Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/175 E. 2023/1220 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/175
KARAR NO : 2023/1220

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2020
NUMARASI : 2018/271 Esas – 2020/433 Karar
DAVA : Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
BAM KARAR TARİHİ : 19/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/09/2020 tarihli 2018/271 Esas ve 2020/433 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …-… Ltd. Şti. İle müvekkili banka arasında imzalanan Gayrinakti Genel Kredi Sözleşmeleri gereğince kredilerin tahsis edildiğini, diğer davalı …’ın borca müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, firmanın kendisine kullandırılan kredi hesapları, sözleşme hükümleri uyarınca kat edildiğini, kredi müşterisi şirket ve kefillerine Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi uyarınca muaccel alacaklarının tamamının fer’ileri ile beraber ödenmesi hususunda ihtarname gönderildiğini ancak borcun ödenmediğini, müvekkili banka tarafından davalı borçlular aleyhine İzmir 2. İcra Dairesi’nin 2017/6165 sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile takibe geçildiğini ve borçlu şirket ve kefillerine ödeme emrinin tebliğ olduğunu, ancak takibe itiraz edildiğini bu nedenle İzmir 2. İcra Dairesi’nin 2017/6165 E. sayılı takip dosyasına 222.235,41 TL nakdi alacak, 10.250,00 TL gayri nakdi alacak yönünden haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalıların % 20 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazı, arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini, mümkün olmadığı takdirde esastan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “….Davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile İzmir 2.İcra Müdürlüğü’nün 2017/6165 E sayılı dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile takibin; taksitli ticari kredi borcu için, asıl alacak 21.502,23 TL üzerinden, İskonto iştira senedi borcu için asıl alacak 40.906,05 TL üzerinden, Ticari kredili mevduat borcu için asıl alacak 52.848,47 TL üzerinden, Ticari kredi kartı borcu için asıl alacak 7.487,93 TL üzerinden, Ticari nitelikli kredi borcu için asıl alacak 99.178,29 TL üzerinden olmak üzere toplam 221.922,97 TL nakit alacak yönünden, 9.870 TL çek depo bedeli olan gayrinakit alacak yönünden takibin iptali ile tahsilde tekerrür olmamak üzere takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takip tarihinden itibaren taksitli ticari kredi borcu için, asıl alacak 21.502,23 TL ye %40 oranında temerrüt faizi ile %5 BSMV, İskonto iştira senedi borcu için asıl alacak 40.906,05 TL ye %40 oranında temerrüt faizi ile %5 BSMV, Ticari kredili mevduat borcu için asıl alacak 52.848,47 TL ye %28,08 oranında temerrüt faizi ile %5 BSMV,Ticari kredi kartı borcu için asıl alacak 7.487,93 TL ye %28,08 oranında temerrüt faizi ile %5 BSMV, Ticari nitelikli kredi borcu için asıl alacak 99.178,29 TL ye %40 oranında temerrüt faizi ile %5 BSMV oranında faiz uygulanmasına, koşulları oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin reddine….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hüküm fıkrasında itirazın iptali yerine takibin iptaline ibaresinin sehven yazıldığını, bu hususun düzeltilmesi gerektiğini, ayrıca icra inkar tazminatı talebinin reddedildiğini, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2004 Sayılı İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
1-İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı dava türlerinden olup, dava dilekçesinde itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi davacı yanca talep edilmiş, mahkemece hüküm fıkrasında takibin iptaline karar verilmiş, davacı vekilince tavzih dilekçesi ile bu hususun düzeltilmesi talep edilmiş ve mahkemece tavzih kararı ile sehven itirazın iptali yerine takibin iptaline karar verildiği hususu belirtilerek takibin iptali ibaresi itirazın iptali şeklinde düzeltilmiş olduğundan, davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazında hukuki yararı bulunmadığından usulden reddi gerekmiştir.
2-2004 Sayılı İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi için, mahkemenin borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğuna karar vermesi gerekir. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi ile takip tarihine göre itiraz olunan alacağın likid (muayyen)-belirli olup olmadığına bakmak gerekir. Likit alacaklarda alacak miktarı belirlidir. Borçlu tarafından alacağın gerçek miktarını belirlemek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinebilecek durumdadır. İİK 67/2.madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Somut olayda, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın belirlenebilir, likit olması karşısında hüküm altına alınan toplam alacak üzerinden İİK’nun 67.madde hükmü uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde koşulları oluşmadığından bahisle icra inkar talebinin reddi doğru olmamıştır.
Ne varki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazlarının kabulü ile kararın kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile; İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/09/2020 tarihli 208/271 Esas – 2020/434 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Davacı tarafça açılan davanın KISMEN KABULÜNE; İzmir 2.İcra Müdürlüğü’nün 2017/6165 E sayılı dosyasındaki İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin;
Taksitli ticari kredi borcu için, asıl alacak 21.502,23 TL üzerinden, İskonto iştira senedi borcu için asıl alacak 40.906,05 TL üzerinden, Ticari kredili mevduat borcu için asıl alacak 52.848,47 TL üzerinden, Ticari kredi kartı borcu için asıl alacak 7.487,93 TL üzerinden, Ticari nitelikli kredi borcu için asıl alacak 99.178,29 TL üzerinden olmak üzere toplam 221.922,97 TL nakit alacak yönünden, 9.870 TL çek depo bedeli olan gayrinakit alacak yönünden İTİRAZIN İPTALİ İLE tahsilde tekerrür olmamak üzere TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Takip tarihinden itibaren Taksitli ticari kredi borcu için, asıl alacak 21.502,23 TL’ ye %40 oranında temerrüt faizi ile %5 BSMV, İskonto iştira senedi borcu için asıl alacak 40.906,05 TL’ ye %40 oranında temerrüt faizi ile %5 BSMV, Ticari kredili mevduat borcu için asıl alacak 52.848,47 TL ye %28,08 oranında temerrüt faizi ile %5 BSMV,Ticari kredi kartı borcu için asıl alacak 7.487,93 TL ye %28,08 oranında temerrüt faizi ile %5 BSMV, Ticari nitelikli kredi borcu için asıl alacak 99.178,29 TL ye %40 oranında temerrüt faizi ile %5 BSMV oranında faiz uygulanmasına,
Hüküm altına alınan 221.922,97 TL nakit alacağın %20′ si üzerinden hesaplanan 44.384,59-TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken Nakit Alacak yönünden 15.159,55 TL nispi ilam harcından peşin alınan 35,90 TL nispi harcın mahsubu ile kalan 15.123,65 TL harcı ve Gayri Nakti Alacak olan 9.870,00 TL yönünden 54,40 TL maktu ilam harcı olmak üzere toplam 15.178,05 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 610,50 TL yargılama giderinin davanın red-kabul oranına göre 609,64 TL’ sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın kabul oranına göre Nakdi Alacak yönünden takdir ve tayin edilen 23.984,61 TL vekalet ücreti ve davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre gayri nakdi alacak yönünden 3.400,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 27.384,61 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalıların kendilerini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın red miktarına göre takdir ve tayin edilen 312,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde resen iadesine,
7-Davalılar tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B-Davacının sair istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle USULDEN REDDİNE,
C-İSTİNAF AŞAMASINDA;
1-İstinaf başvurusu sırasında, davacıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yatırılan istinaf başvuru harcının, hazineye gelir olarak kaydına,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından yapılan 148,60-TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç,avans ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 19/07/2023