsubu ile eksik 10,33 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bakiye harç HMK Yönetmeliğinin 46. maddesi gereğince, terkin sınırları içinde kaldığından harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince maktu 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 59,30 istinaf karar harcı ve 162,10 TL istinaf başvuru harcının üzerinde bırakılmasına,
7-Davalının yatırmış olduğu 59,30 TL istinaf karar harcının istemi halinde davalıya iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi..